“Sözcüğün geleneksel anlamında ilkeller, gündelik yaşamda olan bitenleri doğaüstü gibi görünenlerden çok net bir şekilde ayırmakla birlikte konuşurken bunları asla birbirlerinden ayırmazlar. Bu insanlar için “imkânsız” diye bir şey yoktur. Bizim mucize olarak nitelendirdiğimiz şeyi sıradan bir şey olarak kabul ederler. Bu olay onları genellikle duygulandırır ancak hiçbir zaman şaşırtmaz. İlkel insanlar kendilerini şaşırtan olayları tanrı ve benzeri varlıklarla değil görünmez güçlerin eylemleriyle ilişkilendirirler. Giriştikleri işlerde başarılı ya da başarısız olmalarını, topluluğun refahı ya da talihsizliği, topluluk üyelerinin yaşamı ve ölümünü hep bu etraflarını kuşatan sayılamayacak kadar çok güce, “ruha”, etkiye, üzerlerinde baskı kuran görünmez kuvvetlere bağlarlar. Bunlar onların yazgısını belirleyen temel güçlerdir. Özetle sürekli bir şekilde kendi zihinlerinde canlandırdıkları ve korktukları doğaüstünü doğanın bir parçası olarak kabul ettikleri söylenebilir.”
Antropolojinin kurucu isimlerinden
Lucien Lévy-Bruhl ilkel toplumlara ilişkin bu genel sunum ve odaklandığı temel
meselenin ardından, “görünmez güçleri çalışmamın merkezine yerleştirerek ilkel
insanların ‘doğaüstünü’ zihinlerinde nasıl canlandırdıklarını, sürekli bir
şekilde kişi ya da ait olduğu grubun başına gelenlerden nasıl sorumlu
tuttuklarını, günün her anında mevcudiyet ve eylemlerinden korktukları her
türlü gizli güç ve etkilere karşı nasıl bir tavır takındıklarını belirlemeye”
çalışmaktadır.
- Yazar: Lucien-Lévy Bruhl
- Kitabın Başlığı: İlkel Zihniyette Doğaüstü ve Doğa Anlayışı - II
- Fransızca Metin: Le surnaturel et la nature dans la mentalité primitive
- Çeviren: Oğuz Adanır [Fransızca]
- Yayına Hazırlayan: Taşkın Takış
- Kapak Tasarımı: Mr. Z & Z
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 468; Antropoloji Dizisi - 30
- Basım Bilgileri: 1. Basım: Aralık 2025
- Sayfa Sayısı: 274
- ISBN: 978-625-6194-38-0
- Boyutları: 13,5 x 21
- Kapak Resmi: Demokratik Kongo halklarından Kubalılara ait “ngaady a mwaash” tören maskesi, Orta Afrika Kraliyet Müzesi
Yedinci Bölüm: “Yasak Çiğneme Biçimleri” ve Yasak İlişki
“Yasak Çiğneme Biçimleri”, Doğaya Aykırı
Olaylar ve Eylemlerin Genel Özellikleri. Bir Yasak Çiğneme Örneği Olarak Yasak
İlişki
Cinsel Sapkınlıklar ve Yasak İlişki.
Toplumsal Grup Açısından Bunların Yol Açtığı Vahim Sonuçlar.
Endonezya’da Yasak İlişkinin “Büyüğü”
“Küçüğünden” Nasıl Ayırt Ediliyor?
(Yeni Britanya’da) Otofajiye Benzetilen
Yasak İlişki “Kendini Kirletme” Olarak Değerlendiriliyor. Bu İlişki Resmen
“Yasaklanmamış”
Bantular Yasak Cinsel İlişki Kuran
Kişiyi Büyücü Olarak Kabul Eder. “Büyük” Yasak Cinsel İlişki Suçunun İşlendiği
Olağanüstü Durumlar
Akrabalık Bağının “Öldürülebileceği”
“Küçük” Yasak Cinsel İlişki Olayı. Yasak Cinsel İlişkiyle İlgili Bazı
Durumlarda Hangi Yakınlara Yaklaşmamak Gerekiyor. “Çiğnenen Diğer Yasaklardan”
Kurtulmak Nasıl Mümkünse Yasak Cinsel İlişkiyle İlgili Olanlardan da Aynı
Şekilde Kurtulabilmek Mümkün.
