Çoban Türküleri
- 175,00 TL
-
122,50 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
Vergilius, çocukluğunu köy ortamında kırda, bayırda, korularda köy koşullarında, çiftçiler, çobanlar arasında çift çubuk uğraşları arasında geçirmiştir.
Vergilius, eski Latin ozanlarına, özellikle daha yakınlarda yaşamış olan Lucretius ile Catullus’a ilgi duymuştur. Ancak Yunan Theokritos’u (İÖ 3. yüzyılda yaşamış Yunan ozan) örnek almıştır. Roma’ya memleketinde onun eidyllionlarının izinde yazdığı on çoban şiiriyle gelmiştir. Ozanın ilk gençlik şiirleri Bucolica üç yıllık bir emeğin ürünüdür (İÖ 42/41-39). Vergilius, Theokritos’un şiir türünü Roma edebiyatına kazandırmıştır.
Çoban Türküleri, tek kişinin ağzından (2; 4; 6; 10), karşılıklı konuşma (1; 9), genç çobanların, sürüleri otlarken, gölgede aşk acıları üzerine söz yarışmaları (3; 5; 7; 8) olmak üzere üç bölüm oluşturmaktadır. Şiirler yazılış sırasına göre değil, ozanın kişisel ve yazınsal ölçütüne göre dizilmiştir. Vergilius bu gençlik yapıtında Theokritos’tan yararlanmıştır ancak tümüyle onun izinden gitmemiştir. Ortamı, kır ortamını korumuş, kişileri, çobanları Romalı kimliğine büründürmüştür:
Ne orman tanrılarından hoşlanıyoruz artık
eskisi gibi, ne türkülerden;
çekilin önümden, ormanlar, siz de.
(…)
Aşk her şeyi yener: Biz ise boyun eğeriz Aşka.”
Yeterli olacak, tanrısal esin perileri,
ozanınızın oturduğu yerde ince hatmi dallarıyla
küçük bir sepet örerken söylediği türkü.
- Yazar: Publius Vergilius Maro
- Kitabın Başlığı: Çoban Türküleri
- Latince Özgün Metin: Bucolica
- Çeviren: Güngör Varınlıoğlu [Latince]
- Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış, Ufuk Coşkun
- Kapak Tasarımı: Mr. Z & Z
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 412; Edebiyat Dizisi - 89
- Basım Bilgileri: 2. Basım: Ocak 2024 (1. Basım: Lale Matbaası, 1970)
- Sayfa Sayısı: 210
- ISBN: 978-625-8123-72-2
- Boyutları: 13,5 x 21
Sunuş
Giriş
Çoban Türküleri
Kaynakça
Sözcükler
Sunuş
Latinceden çeviri yayınında ilk gözağrımın üzerinden, dile kolay,
52 yıl geçmiş: Vergilius, Çoban Türküleri, Latinceden Çeviren: Güngör Öner,
Lale Matbaası, 1970, Ankara.
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi öğretim üyesi
Felsefe Profesörü Nusret Hızır’ın “Çeviri Konusunda” başlıklı övgü dolu yazısı
orada değerli bir anı olarak kalmıştır. Neyse ki yeni çeviri eskisinden izler
taşımaktadır.
Yarım yüzyılı aşkın deneyimlerimin kazanımıyla Çoban
Türküleri’ni gözden geçirdim. Bu kez ilk çevirimde olduğundan daha çok
sayıda sözlüğe başvurdum. Fransızca karşılıklarla yetinmek yerine İngilizce ve
İtalyanca karşılıkları da göz önünde tuttum, onların arasından Türkçesini bir
ya da birden çok sözcük olarak belirledim, böylece Bucolica sözlüğünü
oluşturdum. Bu deneyime dayanarak her yapıtın çevirisiyle sözlüğünün bir arada
yürütülmesinin uygun bir yöntem olduğu sonucuna vardım: Yapıtın çevirisinde
sözcüklerin yerindelik payı artarken sözlüğü de ortaya çıkmaktadır. İlk kez
denediğim bu uygulamayla yaptığım yeni çevirimi sözlüğüyle birlikte sunuyorum.
Çeviride Virgile, Bucoliques, (texte
établi et traduit par E. de Saint-Denis, troisième édition, Les Belles Lettres,
Paris, 1956) metni kullanılmıştır.
Publius Vergilius Maro (İÖ
15 Ekim 70 - 22 Eylül 19)
Publius Vergilius Maro, İÖ 15 Ekim 70 günü Mantua’nın güneyinde,
Mincius ırmağı yakınında Andes köyünde (vicus Andicus) (bugünkü
Pietola) doğmuştur. Çiftçi ya da viator (yüksek kamu görevlisinin
hizmetlisi), yanısıra çömlekçi (opifex figulus) olan babası geçimini az
buçuk kolaylıkla sağlayacak durumdadır. Efendisi Magius’un kızı Magia Polla ile
evlenmiş, üç oğlu olmuş, ilk oğul Silo çocukken, ikinci oğul Flaccus ergenken
ölmüştür. Magia’nın, kocasının ölümü üzerine evliliğinden bir oğlu daha
olmuştur: Valerius Paterculus.
Vergilius, çocukluğunu köy ortamında kırda,
bayırda, korularda köy koşullarında, çiftçiler, çobanlar arasında çift çubuk
uğraşları arasında geçirmiştir. Okul çağına gelince Cremona’da grammatica
(dil bilgisi) okumuş, babasının durumu iyileşince, toga virilisini
giydikten sonra öğrenimini Mediolanum’da (bugünkü Milano) retorikle sürdürmüş,
oradan kısa sürede Roma’ya geçmiş, ünlü söz ustası Elpidius’un derslerini
izlemiş, ancak dersleri bırakıp Epikurosçu Siron’dan felsefe öğrenimi
görmüştür. Başkentte kendini gösteren gençlerle, Asinius Pollio, Helvius Cinna,
Cornelius Gallus ile tanışmıştır, Yunan Parthenius’u da tanımış olmalıdır.
