Aklın bilgeliğinden daha fazla belki de kalbin, yüreğin bilgeliğine vurgu yapan Oscar Wilde’ın, çocuğundan yaşlısına her yaştan insana hitap eden masalları, hikâyeleri sevginin, güzelliğin, erdemli olanın izlerini sürer. Bir fanusun içindeki dünya değildir anlatılan… Sert ve acımasız bir dünyanın hoyratlıklarına karşı sevginin, aşkın erdemlerini duyurur. Zarif bir üslupla kaleme alınan bu hikâye ve masallarda yüreğin sırrı ancak gerçek bir cesaretin, çabanın, çalışmanın sonunda ortaya çıkar.
Bülbül ile Gül, Mutlu Prens, Genç Kral, Yıldız Çocuk… Balıkçı ve Ruhu, Lord Arthur Savile’in Suçu, Canterville Hortlağı, Sırrı Olmayan Sfenks… Hayatın indirdiği kırbaç darbeleri altında daha da bilenen, güçlenen insan kalbinin kendi koşullarında biçimlenmiş resimleridirler âdeta:
“Yaşayamıyorsanız eğer bu başkalarından dolayı değildir. Sizi güçsüzleştiren, çaresizleştiren, sizi başkaldırmaktan alıkoyan, değiştiremeyeceklerinizi kabul etmenize mani olan, değiştirebileceklerinizin üstüne gitmenize izin vermeyen, sizi yaşatmayan, sizin kendi korkularınızdır. Yaşamak yürek ister çünkü.”
- Yazar: Oscar Wilde
- Kitabın Başlığı: Hikâyeler ve Masallar
- Çevirenler: Hande Akın, Yiğit Değirmenci, Ahmet Giray Deşer, Seda Dönmez, Bahadır Gezer, Belda Güler, İrem Güler, Suna Ezgi Kılıç, Göknur Koca, Kader Mutlu, İlknur Ocak, Merve Polat Sabuncuoğlu
[İngilizce] - Yayına Hazırlayan: Gülperi Sert
- Kapak Tasarımı: Harun Ak
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 174; Edebiyat Dizisi - 39
- Basım Bilgileri: 1. Basım: Nisan 2017
- Sayfa Sayısı: 232
- ISBN: 978-975-2410-52-7
- Boyutları: 14 x 21
- Kapak Resmi: "Oscar Wilde"
Önsöz
Oscar Wilde (1854-1900)
Hikâyeler ve Masallar
- Bülbül ile Gül
- Mutlu Prens
- Vefalı Dost
- Bencil Dev
- Balıkçı ve Ruhu
- Genç Kral
- Yıldız Çocuk
- Lord Arthur Savile’in Suçu
- Canterville Hortlağı
- Sırrı Olmayan Sfenks
- Model Milyoner
- Sanatçı
- İyilik Yapan
- Mürit
- Usta
- Hüküm Sarayı
- Bilgelik Hocası
Çevirmen Özgeçmişleri
ÖNSÖZ
Yıllar önce
meslektaşlarımla Amerikan Edebiyatından Öyküler seçkisini hazırlamıştım,
bu defa edebiyat çevirisine ilgi duyan ve bu alanda ilerlemek isteyen, mütercim
tercümanlık eğitimi almış, lisans ve yüksek lisans öğrencilerimle sadece
İrlanda edebiyatında değil dünya edebiyatında da önemli bir yere sahip olan
yazar ve şair Oscar Wilde’ın eserlerinden bir derleme düşündük.
Yazarın tüm öykü ve masallarına yer veremeyeceğimiz için bir seçme
yaptık ve öyküleri içinden Sırrı Olmayan Sfenks (The Sphinx without a
Secret), Model Milyoner (The Model Millionaire), Canterville Hortlağı
(The Canterville Ghost), Lord Arthur Savile’nin Suçu (Lord Arthur Savile’s Crime) adlı öykülerini
seçtik.
