• Anahtar Sözcükler

Anahtar Sözcükler

  • 170,00 TL
  • 119,00 TL


  • Stok Durumu: Stokta var
  • 24 Saatte Kargoda

Büyük toplumsal hareketler ve çağdaş üretim saplantısı arasındaki ilişkileri çözümleyen Jean Baudrillard, güçlü bir pazar ekonomisinin dayattığı yönlendirmelere direnen bir kuşağı etkileyen sorunsalın tam merkezinde yer almaktadır. Dünyanın “sanallaştırılmasına”, her yerde geçerli olan bir gösterge “ticaretine”, saydamlığın (demokrasinin) göz boyamaya dayalı erdemleri ve ticari değer adlı kandırmacaya; simgesel değiş tokuş düzenine özgü sınırsız bir cömertlik, ayartmaya özgü bir meydan okuma, sonsuza dek sürüp gideceğe benzeyen bir rastlantısallık/belirsizlik ve tersine çevrilebilme özelliğine sahip bir yazgı anlayışıyla karşı çıkmaktadır.

Kışkırtıcı ve çelişkili olduğunu iddia eden bir düşüncenin insanı baştan çıkartan işlemcileri olarak adlandırılabilecek bu sözcükler, düşünürün metinlerindeki ana fikirleri, estetik ve pedagojik bir ilke doğrultusunda açıklayan bir alfabe niteliğindedir.

Son derece özgür bir yaklaşım ve herkesin anlayabileceği bir şekilde ele alınarak gerçekleştirilen bu kitapta Jean Baudrillard belli başlı temel kavramlarını açıklamaktadır.


  • Yazar: Jean Baudrillard
  • Kitabın Başlığı: Anahtar Sözcükler
  • Fransızca Metin: Mots de passe
  • Çeviren: Oğuz Adanır
  • Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış, Ufuk Coşkun
  • Kapak Tasarımı: Mr. Z & Z
  • Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 456; Sosyoloji Dizisi - 57
  • Basım Bilgileri: 2. Basım: Mayıs 2025 (1. Basım: Paragraf Yayınları, Mayıs 2005)
  • Sayfa Sayısı: 74
  • ISBN: 978-625-6194-10-6
  • Boyutları: 13,5 x 21
  • Kapak Resmi: Jean Baudrillard, İsviçre/Saas-Fee’deki European Graduate School’da ders verirken...
    (Fotoğraf: CC-by-SA 2.5 by Europeangraduateschool)

Okuyucuya Not


Önsöz

Giriş

Nesne

Değer

Simgesel Değiş Tokuş

Ayartma/Baştan Çıkarma

Müstehcenlik

Kötülüğün Şeffaflığı

Sanal

Rastlantısal/Belirsiz

Kaos

Son

Kusursuz Cinayet

Yazgı

Değiş Tokuş Olanaksızlığı

İkilik

Düşünce

Son Söz

Önsöz

 

İnsanlığın geleceğine yönelik araştırmaların parçası olmak gibi bir amaca hizmet etmeyi hiçbir zaman hedeflememiş bir çalışmanın/yapıtın geçmişe yönelik panoramasını sunmaya kalkışmak paradoksal bir girişimdir. Bu iş biraz Eurydike’yi kurtarmak isteyen Orpheus’un kendine hâkim olamayıp başını geriye çevirmesiyle sevdiği insanı Cehennemin derinliklerine göndermesine benzemektedir. Bu çalışmanın daha baştan kendine bir hedef belirleyerek o yönde ilerlediği, yola çıkarken sanki ulaşılacak sonucun az çok önceden bilindiği söylenemez. Her şeyin başta belirlenmiş plana uygun bir şekilde gelişerek, bu şekilde sürüp gittiği gibi bir hisse kapılmak çok yanlıştır. İşte bu yüzden Borges’in bir kütüphanede bulduğu parçaları bir araya getirerek yeniden oluşturduğu bir uygarlık gibi, ben de simülasyon terimlerine başvurmaktan başka bir seçenek göremiyorum. Bu saatten sonra onun sosyolojik bir gerçekliğe sahip olup olmadığını tartışacak değilim. Zaten böyle bir soruya yanıt vermekte çok zorlanacağımdan eminim. Okuyucuya şöyle bir tavsiyede bulunabilirim: Bir an için düşsel bir gezgin konumuna geçin ve yazmış olduğum metinleri bir köşede unutulmuş elyazmaları olarak kabul edin. Elinizde başka belge olmadığı için de bunlardan yola çıkarak betimledikleri toplumu kavramaya çalışın.

