• Doğu Batı Sayı 90: Balkanlar - II

Doğu Batı Sayı 90: Balkanlar - II

  • 150,00 TL
  • 112,50 TL


  • Stok Durumu: Stokta var
  • 24 Saatte Kargoda
  • Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
  • Sayı Editörü: Ahmet Özcan
  • Onur Kurucuları: Halil İnalcık, Şerif Mardin
  • Yayın Kurulu: Oğuz Adanır, Ali Akay, Simten Coşar, Özcan Doğan, Kurtuluş Kayalı, Armağan Öztürk, Özgür Taburoğlu, Ali Utku, Aytaç Yıldız
  • Dergi Başlığı: Balkanlar - II
  • Dönem: Ağustos, Eylül, Ekim 2019 [Yıl 22, Sayı: 90] 
  • Basım Bilgileri: 1. Basım / Aralık 2019
  • Sayfa Sayısı: 328
  • ISSN: 1303-7242
  • Barkod: 9771303724900
  • Kapak Tasarımı: Harun Ak
  • Ön ve Arka Kapak Resmi: Ağlayan Çayır, Theo Angelopoulos, 2004.
  • Boyutları: 16,5 x 24


BALKAN TARİHYAZIMI

Yalçın Murgul

Kırım Savaşı Sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nda Bulgar Sorunu (1856-1868)

 

Güneş Işıksel

Rumeli’nin Üç Halkası (1354-1580)

 

Esra Özsüer

Yunan Popüler Tarihçiliğinde Osmanlı ve İslâm Kurgusu

 

Necmettin Alkan

Balkanlarda “Osmanlı Barışı”ndan “Balkanlaşma”ya Osmanlı Millet Sistemi’nin “Paradoksal” Etkisi

 

MİLLET VE MİLLİYETÇİLİK

Hayri Çapraz

Rus Panslavizminin Balkan İmtihanı

 

Asım Korkmaz

Başlangıcından Günümüze Gagauz Etnosunun Etnonimi ve Etnogenezi Problemi

 

Meryem Batan [Maria Vasilikiotou]
& Levent Kayapınar

Dionisios Solomos ve Yunan Ulusal Marşı

 

SİYASET

Kürşat Çınar

Balkanların Siyasi Topoğrafyası

 

Aşkın Koyuncu

Neuilly Antlaşması (27 Kasım 1919): Bulgaristan’ın İkinci Büyük Felaketi

 

SİNEMA

Özgür Yılmazkol

Balkan Sineması’nın Melankolik Yüzü: Angelopoulos

 

SÖYLEŞİ

Recai Özcan

Fahri Kaya ile Kuzey Makedonya Türklerinin Kültür ve Edebiyatına Dair Bir Söyleşi

 

EKONOMİ

Halil Deligöz & Tekin Avaner

İdare Kültürü, Kriz ve Reform: Yunanistan Örneği

 

Emre Güneşer Bozdağ

Rosenstein Rodan ve Yugoslavya Kalkınması

BALKANLAR

 

Hemen her Osmanlı subayının evinde Makedonya’dan bir hatıra vardır. Bu anılar anlatıla anlatıla askerlerin ve İttihatçıların romanını oluştururlar “Ben Manastır dağlarında eşkıya takibinde iken… “Bu eşkıyalar Osmanlı ordusuna ve padişahına isyan etmiş Balkanlı şairler, filozoflaşmış komitacılar ve hiçbir zaman azalmamış” haydutlar”dır. Ve karşı tarafı temsil ederler. Balkanlarda savaşlar içinde birbirlerini öldürerek kaynaşan bu insanlar daha sonra Vidin’de, Sofya’da, Rusçuk’ta, Atina’da isimlerini ve heykellerini taşıyan sokaklardan ve meydanlardan geçerek bir tarih oluşturacaklardır. Ve Osmanlı subaylarının belleklerini ve de emeklilik hikâyelerini dolduracaklardır.

 

II. Meşrutiyet sonrası atmosferde Osmanlı subaylarının taşıdığı yukarıda ifade edilen izler, anlatılanlar ve yazılanlarla toplumun ortak belleğinde buluşacaktır. Sadece subaylar değil, neferler, göçle gelenler ve orada kalanların oluşturacağı Balkanlar tahayyülü Türkiye’yi o coğrafyaya en azından tarihte buluşacak şekilde sımsıkı bağlamıştır. Osmanlı fetihleri daha çok Balkanları hatırlattığı gibi, kaybedilen topraklar ifadesi de Balkanların kaybıyla ayrı bir anlam bulur. II. Meşrutiyet iktidarı “Yaşasın Selanik” diye bağıranlar karşılığında “Yaşasın Firzovik ve Üsküp” diye bağıranların sesleriyle yükselmişti. Bu seslerin ardından gelen Balkan Savaşları kayıpların belki de en dramatik olanını getirecekti. Yüzyıllardır Osmanlı ülkesinin bir parçası olan Balkan coğrafyası, vakti zamanında Anadolu’dan gelmiş olan parçalarını yeniden geldikleri yere gitmeye zorlamıştı. Üstelik yüzyıllardır oranın yerlisi durumuna gelecek kadar yaşamış oldukları hesaba katılmadan. Nihayetinde sınırlar değişmişti, böyle olsa bile kaybedilen bu toprakların hatırası kadar orada kalanlar da, bundan sonraki süreçte diplomatik çerçevede olsa bile yüzyılı aşkın bir süre unutulacak gibi değildi. Oradan gelenler gibi orada kalanlar da Osmanlıdan Cumhuriyet’e uzanan hatıralarıyla birlikte kaldı.

Balkanlar sadece Türkler ve onlardan ayırımı zor halkların hafızasının tarihsel bir parçası değildir, fakat Türkiye’de Balkanlar üzerine oluşan literatürün ana hatlarını tarih metinlerinin oluşturması Türklerin Balkanlarla ilgili hafızada güç bulan varlığını göstermesi bakımından anlamlıdır. Tarih yazılarının çokluğu Türkiye’nin genel bibliyografyası içinde doğal bir sonuç olarak durmaktadır. Balkanlarda olup bitenlerin tarihsel referansları geçmişte de bugün de o coğrafyadaki, dinî, kültürel, siyasal ve toplumsal yapı oluşumunun kaynağı olmuştur. Üç cilt olarak yayınlanacak olan Balkanlar sayısı bu gerçekliği dikkate alarak oluşturulmuştur.

 

Ahmet Özcan