Tüm eserleri içinde masalları ayrı bir önem taşıyan yazarın
1881’de hazırladığı The Happy Prince and Other Tales adlı eserinden Mutlu
Prens (The Happy Prince), Bülbül ile Gül (The nightingale and the
rose), Bencil Dev (The Selfish Giant), Vefalı Dost (Devoted
Friend) masallarını, 1891’de yazdığı A House of Pomegranates adlı
eserinden de Genç Kral (The Young King), Balıkçı ve Ruhu (The
Fisherman and his Soul), Yıldız Çocuk (The Star-Child) masallarını
seçtik. Kitabımızda ayrıca yazarın prose poem olarak bilinen Sanatçı (The
Artist), İyilik Yapan (The Doer of Good), Mürit (The Disciple),
Usta (The Master), Hüküm Sarayı (The House of Judgment) ve Bilgelik
Hocası (The Teacher of Visdom) adlı eserlerine yer verdik.
Çevirirken anlaşılır olmaya, yazarın üslubuna
sadık kalmaya özen gösterdik. Biz çevirirken çok zevk aldık, Oscar Wilde
sevenlerin de okurken aynı hazzı almalarını ümit ediyoruz. Seçkiye katkıda
bulunan ve bugün artık her biri meslek sahibi olan tüm öğrencilerimi tebrik
ediyor ve bu alanda yollarının açık olmasını diliyorum.
Gülperi Sert
İzmir, 2017
OSCAR WILDE (1854-1900)
Viktorya Çağı’nın en
önemli yazarlarından biri olarak görülen Oscar Fingal O’Flahertie Wills Wilde,
16 Ekim 1854’te İrlanda’nın Dublin kentinde doğmuştur. Babası, Sör William
Wilde çok takdir edilen saygın bir doktor, annesi Jane Francesca Elgee ise
‘Spreranza’ takma adını kullanan bir gazeteci ve yazardı. Elgee, 1848 Genç
İrlandalılar ayaklanmalarında yer almıştır. Dönemin sanatsal ve entelektüel
tartışmalarına adanmış bir edebiyat salonu kurarak sanatçıları çevresinde
toparlayan Leydi Wilde, böylece çocuklarına sanat, kültür ve edebiyata dair bir
ilgi aşılamış, incelik ve zekâ kıvraklığına karşı hayranlık kazandırmıştır.
Okumaya düşkün, zeki bir çocuk olan Oscar’ın iki kardeşi vardı: 1852’de
doğan ağabeyi Willie ve 1856’da doğan, ancak 10 yaşındayken vefat eden kız
kardeşi Isola. Wilde ve kardeşlerinin sıradan, alışılagelmiş bir çocuklukları
olmaz. Evlerine sürekli aydın kişiler, sanatçılar ve uluslararası ün sahibi
doktorlar girip çıkar ve dadılara emanet edilmeyen bu çocukların konuklarla
yiyip içmelerine izin verilir; böylece entelektüel ve nüktedan sohbetlere değer
vermeleri sağlanır ve tüm bunlar genç Oscar Wilde’ın üzerinde uzun vadeli ve
çok derin etkiler yapar.
Oscar Wilde çok seçkin kurumlarda eğitim görür. 11 yaşında, Yunan
ve Roma klasiklerine büyük bir hayranlıkla bağlandığı Portora Kraliyet Okulu’na
kaydolur. Son iki yılında hem klasik çalışmalarda en üstün gelen öğrenciye
verilen okul ödüllerini kazandırır hem de okuldaki son yılında çizim alanında
da ikincilik ödülüne layık görülür. 1871’deki mezuniyetinden sonra Kraliyet
Okulu Bursu’yla ödüllendirilerek Dublin’deki Trinity Koleji’ne yazılır.
Trinity’deki ilk yılının sonunda, 1872’de, okulun klasikler sınavında birinci olur
ve kolejin en yüksek onur ödülü olarak lisans öğrencilerine verdiği Vakıf
Bursu’nu almaya hak kazanır.
