• Doğu Batı Sayı 89: Balkanlar - I

Doğu Batı Sayı 89: Balkanlar - I

  • 150,00 TL
  • 112,50 TL


  • Stok Durumu: Stokta var
  • 24 Saatte Kargoda
  • Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
  • Sayı Editörü: Ahmet Özcan
  • Onur Kurucuları: Halil İnalcık, Şerif Mardin
  • Yayın Kurulu: Oğuz Adanır, Ali Akay, Simten Coşar, Özcan Doğan, Kurtuluş Kayalı, Armağan Öztürk, Özgür Taburoğlu, Ali Utku, Aytaç Yıldız
  • Dergi Başlığı: Balkanlar - I
  • Dönem: Mayıs, Haziran, Temmuz 2019 [Yıl 22, Sayı: 89] 
  • Basım Bilgileri: 1. Basım / Aralık 2019
  • Sayfa Sayısı: 284
  • ISSN: 1303-7242
  • Barkod: 9771303724894
  • Kapak Tasarımı: Harun Ak
  • Ön Kapak Resmi: Šibernik
  • Arka Kapak Resmi: Dubrovnik.
  • Boyutları: 16,5 x 24


BALKAN TARİHYAZIMI

Maria Todorova

Balkanlar: Keşiften İcada

 

Mehmet Hacısalihoğlu

Geçmişle Bitmeyen Kavga: Balkanlarda Tarih ve Tarihyazımı

 

Ema Miljković 

Balkanlardaki Osmanlı Mirası: Sırbistan’daki Osmanlı İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Sırbistan

 

Emrah Özdemir

Balkanlarda İsyan Hareketleri ve Osmanlı Devletinin Tutumu

 

MİLLET, MİLLİYETÇİLİKLER VE DİN

Çağla D. Tağmat

19. Yüzyıl Sonlarında Balkanlarda Yunan Milliyetçiliği: “Şehit ve Kahramanların Kanı

[Μαρτύρων και ηρώων αίμα]

 

Caner Sancaktar

Sırp Milliyetçiliği: Merkeziyetçilik ve İrredentizm Siyaseti

 

Kadir Albayrak 

Balkanlarda Gnostik ve Düalist Heretik Bir Dinî Akım: Bogomilizm

 

SİYASET

Hatice Yazgan

Yugoslavya Nostaljisinden Avrupa Birliği Sürecine: Batı Balkanlar ve Avrupa Birliği İlişkileri

 

Hasip Saygılı 

Kosova Örneğinde Rumeli Osmanlı Mirasına Bakış

 

Hasan Oktay

Balkanlarda Yeni Bir Rekabet Modeli

 

EDEBİYAT

Pınar Üre

Kayıp Zamanın Peşinde: Konstantin Nikolayeviç Leontyev’in Kurmaca Metinlerinde Balkanlar Tahayyülü

 

Saadet Çetin

Cumhuriyet Döneminde Balkan Edebiyatlarından

Yapılan İlk Tercümeler

 

GÖÇ

Bülent Yıldırım

Bulgaristan’dan Türkiye’ye Göçlerin Demografik Verileri ve Analizi (1877/78-1989)

 

SİNEMA

Ali Özuyar

Balkanlarda Erken Dönem Osmanlı Aleyhtarı Propaganda Filmleri (1903-1916)

BALKANLAR

 

Hemen her Osmanlı subayının evinde Makedonya’dan bir hatıra vardır. Bu anılar anlatıla anlatıla askerlerin ve İttihatçıların romanını oluştururlar “Ben Manastır dağlarında eşkıya takibinde iken… “Bu eşkıyalar Osmanlı ordusuna ve padişahına isyan etmiş Balkanlı şairler, filozoflaşmış komitacılar ve hiçbir zaman azalmamış” haydutlar”dır. Ve karşı tarafı temsil ederler. Balkanlarda savaşlar içinde birbirlerini öldürerek kaynaşan bu insanlar daha sonra Vidin’de, Sofya’da, Rusçuk’ta, Atina’da isimlerini ve heykellerini taşıyan sokaklardan ve meydanlardan geçerek bir tarih oluşturacaklardır. Ve Osmanlı subaylarının belleklerini ve de emeklilik hikâyelerini dolduracaklardır.

 

II. Meşrutiyet sonrası atmosferde Osmanlı subaylarının taşıdığı yukarıda ifade edilen izler, anlatılanlar ve yazılanlarla toplumun ortak belleğinde buluşacaktır. Sadece subaylar değil, neferler, göçle gelenler ve orada kalanların oluşturacağı Balkanlar tahayyülü Türkiye’yi o coğrafyaya en azından tarihte buluşacak şekilde sımsıkı bağlamıştır. Osmanlı fetihleri daha çok Balkanları hatırlattığı gibi, kaybedilen topraklar ifadesi de Balkanların kaybıyla ayrı bir anlam bulur. II. Meşrutiyet iktidarı “Yaşasın Selanik” diye bağıranlar karşılığında “Yaşasın Firzovik ve Üsküp” diye bağıranların sesleriyle yükselmişti. Bu seslerin ardından gelen Balkan Savaşları kayıpların belki de en dramatik olanını getirecekti. Yüzyıllardır Osmanlı ülkesinin bir parçası olan Balkan coğrafyası, vakti zamanında Anadolu’dan gelmiş olan parçalarını yeniden geldikleri yere gitmeye zorlamıştı. Üstelik yüzyıllardır oranın yerlisi durumuna gelecek kadar yaşamış oldukları hesaba katılmadan. Nihayetinde sınırlar değişmişti, böyle olsa bile kaybedilen bu toprakların hatırası kadar orada kalanlar da, bundan sonraki süreçte diplomatik çerçevede olsa bile yüzyılı aşkın bir süre unutulacak gibi değildi. Oradan gelenler gibi orada kalanlar da Osmanlıdan Cumhuriyet’e uzanan hatıralarıyla birlikte kaldı.

Balkanlar sadece Türkler ve onlardan ayırımı zor halkların hafızasının tarihsel bir parçası değildir, fakat Türkiye’de Balkanlar üzerine oluşan literatürün ana hatlarını tarih metinlerinin oluşturması Türklerin Balkanlarla ilgili hafızada güç bulan varlığını göstermesi bakımından anlamlıdır. Tarih yazılarının çokluğu Türkiye’nin genel bibliyografyası içinde doğal bir sonuç olarak durmaktadır. Balkanlarda olup bitenlerin tarihsel referansları geçmişte de bugün de o coğrafyadaki, dinî, kültürel, siyasal ve toplumsal yapı oluşumunun kaynağı olmuştur. Üç cilt olarak yayınlanacak olan Balkanlar sayısı bu gerçekliği dikkate alarak oluşturulmuştur.

 

Ahmet Özcan