Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu
- 250,00 TL
-
175,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
Bir yazarı belirli kalıplara hapsetme, onun dilini ve düşüncesini sabitleme ve sınırlama arzusu, edebiyat tarihçilerinin düştüğü büyük yanılgılardan biridir. Oysa daha derin katmanlarda dil, psikoloji, rüya, imge ve sembol bir yazarın üslubunda olgunlaşarak zengin çağrışımlarıyla insan aklının koyduğu bütün sınırları ortadan kaldırır. İbrahim Şahin, “Haz ve Günah’ta, gerçekliği muhayyilesinin imkânlarıyla değiştiren ve oradan yepyeni anlamlar çıkaran bir Tanpınar portresi inşa eder. Tanpınar bilincinin eşya ile ilişkisi müziğin, resmin, heykelin ve edebiyatın zengin sembolik değerleriyle estetize olur. Sanatın felsefe ve psikolojiden beslenen tarafları varlıkla bağını yeniden tesis eder. Varlıktaki boşluklar, aralıklar ve bizde uyandırdığı mesafe duygusu hesaba katılmadan Tanpınar’daki tamlık ve bütünlük arzusu anlaşılamaz. Tanpınar’ın poetikasında dilin mitik anlamı inşa etme çabası söz konusu arzuyla ilgilidir. Dil dönüşerek ve değişerek insan bilincinin mite ve sembole olan ihtiyacını karşılar.
Muhteşem hazlarla bezenmiş sanatçı muhayyilesi veya mistiğin duyduğu “ürperişler” esasen aynı yöne bakar, nesneleri ortaktır ve bir zıtlık içermezler. Hayata dışarıdan bakanlar eşyada bir uyumsuzluk görürler. Hâlbuki sanatsal bakış her yerde aynı bütünlüğü görür ve gösterir. Hiçbir sansür uygulamadan varlığı temaşa eden Tanpınar’ın bakışı da buna dâhildir.
Edebî eserlerinde hangi konuyu ele alırsa alsın dilin imkânlarıyla kurduğu ilişki, okuyucuyu da kendi üzerinde düşünmeye sevk eder. Belki de Tanpınar, emsalsiz hazların yazarı olarak keşfettiği lezzetleri bize de fark ettirmek isterken aslında henüz “ol’mamışlığımızı” ve “eksikliğimizi” vurgulamaktadır.
- Yazar: İbrahim Şahin
- Kitabın Başlığı: Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu
- Yayına Hazırlayan: Taşkın Takış
- Kapak Tasarımı: Mr. Z & Z
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 421; Edebiyat Dizisi - 91
- Basım Bilgileri: 3. Basım: Mart 2024 (1. Basım: Kapı Yayınları, 2012)
- Sayfa Sayısı: 460
- ISBN: 978-625-8123-82-1
- Boyutları: 13,5 x 21
- Kapak Resmi: “Tanpınar dostlarıyla...”
Önsöz
I.
Ütopik Dil
Tanpınar’ın İmgesel
Dili
Mitik Dil/Dil ve
Ritm
Dil ve Erotizm
Ütopik Dil/Dilin
Ütopyalaştırılması
Tanpınar
Diyalogları
II.
Bütünlüğün Formları
İlm-i Simya
Aşk
Tabiat
Şiir
Musiki
III.
Haz ve Günah
Kelimelerle
Zehirlenmek
İlk Hikâye Son
Roman
Sır/Esrar Peşinde
Bir Ömür
Iskalama Oyunu
Simgesel Günah
Simgesel Kefaret
Üçüncü Göz: Tanpınar’da
Meşruiyet Sorunu
IV.
İflas
Realite ve İflas
Kaynakça
Önsöz
Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu’nun birinci
ve ikinci basımlarının yapıldığı tarihin üzerinden yaklaşık on bir yıl geçmiş. İlk
iki basımının kısa sürede tükenmiş olması üçüncü basıma ihtiyaç olduğunu
gösteriyordu. Herkesin tahmin edebileceği öncelikle akademik meşgaleler ve
bilhassa benim tembelliğim yüzünden kitabın üçüncü basımı, kitabın birinci bölümünde
yapmak istediğim değişikliklerin yapılamaması sebebiyle gecikti.
Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu’nun elinizdeki basımında
birinci bölümün imge, sembol, metafor ve mit hakkındaki teorik kısımları gözden
geçirilmiş ve büyük bir kısmı çıkarılmıştır. Çünkü kitap doğrudan doğruya Ahmet
Hamdi Tanpınar’ın sanatkârlığı hakkında olduğundan, bahsi geçen teorik kısımlar
fazla didaktik görünüyor ve ilgili terimlerin doğasından kaynaklanan sebeplerle
anlaşılmalarını güçleştiren zorluklar içeriyordu. Nihayet Haz ve Günah: Bir Tanpınar
Yorumu birinci bölümün girişine alınan imge hakkındaki mümkün olduğunca kısaltılmış
bilginin hemen arkasından Tanpınar’ın eserlerine dair analizleri, yorumları ve
tespitleri içermektedir.