Wilde, 1874’teki mezuniyeti üzerine Trinity Koleji’nin en iyi
Yunanca öğrencisi olarak Berkeley Altın Madalyası’nı kazandığı gibi Oxford’daki
Magdalen Koleji’nde çalışmalarını sürdürmesi için Demyship bursuyla da
ödüllendirilir. Wilde, Oxford’da tüm klasik sınavlarda denetmenlerinden tam
notlar alarak akademik başarısını sürdürmüş olmasının yanı sıra 1874-1878
yılları arasındaki dönem onun için baş döndürücü ve kişiliğini biçimlendiren
bir dönem olur. Oscar Wilde, yaratıcı yazın çalışmalarındaki ilk sürekli
girişimlerine de Oxford yıllarında başlar. Mezuniyet yılı 1878’de “Ravenna”
başlıklı uzun şiiri, Oxford öğrencileri tarafından kaleme alınan en iyi
İngilizce nazım kompozisyonuna verilen Newdigate Ödülü’ne layık görülür.
Oxford’dan mezun olduktan sonra Londra’ya taşınır ve şiir yazmaya
devam eder. 1881’de ilk şiir koleksiyonu olan Şiirleri (Poems) bastırır.
Bu kitap, eleştirmenler açısından pek büyük yankılar uyandırmasa da Wilde’ın ne
kadar hırslı ve başarılı bir yazar olduğunu ortaya koyar. Wilde, 1882’de konferanslar vermek amacıyla Londra’dan New
York’a seyahat eder ve dokuz ay içerisinde 140 konferans düzenler.
Konferansları arasında, içlerinde Henry Longfellow, Oliver Wendell Holmes ve
Walt Whitman’ın da olduğu dönemin önemli Amerikalı aydınları ve edebî
şahsiyetleriyle tanışma fırsatı bulur.
Wilde, Amerika turunu tamamladıktan sonra Avrupa’ya dönüp Paris’te
üç ay geçirir. Bu esnada artık pek hatırlanmayan bir tiyatro eseri olan Padova
Düşesi’ni (The Duchess of Padua) tamamlar ve Zola, Hugo, Verlaine, Gide,
Toulouse-Lautrec, Degas ve Pissarro gibi ünlü şahsiyetlerle tanışma imkânı
bulur. Paris’te geçirdiği bu dönemden sonra İngiltere ve İrlanda’da 1884
yılının yarısına dek sürecek olan bir başka konferanslar dizisine başlar. Erken
dönem şiirlerinde olduğu gibi, bu konferanslarda da güzelliğin, herhangi bir
siyasi ya da toplumsal görüşü desteklemek için değil, güzelliğin kendisi için
takip edilmesini vurgulayan estetik hareketin başta gelen savunucularından
birisi olduğunu gösterir.
29 Mayıs 1884’te Wilde Constance Lloyd adında varlıklı bir İngiliz
ile evlenir. İki çocukları olur; 1885’te doğan Cyril ve 1886’da doğan Vyvyan.
Düğününden bir yıl sonra Wilde, bir zamanların gözde İngiliz dergisi olan Lady’s
World’ün idaresini üstlenir. Lady’s World’ün editörlüğünü yaptığı
iki yıllık süreçte Wilde şu sözlerle derginin kapsamını genişletir; “Kadınların
yalnızca ne giydiğiyle değil, ayrıca neler düşünüp hissettikleriyle de
ilgilenen Lady’s World, edebiyat, sanat ve modern yaşama dair tüm
konular hakkında kadınların fikirlerini ifade edebileceği saygın bir yayın
organı haline getirilmeli, ancak erkeklerin de keyifle okuyabileceği bir dergi
olmalıdır,” der ve derginin adını The Woman’s World olarak değiştirerek
ona yeniden canlılık kazandırır.