 

Jean Baudrillard

OKUYUCUYA NOT

 

Kitabın Fransızca basımındaki ön iç kapak yazısında herkesin anlayabileceği bir şekilde ele alınmış kavramlardan söz ediliyor. Türkiye için aynı şeyleri söyleyip söyleyemeyeceğimizi okuyucunun tavrı belli edecek. Bana göre buradaki kavramların anlaşılabilmesi için daha önceden belli sayıda Baudrillard metni okumuş olmak gerekiyor. O zaman buradaki kavramları anlamak ve yerli yerine oturtabilmek kolaylaşabilir.

Ayrıca burada düşünürün kavramlarını güncelleştirdiği, yeni açıklamalar getirdiği görülmektedir. Tüm kavramları ve düşüncesini tüm boyutlarıyla yansıtmasa da bu metin simülasyon kuramını kavrama konusunda gerçekten de bir anahtar niteliğine sahip.

Leyla Yıldırım sanatta yeterlik öğrencim. Onun iki yarı yıl boyunca süren azmi ve gayreti olmasaydı bu metni belki birkaç yıl sonra çevirmeyi düşünebilirdim. Kendisine katkılarından dolayı çok teşekkür ederim.

 

Oğuz Adanır, İzmir, Temmuz 2004

 Ağustos 2024

Jean Baudrillard (1929-2007)

Fransız düşünür ve sosyolog. Reims’ta doğdu. Bir memur ailesinin ilk çocuğuydu. Sorbonne Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü okudu. Meslek yaşamına bir lisede Almanca öğretmenliği ile adım attı. 1966’da Nanterre Üniversitesi’nde Henri Lefebvre ile çalışmaya başladı. Bu üniversitede uzun yıllar sosyoloji dersleri verdi, çeşitli sebeplerden dolayı profesörlük unvanını çok geç bir tarihte, ancak 1990 yılında alabildi. Libération gazetelerinde yazdığı güncel yazılarla geniş bir tartışma alanı açtı. Baudrillard, eserlerinde gelişmiş kapitalist ülkelerdeki tüketim olgusunu, kitle iletişiminin ve teknolojik ilerlemenin yol açtığı toplumsal değişimleri çözümledi. Çağımızda teknolojinin yarattığı anlam ve gösterge fazlalığının, kopyalardan ibaret bir “simülasyon” evrenine, gerçekliğin yok olduğu bir “hipergerçeklik” dünyasına tekabül ettiğini sanattan mimariye, sinemadan reklâmcılığa değin verdiği sayısız örnekle gösterdi. Baudrillard özellikle medya üzerine yaptığı çalışmalarla bütün dünyada ün kazandı. Simülasyon kuramıyla günümüz toplumuna ve “postmodern” dünyaya radikal eleştiriler yöneltti. Ona göre, gerçek dünya ile imgeleri arasında herhangi bir ayı­rım yapabilme kabiliyetine artık sahip değiliz. Bugün reklâmlar ‘şey’lerden çok imgeleri pazarlamaktadır. “Chanel”, “Calvin Klein” veya “GAP” gibi mar­kaların temsil ettiği nitelik veya değerden çok etiketleri veya göstergele­ri satın alınmaktadır. Baudrillard’ın ünlü tespitlerinden biri de, Körfez Savaşı’nın “gerçekten yaşanmadığı” ile ilgiliydi. CNN izleyicileri savaşı bir “medya olayı” olarak rahat ve geniş koltuklarında cips yiyerek izledi. Baud­rillard, füze bombardımanı ile imge bombardımanı arasında bir ayırımın yapılamadığı dünyada, eleştiri gücünü de tamamen yitirdiğimizi öne sürdü.

Jean Baudrillard’ın Doğu Batı Yayınları’ndan çıkan diğer eserleri: Simülakrlar ve Simülasyon (2003); Sessiz Yığınların Gölgesinde (2003); Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği (2005); Foucault’yu Unutmak (2013); Can Çekişen Küresel Güç (2017); Neden Her Şey Hâlâ Yok Olup Gitmedi? (2019); Karnaval ve Yamyam (2019); Nesneler Sistemi (2020); Sim­gesel Değiş Tokuş ve Ölüm (2021); Gösterge Ekonomi Politiği Hakkında Bir Eleştiri (2021); Çaresiz Stratejiler (2021); Üretimin Aynası (2022); Her Yer Ekran (2022).