Sekizinci Bölüm: Pislenmeler ve Arındırmalar
Arınmak, Çoğu Zaman Bir Uğursuzluk
Tehdidinden Kurtulma, Büyüyü Bozma ya da İyileştirme Anlamına Gelir
Temas veya Bulaşma Yoluyla Hastalık
Kapma Korkusu. Gizemli “Arındırma” Uygulaması.
“Saf” ve “Kirli” Sözcüklerinin Sahip
Olduğu Değişik Anlamlar. Çocuklar Nasıl Kirlenir. Bunu Engellemek Amacıyla
Hangi Önlemlerin Alınması Gerekir.
Arındırmak, Güçlendirmek Demektir. Oruç
Tutma Uygulamaları Ne Anlama Geliyor?
Yıldırım Düşmesi ve Kötü Bir Ölümün
Neden Olduğu Kirlenme. Nagaların Kötü Bir Ölüm Olarak Adlandırdığı Şey
Bir Ölüm Sonrasında ve Bir Cesedin Yol
Açtığı Kötülüğü Yok Etmek için Gerekli Olan Arınmalar
Bantu ve Eskimo Topluluklarında Karşılaşılan
Benzer Uygulamalar
Yasla İlgili Gelenekler. Dul Kadınlar ve
Dul Erkeklerin Boyun Eğmesi Gereken Arınma ve Yasak Türleri
Dokuzuncu Bölüm: Kan ve Sahip Olduğu Gizli Erdemler
Avustralya’daki
Törenlerde Kan ve Kırmızı Aşı Boyasının Önemi...
Endonezya’da Kana Atfedilen Erdemler
İstem Dışı ya da
Şiddete Başvurularak Dökülen Kan ya da Kan Kaybının Yol Açtığı Korku
Kan Dökülerek İşlenen
Cinayetin Yol Açtığı Kirlilik. Katilin Uyması Gereken Kısıtlama ve Yasaklar
“Hayvan Katletmek”
Genellikle Bir Cinayet Olarak Kabul Edilir. Kirlenme, Korkular ve Yasaklar Bu
Eylemler için de Geçerli.
Onuncu Bölüm: Kan Konusuna Devam Değişik Nedenlerle Kadın Vücudundan Çıkan Kan
Cinsel İlişkilerle
İlgili Yasaklar
Doğurganlık
Çağındaki Kadınlara Dayatılan Yasaklar
Ergenlik Çağına
Giren Genç Kıza Yönelik Önlemlerin Alınması
Âdet Görme Kanının
Yol Açtığı Korkular
Bu Korkulara Neden Olan Şey Kötülük Yapmaktan
Hoşlanan Bir Ruhun Varlığıdır. Yeni Zelanda ve
Endonezya’da Bu Konuyla İlgili
İnanışlar.
Kürtaj ve Düşük
Konusunda Bantularda Karşılaşılan Benzer Zihinsel Tasarım Örnekleri
Cenin Öncelikle Kan Demektir. Halk Hikâyelerinde Çocuğa Dönüşen Kan
Pıhtıları.
Hamilelikle İlgili
Yasaklar
Doğumla İlgili
Yasaklar
Plasenta ve Göbek
Bağıyla İlgili İnanç ve Uygulamalar
On Birinci Bölüm: Bazı Arındırma Yöntemleri
Kan, Duman ve Suyla
Yıkama ve Temizleme. Zuluların Kullandığı “Kara” ve “Ak” İlaçlar
Kimi Yasak Çiğneme Durumlarının
Gerektirdiği İtiraf Zorunluluğu
(Eskimolarda) İtiraf Arındırıcı Bir Erdeme Sahiptir
İtiraflar Neden Çok Önemlidir?