Wilde 1888 yılında hâlâ The Woman’s World’ün editörlüğünü
sürdürürken, büyük edebî eserlerinden neredeyse hepsini yazdığı yedi yıllık
zengin bir yaratıcılık dönemine girer. 1888’de, Şiirler’inin üzerinden
yedi yıl geçmişken, çocuk hikâyeleri koleksiyonu Mutlu Prens ve Diğer
Öyküler’i (The Happy Prince and Other Tales) bastırır. 1891’de estetizmin
ilkelerini ele aldığı bir denemeler dizisi Yönelimler ve aynı yıl, ilk
ve son romanı, Dorian Gray’in Portresi (The Picture of Dorian Gray)
yayımlanır. Bu romanın hemen ardından masal ve öykü kitapları Lord Arthur
Saville’in Suçu ve Diğer Öyküler (Lord Arthur’s Savile’s Crime and Other
Stories) ve Nar Evi (A House of Pomegranates) yayımlanır.
Wilde’ın ilk oyunu, Leydi Windermere’nin Yelpazesi (Lady
Windermere’s Fan) Şubat 1892’de büyük beğeni ve eleştirel başarı kazanarak
Wilde’a ana edebî biçim olarak oyun yazarlığını benimsemesi için cesaret verir.
Takip eden birkaç yıl içerisinde, Wilde görgü kurallarını taşlayan ve oldukça
nüktedan olmalarına rağmen satır aralarında karanlık ve ciddi konular işlediği
komediler kaleme alır. Salome (Salome - 1893), Ehemmiyetsiz Bir Kadın
(A Woman of No Importance -1893), Ciddi Olmanın Önemi (The
Importance of Being Earnest -1894) ve İdeal Koca (An Ideal
Husband -1895) en göze çarpan oyunları arasındadır.
Büyük edebî başarısının keyfini sürdüğü sıralarda, Wilde, Lord
Alfred Douglas adında genç bir adamla bir ilişkiye başlar. Douglas’ın babası
Queensberry Markisi bu ilişkinin duyumunu alır ve 18 Şubat 1895’te üzerinde
“Fiyakalı Oğlancı, Oscar Wilde’a” yazan bir kartviziti Wilde’ın evine yollar.
Oscar Wilde’ın homoseksüelliği her ne kadar herkesçe bilinen bir sır olsa da,
Queensberry’nin bu hareketi Wilde’ı o kadar öfkelendirir ki, Wilde,
arkadaşlarının karşı çıkmasına rağmen Queensberry’e yazılı iftira eyleminden
dava açar. Aldığı bu karar hayatını mahveder.
Duruşmalar Mart’ta başlar, Queensberry ve avukatları, mahkemeye
Wilde’ın homoseksüelliğine kanıt olarak edebî eserlerinden – özellikle Dorian
Gray’in Portresi’nden – homoerotik parçalar ve Douglas’a yazdığı aşk
mektuplarını ileri sürerler. Bu durum Wilde’ın yazılı iftira davasının hızlıca
reddedilmesine ve “büyük ahlâksızlık suçu”ndan tutuklanmasına sebep olur. Wilde
25 Mayıs 1895’te hüküm giyer ve iki yıl hapse mahkûm olur.
Mahkemeden sonraki süreçte Wilde tamamen gözden düşer. Arkadaşları
onu terk eder, kitap satışları durur, oyunları iptal edilir ve eşyaları açık
arttırmalarda düşük fiyattan satılır. Mahkûmiyetine Newgate Hapishanesi’nde
başladıysa da, iki yıl içerisinde farklı hapishanelere ve son olarak Reading
Zindanı’na gönderilir. Burada, Douglas’a yaşamını ve içinde bulunduğu durumun
haksızlığını ortaya koyan ve sonradan “De Profundis” başlığıyla basılan
ünlü mektubunu yazar. Wilde 1897’de hapishaneden çıktığında, bedenen çökmüş,
duygusal olarak tükenmiş ve beş kuruşsuz haldedir. Fransa’ya sürgün hayatına
çekilir ve ucuz otellerle tanıdıklarının dairelerinde konaklar, Douglas ile de
kısa süreliğine yeniden bir araya gelir. Wilde yaşamının bu son yıllarında çok
az yazar; gazetelere hapishane koşullarının iyileştirilmesi ile ilgili yazılar
gönderir. Bu dönemde verdiği en büyük eser hapishane tecrübelerini işlediği ve
1898’de tamamladığı Reading Zindanı Baladı’dır (The Ballad of Reading
Gaol).