Şüphesiz edebiyat araştırmalarına konu olabilecek sayısız metin
vardır. Ancak bunların büyük bir kısmı herkes tarafından biliniyor, herkes
tarafından okunmuş olsa bile araştırmacıya fazla yorum imkânı sağlayamayacak
niteliktedir. Fakat bazen de öyle metinlerle karşılaşırsınız ki, hakkında ne
kadar yorum, inceleme, tahlil ve tespit yapılırsa yapılsın anlamı tükenmez. Biz
böyle eserlere şaheser diyoruz. Hem bizim edebiyatımızda hem de başka ülkelerin
edebiyatlarında yazdığı eserlerin anlamı tükenmeyen yazarları vardır. Ahmet
Hamdi Tanpınar bu sebeple Cervantes’ten Shakespeare’e, Dostoyevski’den ve
Marcel Proust’a kadar bildiğimiz büyük isimlerle daima yan yanadır. Büyük
yazarlar hakkında çalışmanın elbette bazı sıkıntıları vardır. Mesela onlar hakkında
yerli veya yabancı birçok kimse inceleme kaleme almış, deneme yazmış veya
akademik çalışma yapmıştır. Dolayısıyla hakkında yeni bir şey söylemek çok
zordur. Üstelik Tanpınar gibi sadece edebiyatla değil, edebiyat dışında güzel
sanatların hemen hemen hemen tamamıyla ve sosyal bilimlerin diğer alanlarıyla
da meşgul olmuş ve daima büyük ve kalıcı olmak idealindeki bir sanatkârın
eserlerini yorumlamak ayrıca güçlükler içerir.
Diğer yandan şaheserler hakkında çalışmanın ömrünüzü boşa
harcamadığınızı gösteren bir tarafı vardır. Çünkü her okunduğunda yeniden keşfedilen,
daima keşfedilecek yanları bulunan eserler, sıradan bir benzetmeyle söyleyecek
olursak, emsalsiz hazineler gibidir. Sizi daima içten zenginleştirir.
Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu Tanpınar’ın eserleri
hakkındadır; fakat bu cümle eserle yazar arasında münasebet kurmadığımız anlamına
gelmez. Biz yazı ile yazarın bilinci arasında inkâr edilemez bir münasebet olduğunu
baştan kabul ediyoruz. Arkasında insanın olmadığı bir eylemin, bilhassa sanat
dediğimiz üretim biçiminin, bizim için herhangi bir mânâsı yoktur. Her türlü
sanat faaliyeti ister roman ister şiir ister resim ya da musiki olsun bize
insanın macerasını verir. Dolayısıyla bizim ilgimizi çeken sanat eseri ile
biyografi arasındaki zararsız, aksine faydalı münasebet, insanı kavramamızı sağlayan
ipuçlarıdır. İnsana dair ve insan hakkındaki her faaliyet bizim için caziptir
ve bu yüzden sanat eserlerinin incelenmesini objektiflik gerektiren bir
faaliyet olarak görmüyoruz. Bilhassa edebiyat gibi insanın bütün yanlarıyla
hikâyesini dil vasıtasıyla anlatan bir türün örnekleri karşısında tarafsız kalınamaz.
İster istemez okuduğunuz, üzerinde çalıştığınız konudan etkilenirsiniz.
Bilhassa Tanpınar gibi hayatı ile eserleri arasında açık ya da gizli
münasebetler bulunan bir yazarın eserleri karşısında etkilenmemek imkânsızdır.
Kaldı ki hepimiz biraz Mümtaz, biraz Suat, biraz Halit Ayarcı ve
bana kalırsa daha çok Hayri İrdal’ız. Tanpınar kendi hikâyesini yazarken aslında
bizim hikâyemizi yazıyor; bizim hayatımızın trajikomik taraflarını, çelişkilerimizi,
ihtiraslarımızı, riyakârlıklarımızı ve çocuksu samimiyetimizi… Bu toprakların
bir türlü büyüyememiş çocukları olan bizlerin hikâyesini…
Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu bu sefer Doğu Batı Yayınları
tarafından neşredildi. Doğu Batı Yayınları’nın Türkiye’nin entelektüel hayatına
ne derece katkısının olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? Bu vesileyle
sadece yayıncım olarak değil aynı zamanda bir dost olarak gördüğüm, entelektüel
birikimine, sanat zevkine daima saygı duyduğum kıymetli Taşkın Takış Bey’e teşekkür
eder, Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu’nun yeni basımının bahtının açık
olmasını dilerim.
İbrahim
Şahin
31.08.2023/Ankara
İbrahim Şahin
1963’te doğdu. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümünü 1984 yılında bitirdi.
Yüksek lisans eğitimini Tevfik Nevzat’ın Hayatı konulu teziyle 1987’de
tamamladı. Memuriyet hayatına 1985 yılında Ege Üniversitesi’nde başlayan İbrahim
Şahin, 1992’de yılında doktora derecesini aldı. 1994 yılında Ege Üniversitesi
Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü’nde bir süre çalıştı. İzmirli Bir Şair:
Tevfik Nevzat; Cengiz Dağcı’nın Hayatı ve Eserleri Üzerine Bir İnceleme;
Selanikli Fazlı Necip; Haz ve Günah: Bir Tanpınar Yorumu; Aydınlıkla
Karanlık Arasında: Cengiz Dağcı; Tehlikeli Estetik adlı telif
eserleri kaleme aldı. Gazeteler ve Gazeteciler: Enis Tahsin Til; Bir Güneş
Avcısı: Ahmet Hamdi Tanpınar, (Deniz Depe ve Nurcan Ankay’la); Bir Metafor
Olarak Yol/Yolculuk, (Deniz Depe’yle); Vatanı Dilinde Cengiz Dağcı (Salim Çonoğlu’yla)
adlı kitapları derledi. Aylık edebiyat dergilerinde ve akademik yayın
organlarında makaleleri bulunan İbrahim Şahin, halen Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.