Hilmi Ziya Ülken’in felsefi yolculuğu Nietzsche’nin tanımlamasıyla bütün “değerlerin yeni baştan değerlendirilmesi”ne denk düşen bir farklılığı içerir. Bilginin kökeni ve değerlerin doğasına ilişkin acaba ne biliyoruz? Tüm bildiklerimizi bir yana koyup onları felsefi düzlemde gözden geçirebilecek bir sorgulama ve cesarete sahip miyiz? İşte bu konuda Türk düşüncesinde yazılan ilk kapsamlı eserdir, Bilgi ve Değer.
Eğer bir düzen arayışı ya da ilk ilkenin, olgunun araştırılması ve temellendirilmesi bizi bilgilenmeye sevk eden bir zorunluluk ise, bu kaostan çıkmak için kendimize bir eylem düsturu bulmak ve hangi kriterlere göre ve nasıl yaşayacağımızı belirlemek diğer bir zorunluluktur. Peki, bize varoluşun bilgisini sunmak ve bilimlere temel olmak isteyen felsefe, kendisine dayanması gereken bilgilere göre geri kalmışsa, bilimsel ve teknolojik yeni gelişmelere uygun, bütün bilgi alanları için geçerliliği olan bütünsel bir bilgi ve âlem görüşü karakterini nasıl gösterecek?
Bilen özne-bilinen nesne, ben ile âlem arasında kurulan ilişkinin biçimi, doğası, buradaki ölçü, denge değer yargılarının yönünü ve akıbetini de belirler. Dolayısıyla varlık, yaşam ve insan bir bütündür. Bozulan bir denge varsa, “Bilgi ve Değer” arasında, “gerilme ve genişleme” salınımında ortaya çıkan problemleri derinlemesine irdelemek gerekir.
İşte bu kitapta bilincin, fenomenlerin ve varlık mertebelerine göre bilim sistemlerinin tasvirine girişen Ülken, bir yandan bilme gücümüzün ve bütüncül bir dünya görüşünün olanaklarını araştırıp bundan sonra eylemlerimizin düsturu olacak değerlerin özlerini ve içeriklerini ele alırken, öte yanda sentezci bir çaba ve çok yönlü bilim ve felsefe tarihi bilgisiyle, kendi çalışmaları içinde bile apayrı bir yerde duran değerli bir eser ortaya koyuyor.
- Yazar: Hilmi Ziya Ülken
- Kitabın Başlığı: Bilgi ve Değer
- Yayına Hazırlayan: Gülseren Ülken
- Kapak Tasarımı: Mr. Z & Z
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 145; Felsefe- 46
- Basım Bilgileri: 4. Basım: Ocak 2022 / 1. Basım: Aytemiz Kitabevi, 1964.
- Sayfa Sayısı: 430
- ISBN: 978-605-9328-12-8
- Boyutları: 15,5 x 23,5
- Kapak Fotoğrafı: Hilmi Ziya Ülken
Birkaç Söz
Giriş
I. Bölüm: Bilgi
Genel Bilgi ve
Varoluş Bilgisi
Bilgi Teorisinin
Konusu
Varlık Kanıtı ve
Bilgi Kanıtının Çağdaş Felsefede Yeri
Mantıki Empirizm
veya Fizikalizmin Çözümleme Yolu
Yeni Pozitivizmin
Çözümleme Yolu
Fenomenoloji ve
Yeni Psikolojiler
Üç Görüşün
Karşılaştırılması
İlk Olgu
Araştırması
Bilgi Hareketlisi
Farklı Felsefelerde
Ortak Vasıf: Bilincin Bünyesi
Objeleşme ve
Süjeleşme
İnsani Varlığın Bir
Manzarası Olarak Bilinç Gerilimi ve Genişleme Ritmi
Akılyürütmenin İki
Şekli: 1) Sonuçlama
Soyutlaştırma
Sonuçlama
İlkelerinin Güç Bakımından Sınırlılığı
Akılyürütmenin İki
Şekli: 2) Tümevarım
Tabiatın Çift Yüzü
Bilim
Sınıflamalarının Tenkidi
Dikotomik Bilimler
Sınıflaması
Felsefe Tarihine
Bir Bakış
II. Bölüm: Değer
Teorisi
Felsefe Tarihinde
Değer Problemi
Bilgi, Varlık,
Değer
Değerde İki Alan
İhtiyaç-Aşkın Obje
Değer’in
Aksiyomları
Değer ve Eylem
Değerin
Çift-Kutupluğu
Başkasının Varlığı
Değeri İçkinliğe
İndirgeyen Teorilerin Tenkidi
Değer ve Bilgi
İlişkisi
Değer Olarak İş
Değer Olarak Sevgi
Teknik ve Manevi
Değerlerin İlişkisi
Teknik, Bilgi ve
Sanat
Değer
Mertebelendirmeleri
Değer Gayeliliği
Normlar
Değerlendirmenin
İnşaî Rolü
Değer Mantığı
Değer Kişiliğinin
Devrimleri
Kişiliğin Duygusal
ve İradî Kuruluşu
Alışkanlık ve İrade
Olarak Kişilik
Kişilikte Bilme ve
İnanma
Değerin Gelişme
Süreci
Değerler ve
Gerçeklik Dereceleri
İçkin ve Aşkın
Değerler, Normlar
Değerlerin
Sınıflanması
Eksik Varlık ve
Değer
Değer ve Hürriyet
Değerin Geçerliliği
Sonuç
Dizin
Hilmi Ziya Ülken
İstanbul’da, 1901 yılında doğdu. Babası Mehmet Ziya Ülken kimyager
doktordu. Anne tarafı Kazan’ın tanınmış müderrislerinden Kerim Hazret’e uzanır.