Oscar Wilde, kulak enfeksiyonunun sebep
olduğu şiddetli bir beyin iltihabı sonucu 30 Kasım 1900’de, 46 yaşında Paris’te
hayata gözlerini yumar.
Viktorya Çağı, Oscar Wilde ve Estetik Akım
19. yüzyılın son
çeyreğini kapsayan Viktorya Çağı İngiltere’nin tarihte coğrafi ve ekonomik
olarak en güçlü olduğu dönemdir. İngiliz İmparatorluğu dünyanın dört bir yanına
uzanır. İngiliz Kraliçesi Viktorya’nın adıyla anılır. Üzerinde güneş
batmayan imparatorluk deyimi bu zamanlarda ortaya çıkar.
Bu çağda aristokrasinin durmaksızın artan refahı karşısında zengin
ve fakir kesim arasında büyük bir gelir farkı oluşur. Aristokrasi sınıfına
mensup olan Wilde, ekonomik eşitsizliği eserlerinde eleştirir. Ciddi Olmanın
Önemi adlı son oyunu Viktorya aristokrasi sınıfına tepki olarak yazılmış
bir hicivdir. Wilde, bireyciliğe giden yolun sosyalizmden geçtiğini düşünür ve
sosyalizmi destekler.
Oscar Wilde estetik değerlerin, ahlâki ve toplumsal değerlere göre
daha çok öne çıkarıldığı Estetik Akım (Aesthetic Movement) temsilcilerinden
biridir. Bu akım, “Sanat, sanat içindir. (Art for art’s sake)” anlayışıyla
özdeşleşir. Sanat, sanatsal kaygı dışında bir amaç gütmemelidir. Bu anlayışın
kurucusu Walter Pater’dır. Pater sanatın güzellik dışında, ne siyasal, ne
ahlâksal, ne dinsel, ne de başka bir amacı olamayacağını kesin bir biçimde
savunur. Wilde bir konuşmasında “Hayatım bir sanat eseri gibidir,” (My life is
like a work of art) der. Sanatçıyı güzelliklerin yaratıcısı, sanatı ise
güzelliği ve hazı dile getirmek olarak tanımlar. Wilde, Viktorya Çağı’nın
dürüstlük, ahlâk, edep gibi konulara değinen didaktik edebiyatına karşı çıkar.
Viktorya Çağı’nın diğer ünlü yazarları arasında Emily Brönte, Mrs
Gaskell, Benjamin Disraeli, Charles Dickens da vardır.
Oscar Wilde aforizma ve özdeyişlerinde her zaman var olana aykırı
bir görüş sunar. Tüm hayatıyla –giyimiyle, yaşayış biçimiyle, yazılarıyla,
tavırlarıyla, çocuksu enerjisiyle– normlara karşı çıkan duruşu kendi trajik
sonunu hazırlar ve hapishanede çektiği acılar nedeniyle hayatını yitirir.
Gülperi Sert
İzmir, 2017
ÇEVİRMEN ÖZGEÇMİŞLERİ
Hande AKIN: 1994 yılında Polatlı’da
doğdu. 2016’da Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği
Bölümünden mezun oldu. Erasmus programıyla bir dönem Lithuanian University
Educational Science’ta okudu.