Zor ve Uzun Süren
Bir Doğum Esnasında Kadından İtirafta
Bulunması İstenir
Yeni Olandan ve
Bilinmeyenden Kaynaklanan Korku, Bir Ön Arınmayı Zorunlu Kılıyor
Olgunlaşan İlk
Meyvelerle İlgili Âyin ve Törenler
Evliliğin
Tamamlanması İçin Belirlenen Süre
Başkasına Aktarma
Yoluyla Arınma. Günah Keçisi Yöntemi. Yer
Değiştirme
On İkinci Bölüm: “Bazı Arındırma Yöntemleri”nin Devamı
Bir Eylemin
Etkisinin “Tersine Çevrilerek” Engellenmesi
Büyü Yapan Kişi
Yaptığı Büyüyü Bozmalı, Yaptığı Büyünün “Etki Etmesini Engellemeli”, “Kötülük
Yapma, Nazar Etme İsteğine Bir Son Vermelidir”
Eylemi Etkisiz Hale
Getirecek Karşı-Eylem Onun Hem Tam Karşıtı ve Hem de Dengi Olmak Zorundadır
Misilleme ve “Tazminat” İhtiyacı Bu Yüzden Doğar.
Bunlar Gizemli Özellikler ve Arındırma Gücüne Sahiptirler
Dizin
Lucien
Lévy-Bruhl (1857-1939)
Fransız düşünür ve antropolog. İlkel halklar üzerindeki
psikolojik araştırmaları, toplumsal düşünce sistemleri ile ilkel
dinler ve mitolojinin içerdiği akıl dışı unsurların incelenmesinde
antropolojiye yeni bir yaklaşım kazandırmıştır.
Charlemagne Lisesi’ni
bitirdikten sonra felsefe bölümüne kaydoldu. 1884 yılında iki dilde (Latince ve
Fransızca) iki ayrı tezle doktorasını tamamladı. 1902 yılında Sorbonne’da “Modern
Felsefe Tarihi” dersini vermeye başladı. 1900’lü yıllardan itibaren ilkel toplumlarla
ilgilendi ve yirmi yıl
boyunca felsefenin yanı sıra bir sosyolog gibi çalıştı. La Morale et la science des mœurs (Ahlâk
ve Töreler Bilimi, 1903) ilk önemli yapıtıdır. Bundan sonraki çalışmalarında büyük ölçüde ilkel düşünme biçimlerini inceledi.
Bu konudaki ilk kapsamlı çalışmasını Les fonctions
mentales dans
les sociétés primitives (İlkel Toplumlarda Zihinsel İşlevler) başlığıyla yayımladı. Durkheim’dan représantations
collectives (ortak tasavvurlar) kavramını alarak bunun ilkel insan ile çağdaş Batılı insan arasındaki uslamlama farkının temelini oluşturduğunu savundu. Buna göre
ilkel düşünce ve algı mistisizmin etkisi altındaydı; ilkel düşünme biçimi mantık yasalarına karşıt değilse bile yalnızca bu yasaların yönlendirmesi altında da değildi.
Süreklilik arz eden çalışmalarıyla Lévy-Bruhl’ün ilk
dönem dinleri konusunda bir tür ansiklopedi oluşturduğu söylenebilir. Birbirini izleyen çalışmaları aracılığıyla “ilkel” düşüncenin karanlık noktalarını aydınlatarak başlı başına bir inanç sistemini açıklamaya çalışmıştır.
Doğu Batı Yayınları’ndaki diğer eserleri: İlkel İnsanda Ruh Anlayışı (2006); İlkel Toplumlarda Mistik Deneyim ve Simgeler (2016), İlkel Zihniyette Doğaüstü ve Doğa Anlayışı (2024, Cilt I).





