Schiller, felsefi döneminde, yeni ulaştığı aşkın görüş açısından, sanatın konumunu insan bilincinin içsel bağlantısında belirleme problemini çözmüştür. Duyusal bilinçten ahlâki bilince ilerleyişte işaret etmek istediği nokta, zorunlu olarak sanatın ortaya çıktığı noktadır. Aşkın felsefe, insan varlığının aşkın birliğine dayalı senteze varmış yeteneğinde Kant’ın çeşitli eleştirilerinin birlik noktasını bulduktan sonra, artık yalnız Schiller’in değil, Schelling’in, Hegel’in ve ötekilerin de ortak problemi insan bilincinin büyük başarılarının içsel ilişkisini keşfetmektir. — Wilhelm Dilthey
Schiller’in kendine özgü büyüklüğünden söz etmeye bir kez başlandı mı, sonunu getirmek hiç kolay değildir; bu, Goethe’nin daha bilge tabiat sultanlığının bile sunmadığı bir büyüklük: Soylu, uçarı, ateşli yükseltici, evren sarhoşu ve hümanist kültür eğiticisi… — Thomas Mann
Biz eğer Schiller’i bizim çağımızın da çağdaşı olarak korumak istiyorsak, eserlerindeki tarihsel sürecin hayırsızlığı hakkında gerçekçi bir bilinci kanıtlayan unsurları öne çıkarmak zorundayız, sonra ise onu, modernleşme sürecinin olumsuz sonuçlarını sıralayan ve edebiyatın eleştirel bir konseptine alan bir çözümleyici olarak yorumlamalıyız. Schiller, bu açıdan bakıldığında asla Alman İdealizminin bir ‘saray şairi’ değildir, tersine bir uzlaşma estetiğinin çaresizliğinden haberdar olan ve modern dünyanın çelişkilerine göğüs germeye çalışan özeleştirici bir modernizmin öncüsüdür. — Theodor W. Adorno
Schiller, Alman edebiyatının sayılı klasiklerinden olduğu gibi Alman edebiyat tarihinde Klasisizm akımının Goethe’nin yanında temsilcisi. Onu Türk edebiyat dünyası kabataslak, en azından bir isim, bir aydınlanma, bir özgürlük savaşçısı olarak tanır. Daha yakından tanıyanlar içinse Schiller öncelikle bir şair, bir tiyatro yazarıdır. Onu daha da yakından tanımak isteyenler, düşünce dünyasını yansıtan felsefi yazılarına girmek zorundadır. İşte bu görüşle “Schiller” kitabını hazırlarken ağırlığı onun düşünce yazılarına vermek istedim. —Gürsel Aytaç
- Hazırlayan ve Çeviren: Gürsel Aytaç
- Kitabın Başlığı: Schiller
- Yayına Hazırlayan: Uluğ Nutku
- Kapak Tasarımı: Mr. Z & Z
- Tasarım Uygulama: Aziz Tuna
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 35; Edebiyat - 4
- Basım Bilgileri: 1. Basım / Mart 2008
- Sayfa Sayısı: 285
- ISBN: 978-975-8717-38-5
- Boyutları: 14 x 21
Gürsel Aytaç
Eskişehir doğumlu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde Alman Dili ve Edebiyatı ile Latin Dili ve Edebiyatı öğrenimi gördü. Aynı fakültede Alman Dili ve Edebiyatı Dalında asistan oldu. Uzun yıllar bu okulda dersler verdi. “Hermann Hesse’nin Boncukoyunu Romanında Var Olma ve Oluş” konulu teziyle doktor, “Chr. Martin Wieland’ın Geschichte des Agathon Romanında Mutluluk” konulu Almanca yayınıyla doçent, 1975’te iki ciltlik Alman Edebiyatı Tarihi, “Romancı Yönüyle Heinrich Böll”, “Thomas Mann’ın ‘Büyülü Dağ’ ve ‘Lotte Weimar’da, Romanlarındaki Edebî Kişiliği” kitaplarıyla profesör oldu. Alman, Avusturya ve İsviçre edebiyatlarından modern ve klasik pek çok yazarı Türkçeye kazandırmış, onlar hakkında yazılar yazmıştır. Karşılaştırmalı edebiyat biliminin Türkiye’de yerleşmesine katkıları büyüktür. Doğu Batı Yayınları’ndaki öteki çalışmaları: Ricarda Huch, Alman Romantizmi, (Çeviri, 2005), Schiller, (Derleme ve çeviri, 2008), Georg Simmel, Tarih Felsefesinin Problemleri (Çeviri, 2008), Goethe Der ki… (Derleme ve Çeviri, 2010), Yeni Çağ Alman Edebiyatı (Telif, 2012), Çağdaş Alman Edebiyatı (Telif, 2012), Novalis, Fragmanlar (Çeviri, 2014), Karşılaştırmalı Edebiyat Bilimi (Telif, 2016), Genel Edebiyat Bilimi (Telif, 2016).