Türk kültür tarihinin oluşumu ve gelişimine dair yepyeni bir bakış ilk kez Hilmi Ziya Ülken’in yorumlarıyla gündeme geldi.
Anadolu kültürünün kaynaklarına indiği bu çalışmasında Ülken, Orta Asya’dan Anadolu’ya İran üzerinden geçen ve yerleşen Türk boylarının, Türkmen obalarının bu yeni yurtlarında binlerce yıllık kültür değerlerinden sağladıkları zengin özleri birleştirip nasıl yeni bir öz, yeni bir kimlik yarattıklarını irdeledi ve bu yeni özün, yeni kimliğin niteliklerini araştırdı.
Mevlâna, Hacı Bektaş Veli… Ahi Evran, Gülşehrî, Âşık Paşa… Sadreddin Konevî, Davud Kayserî, Molla Fenarî… Geyikli Baba, Barak Baba, Sarı Saltuk… vd. Anadolu düşüncesine ruhunu, irfanını veren, onu mayalayan “Anadolu bilgelik denizinin” erenleri, abdalları, gazileri üzerinden inançlar, gelenekler, örf ve âdetlerdeki eski kültürlerin izlerini arayan Ülken, 50 yıldan fazla süren çalışmalarında bir cümlede özetlediği şu düşüncesini derinlemesine işledi ve yazılarında ortaya koydu:
“Anadolu’ya yerleşen Türkler buraya kendi geleneklerini getirdiler, bunları İslâm dinî kuralları, medrese ve tekkenin verdiği Arap ve Fars kültürü unsurları, yerli Anadolu kültürü izleriyle birleştirdiler. Bu sentezden Anadolu Türk kültürü doğdu.”
- Tarih
- 493 Sayfa
- Ebat: 14 x 21
- Haziran 2017
- ISBN: 978-975-2410-55-8
Önsöz
I. Anadolu’ya Giriş ve Kültürün
Teşekkülü
Orta Asya’da Türkmen
Türkmenlerin Anadolu’da Yerleşmesi
Türk Akınları ve Vatana Yerleşme
Anadolu’da Yerleşmenin Uzaması
Vatan Kurmada Malazgirt’in Büyük
Yeri
Malazgirt Savaşında Hıristiyan
Türklerin Rolü
Haçlı Seferleri ve Türkler
Türk Milletinin Teşekkülü
Anadolu Örf ve Âdetlerinde Eski
Kültürlerin İzleri
Kültürümüzün Kuruluş Safhaları
Bir Türk Sitesinin Kuruluşu
Türkiye Kültür Tarihine Bir Bakış
II. İnanç, Mistisizm, Felsefe
Türk Kozmogonisi
İslâm’dan Önce Türkler Ne İnançta
idi? (Mani Dini)
Hıristiyanlık ve Putatapan Dinler
İslâmiyet’te Eski Dinlerin İzleri
Türk Mistisizmini Tetkike Giriş
Anadolu Tarihinde Dinî Ruhiyat
Müşâhedeleri
Barak Baba
Geyikli Baba
Hacı Bektaş Veli
Mevlâna ve Yetiştiği Ortam
Teşkilatçı Tasavvuf
Selçukluların İnkırazı Zamanında
Konya
Konya’da Anadolu Selçukluları
Devrinde İlim ve Felsefe
Sözlük
Dizin
Hilmi Ziya Ülken
İstanbul’da, 1901 yılında doğdu. Babası Mehmet Ziya Ülken kimyager
doktordu. Anne tarafı Kazan’ın tanınmış müderrislerinden Kerim Hazret’e
uzanır. İlk bilgileri aile dostu İbn-ül Emin Mahmut Kemal Bey’in
sohbetlerinden alır. Hilmi Ziya, ilk öğrenimini “Tefeyyüz” mektebinde; orta
öğrenimini İstanbul Sultanîsi’nde tamamladı. Daha Sultanî yıllarında, 1915’te,
fikrî ve siyasî meselelere ilgi duyar. Arkadaşlarıyla Turan Cemiyeti’ni kurar,
şapirografla basılan bir mecmua çıkarır. 1918’de Mülkiye’ye girdikten sonra
Turancılıkla beraber Osmanlıcılığın, İslamcılığın ve Batıcılığın mücerret ve
hayalî bulduğu dünyasından Anadoluculuğun müşahhas ve canlı gördüğü dünyasına
yönelir. Elyazma olarak Anadolu dergisini Reşit Kayı ile 12
sayı çıkarır (1918-1919). Bugün Anadoluculuğun kurucu metinleri olarak
zikredilen Anadolu’nun Bugünkü Vazifeleri ve Anadolu’nun
Hakiki Merkezi ilk eserleridir. 1921’de Mülkiye Mektebi’nden mezun
oldu. Ardından İstanbul Edebiyat Fakültesi Beşeri Coğrafya Kürsüsü
asistanlığına tayin edildi. Diğer bölümlerin derslerini takip ederek felsefe
bölümünden ahlâk-sosyoloji ve felsefe tarihi sertifikaları aldı. Çeşitli
liselerde tarih, felsefe, psikoloji ve coğrafya dersleri verdi. Mükrimin Halil Yinanç, Mehmet Halit Bayrı ve Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu gibi isimlerle Anadolu Mecmuası’nı çıkardı.
(1924-1925) Umumî İçtimaiyat ve Türk Tefekkür Tarihi kitaplarıyla
ilgi çeken Ülken, 1933 yılında Atatürk tarafından araştırma yapmak üzere Berlin’e
gönderildi. Türkiye’ye dönüşünden hemen sonra, Edebiyat Fakültesi Türk
Tefekkür Tarihi doçentliğine atandı, 1936’da İçtimaî Doktrinler Tarihi öğretim
üyesi oldu. 1940’da Von Aster’in isteğiyle Felsefe Profesörlüğüne, 1944’te
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü Sanat Tarihi profesörlüğüne
getirildi. 1957’de Ordinaryüs Profesör oldu. Yaşamının her safhası doymak
bilmeyen bir iştihayla kitap ve kütüphanelerin arasında geçti. İki binin
üzerinde farklı konularda makaleler yazdı, kitaplar hazırladı, çeviriler yaptı.
Fransızca ve Türkçe kitap eleştirileri kaleme aldı. Dergiler yayımladı.
Sabahattin Eyuboğlu ve Celalettin Ezine ile uzun zaman beraber çıkardıkları
hümanist karakterdeki İnsan dergisi entelektüel kesimde ses
getirdi. Hemen hemen ilgi göstermediği alan yoktu. Başta İslâm felsefesi, Türk
tefekkür tarihi, doktrinler tarihi, sosyoloji, sistematik felsefe, bilim
felsefesi, mantık, sanat, estetik derslerini okuttu, binlerce öğrenci
yetiştirdi. Tüm bunların yanında o, tekdüze bir akademisyen profilinin
dışındaydı. Sanatçı duyarlığıyla Posta Yolu, Şeytanla
Konuşmalar, Yarım Adam adlı romanlarını yazdı. Şiirle
ilgilendi. Resimler çizdi. 1918-1920’lerde karakalem; 1940-1945 yılları
arasında yağlı boya ve 1967-1970 yıllarında kompozisyon çalışmaları yaptı. Hat
sanatıyla uğraştı ve müzik bilgisi son derece genişti. Hilmi Ziya Ülken, 5
Haziran 1974’te yaşamını yitirmiştir.