Lucius Varius Rufus ve Plotius Tucca ile arkadaşlığı ise hep bağlılıkla
sürmüştür.
Vergilius, önüne açılan yolda, ailesinin de
isteğine uyarak yürümek için avukatlık denemesinde bulunmuş, daha başlangıçta
kendisinde mesleğin gerektirdiği nitelikler olmadığı yargısına vararak 25
yaşında Gallia Cisalpina’ya dönmüştür. Doğduğu topraklarda doğa sevgisi ile
içtenlikli insan ilişkisi içinde yaşamak istemiştir. Kendini şiire, çalışmaya,
dostlarının ve üst düzey koruyucularının yanında konumunun gerektirdiği işlere
vermiştir. Gallia Cisalpina, Catullus’un kurduğu, ardından Asinius Pollio’nun
desteklediği Yeni Ozanlar şiir okulunun yurdudur. Vergilius da başlangıçta o
ozanların arasında yer almıştır. Ancak, yazınsal yaşamında çoban şiiri türünü
seçmiştir.
Kamu katında ise Vergilius’u etkileyen olaylar
gelişmektedir. Caesar’ın canına kıyan Brutus ile Cassius’un Philippi Savaşı’nda
(İÖ 42) yenilmeleri üzerine, Üçler Birliği, Roma Devletinin topraklarını
bölüşmüştür: Antonius doğuyu, Lepidus Afrika’yı almıştır. Kendisine batı düşen Octavianus,
İtalya’ya dönüşünde emekli askerlerine verdiği söz üzere Caesar’ı öldürenlerden
yana olanların Gallia Cisalpina’daki topraklarını dağıtmıştır. Ancak, emekli
askerler kendilerine verilenlerle yetinmemişlerdir. Brutus ile Cassius’u
destekleyen Cremona’ya yakın Mantua topraklarında tehlikeli girişimlerde
bulunmuş, Andes’e girmişlerdir. Böylece Vergilius, topraklarının elinden
alınmasıyla karşı karşıya kalmıştır (İÖ 41). Neyse ki Asinius Pollio’nun,
Cornelius Gallus’un ve Lucius Alfeus Varus’un sözünü dinleyerek gittiği Roma’da
Octavianus’un korumacılığıyla bundan kurtulmuştur (İÖ 40).
Asinius Pollio’nun consul olması üzerine
Gallia Cisalpina yöneticiğine hukukçu Alfenus Varus getirilmiş, emekli askerlere
yeni bir toprak bölüştürülmesiyle görevlendirilmiştir. Vergilius ondan yardım
görmeyip toprakları elinden alınınca, gözleri görmeyen babasını da yanına
alarak, doğup büyüdüğü yerlere, atadan, babadan kalma şirin tarlalarına bir
daha dönmemek üzere Roma’ya gitmiştir. Asinius Pollio ve Cornelius Gallus
aracılığıyla Maecenas’la tanışmış olmalıdır. Ona içinde yaşadıkları dönemin
özlemlerine duyarlı olduğunu göstermiştir (38). Böylece yakınlık gördüğü
Maecenas’a Horatius’u tanıtmıştır.
Vergilius, eski Latin ozanlarına, özellikle
daha yakınlarda yaşamış olan Lucretius ile Catullus’a ilgi duymuştur. Ancak Yunan
Theokritos’u (İÖ 3. yüzyılda yaşamış Yunan ozan) örnek almıştır. Roma’ya
memleketinde onun eidyllionlarının izinde yazdığı on çoban şiiriyle
gelmiştir. Ozanın ilk gençlik şiirleri Bucolica üç yıllık bir emeğin
ürünüdür (İÖ 42/41-39). Vergilius, Theokritos’un şiir türünü Roma yazınına
kazandırmıştır.
Güngör Varınlıoğlu
Milas’ta başladığı öğrenimini İstanbul’da sürdürmüştür.
Yükseköğrenimini Ankara’da tamamlamıştır. DTCF Fransız Dili ve Edebiyatı öğrencisiyken dört yıl boyunca okuduğu
yardımcı dersi Latin Dili ve
Edebiyatı alanında
akademik yaşama girmiştir (1960). DTCF’den emekli olmuştur (2001). Bu sürede İtalyan hükümeti bursuyla Perugia’da doktora (1963
yazı), Fransız hükümeti
bursuyla Paris’te (1966-67) doçentlik çalışmalarını yürütmüştür. Kendi kurumunun dışında Selçuk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi
Arkeoloji Anabilim Dalında (1976-1978), ODTÜ, Fen
Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde (1999-2004) Latince dersleri vermiştir.
Yayınlar: 1965 yılından başlamak üzere çeşitli dergilerde düzyazı ve şiir
çevirileri; Publius Vergilius Maro, Çoban Türküleri (1970). Diğer
çevirileri: Gaius Sallustius Crispus, Catilina Tertibi (1973). Gaius
Valerius Catullus, Şiirler (1. basım 1978, 2. basım 1998). Gaius Iulius
Phaedrus, Masallar (1. basım 1998, 2. basım 2021). Marcus Valerius
Martialis, Epigramlar (1. basım 2005, 2. basım 2021). Gaius Suetonius
Tranquillus, On İki Caesar’ın Yaşamöyküsü (2016).