Yiğit DEĞİRMENCİ: 1994 yılında Aydın’da
doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce-Almanca Mütercim-Tercümanlık
Bölümünde okumaktadır. 2015 yılında Erasmus kapsamında bir yıl Polonya’da, 2016
yılında Farabi programı kapsamında Hacettepe Üniversitesinde okudu.
Ahmet Giray DEŞER: 1989 Hatay doğumlu olan
Ahmet Giray Deşer, ortaöğrenimini Demir Çelik Anadolu Lisesi’nde bitirdi. 2014
yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce- Almanca Mütercim-Tercümanlık
Bölümünden mezun oldu. İngilizce ve Almanca bilen Deşer, Türkçeye ve Türkçeden
bu dillere çeşitli edebi ve teknik çeviriler yaptı.
Seda DÖNMEZ: 1992’de Kütahya’da
doğdu. 2010 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce-Almanca-Türkçe Mütercim-Tercümanlık
Bölümünde başladığı eğitimini 2015’te tamamladı. 2016 yılından beri özel bir
kurumda İngilizce öğretmeni ve serbest çevirmen olarak çalışmaktadır.
Bahadır GEZER: 1993’te İzmir’de doğdu.
2016 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce-Almanca Mütercim-Tercümanlık
Bölümünden mezun oldu. Şu an İzmir’de Nuna Yerelleştirme Firması’nda çalışmakta
Almanca ve İngilizceden edebiyat çevirileri yapmaktadır.
Belda GÜLER: 1978 yılında İzmir’de
doğdu. 2000 yılında Hacettepe Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık
Bölümünü bitirdi. 2016 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Amerikan Kültürü ve
Edebiyatı Bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Halen Dokuz Eylül Üniversitesi
Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda İngilizce okutmanı olarak çalışmaktadır.
İrem GÜLER: 1992 yılında İzmir’de doğdu.
2015 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce-Almanca Mütercim Tercümanlık
Bölümünden mezun oldu. Halen bir yandan İZFAŞ’ta çalışmakta bir yandan da
serbest çevirmen olarak çeşitli alanlarda çeviri yapmaktadır.
Suna Ezgi KILIÇ: 1990 yılında doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi
İngilizce-Almanca-Türkçe Mütercim- Tercümanlık Bölümünden 2013 yılında mezun
oldu. Yeditepe Üniversitesi’nde çalıştı. Halen Tallinn Üniversitesi’nde yüksek
lisans eğitimine devam etmektedir.
Göknur KOCA: 1994 yılında Zürich
İsviçre’de doğdu, Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce-Almanca Mütercim
Tercümanlık Bölümünü dereceyle tamamladı. Öğrenimi sırasında İspanya’da Erasmus
programına katıldı. Halen Zürich’te yaşamakta ve çevirmenliğe devam etmektedir.
Kader MUTLU: Dokuz Eylül
Üniversitesi İngilizce-Almanca-Türkçe Mütercim-Tercümanlık Bölümünden 2013
yılında mezun oldu. Halen Hacettepe Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık
Bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmekte olup Bursa Teknik Üniversitesi
Yabancı Diller Yüksekokulu’nda okutman olarak görev yapmaktadır. Almanca ve
İngilizceden edebiyat eserleri çevirmektedir.
İlknur OCAK: 1991 yılında İstanbul’da
doğdu. 2016 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce-Almanca Mütercim Tercümanlık
Bölümünden mezun oldu. 2013 yılında Erasmus programı çerçevesinde Düsseldorf’ta
uluslar arası bir dernekte tercüman ve asistan olarak staj yaptı. Halen çeşitli
şirketlere altyazı, hukuk ve teknik alanlarda çeviri yapmaktadır.
Merve POLAT SABUNCUOĞLU: 1989 yılında İzmir’de doğdu. Ege
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı’nı bitirdi. Dokuz
Eylül Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümünde Yüksek Lisansa başladı.
Şu an eğitimine Amerika’da devam etmektedir.