İlk bilgileri aile dostu İbn-ül Emin Mahmut Kemal Bey’in sohbetlerinden alır.
İlköğrenimini “Tefeyyüz” mektebinde; ortaöğrenimini İstanbul Sultanîsi’nde
tamamladı. Gençlik yıllarında ateşli bir Anadoluculuk taraftarıdır. 1919’da
Reşat Kayı ile Anadolu dergisini çıkarır. Anadolu’nun Bugünkü
Vazifeleri birçok eseri arasında ilkidir. 1921’de Mülkiye Mektebi’nden
mezun oldu. Ardından İstanbul Edebiyat Fakültesi Beşeri Coğrafya Kürsüsü
asistanlığına tayin edildi. Diğer bölümlerin derslerini takip ederek felsefe
bölümünden ahlâk sosyoloji ve felsefe tarihi sertifikaları aldı. Çeşitli
liselerde tarih, felsefe, psikoloji ve coğrafya dersleri verdi. Umumi
İçtimaiyyat ve Türk Tefekkür Tarihi kitaplarıyla ilgi çeken Ülken,
1933 yılında Berlin Üniversitesi Devlet Kütüphanesi’ne gönderildi. Türkiye’ye
dönüşünden hemen sonra, Edebiyat Fakültesi Türk Tefekkür Tarihi doçentliğine
atandı, 1936’da İçtimaî Doktrinler Tarihi öğretim üyesi oldu. 1940’ta von
Aster’in isteğiyle felsefe profesörlüğüne, 1944’te İstanbul Teknik Üniversitesi
Mimarlık Bölümü Sanat Tarihi profesörlüğüne getirildi. 1957’de ordinaryüs
profesör oldu. Yaşamının her safhası doymak bilmeyen bir iştihayla kitap ve
kütüphaneler arasında geçti. Yüzlerce makale yazdı, kitaplar hazırladı,
çeviriler yaptı. Fransızca ve Türkçe kitap eleştirileri kaleme aldı. Dergiler
yayımladı. Sabahattin Eyüboğlu ve Celalettin Ezine ile uzun zaman beraber
çıkardıkları hümanist karakterdeki İnsan dergisi entelektüel kesimde ses
getirdi. Hemen hemen ilgi göstermediği alan yoktu. Başta İslâm felsefesi, Türk
tefekkür tarihi, doktrinler tarihi, sosyoloji, sistematik felsefe, bilim
felsefesi, mantık, sanat ve estetik derslerini okuttu, binlerce öğrenci
yetiştirdi. Tüm bunların yanında o, tekdüze bir akademisyen profilinin
dışındaydı. Sanatçı duyarlılığıyla Posta Yolu, Şeytanla Konuşmalar, Yarım
Adam adlı romanlarını yazdı. Şiirle ilgilendi. Resimler çizdi.
1918-1920’lerde kara kalem; 1940-1945 yılları arasında yağlı boya ve 1967-1970
yıllarında kompozisyon çalışmaları yaptı. Hat sanatıyla uğraştı ve müzik
bilgisi son derece genişti. Hilmi Ziya Ülken, 5 Haziran 1974’te yaşamını
yitirmiştir.