Doğu Batı Sayı 91: Balkanlar - III
- 180,00 TL
-
135,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
- Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
- Sayı Editörü: Ahmet Özcan
- Onur Kurucuları: Halil İnalcık, Şerif Mardin
- Yayın Kurulu: Oğuz Adanır, Ali Akay, Simten Coşar, Özcan Doğan, Kurtuluş Kayalı, Armağan Öztürk, Özgür Taburoğlu, Ali Utku, Aytaç Yıldız
- Dergi Başlığı: Balkanlar - III
- Dönem: Kasım, Aralık, Ocak 2019-20 [Yıl 23, Sayı: 91]
- Basım Bilgileri: 1. Basım / Aralık 2019
- Sayfa Sayısı: 342
- ISSN: 1303-7242
- Barkod: 9771303724917
- Kapak Tasarımı: Harun Ak
- Ön Kapak Resmi: Yağmurdan Önce, Milço Mançevski, 1994.
- Arka Kapak Resmi: Tarafsız Bölge, Danis Tanović, 2001.
- Boyutları: 16 x 24
MÜTEFERRİKA’YA SAYGI
Szonja Emese Schmidt
Osmanlı Hâkimiyetinin Son
Yıllarında Macaristan’da Kitap Kültürü ve Doğu’yla İlişkisi
BALKANLAR
Levent Kayapınar
15. ve 16. Yüzyıllarda
Yunanistan’dan İstanbul’a Yapılan İskânlar
Güner Doğan
Balkanlarda Bir Osmanlı
Muhaddidi: Mevkufâtçı Siyahi Hacı Mehmed Efendi, Mektupları ve Son
Osmanlı-Venedik Sınırı (1718-1721)
H. Seçkin Çelik
1930’larda Bulgaristan
Üzerine Bir Nazar: Ali Naci Karacan’ın “Ya Hürriyet Ya Ölüm”ü
Ömer Bedir
Romanya’da Türkçe
Matbuatın Gelişimi ve “Türk Birliği” Gazetesi (1930-1939)
Ayşe Kayapınar
Bulgaristan’da
Edebiyat, Sanat ve Tarih Eserlerinin Türk Azınlık Politikasına Etkisi
Ertuğrul Karakuş
Sosyalist Yugoslavya
Dönemi Türk Şiirinde Kimlik Koruma ve Aktarma Aracı Olarak Folklor Unsurları
Eminalp Malkoç
1930’lu Yıllarda
Belgrad Türk Elçiliği’nin Penceresinden Yugoslavya
Necmettin Turinay
Balkan Birliği’nin
1930’lar Dönemi Edebiyatına Yansımaları ve Buradan Doğan Bazı Tesirler
Hüseyin Mevsim
Bulgar Edebiyatında İlk
Kadın Seyyah: Evgenia Mars
Halis Ayhan
Avrupa Birliği’nin Batı
Balkanları Dönüştürme Siyasası
Abdülmecit Nuredin
Uluslararası Hukuk ve
Ülke Mevzuatı Bağlamında Makedonya’da Türkçe Eğitimin Statüsü
Yücel Yiğit
Mübadil mi? Casus mu?:
Kurnaz ve İşkilli Bir Celep Athanas Emmanuel
Kemal Ramazan Haykıran
Balkanlara Korku Salan
Bir Güç Deliler
Erol Karcı
İsyan ve Savaşla
Özdeşleşen Coğrafyada Bir Sağlık Kurumu: Manastır Gureba Hastanesi (1894-1911)
Metin Seyyar
19. Yüzyılda
Balkanlarda Meslekî Eğitim Kurumu Islahhâneler: Tuna Gazetesi’nde Çocuk Islahı ve
Çocuk Emeği
Namık Çencen
Balkan Savaşlarının
Ortaöğretim Lise Tarih Ders Kitaplarında Bilimsel ve Biçimsel İçerik Yönünden
İncelenmesi (1933’ten Günümüze)
Neriman Ersoy-Hacısalihoğlu
Bulgaristan Tarih Ders
Kitaplarında I. Dünya Savaşı’nın Nedenleri ve Sonuçları
Mevlüt Çam
Balkan Ülkeleri
Vakıfları
BALKANLAR
Hemen her Osmanlı subayının evinde Makedonya’dan bir hatıra
vardır. Bu anılar anlatıla anlatıla askerlerin ve İttihatçıların romanını
oluştururlar “Ben Manastır dağlarında eşkıya takibinde iken… “Bu eşkıyalar
Osmanlı ordusuna ve padişahına isyan etmiş Balkanlı şairler, filozoflaşmış
komitacılar ve hiçbir zaman azalmamış” haydutlar”dır. Ve karşı tarafı temsil
ederler. Balkanlarda savaşlar içinde birbirlerini öldürerek kaynaşan bu
insanlar daha sonra Vidin’de, Sofya’da, Rusçuk’ta, Atina’da isimlerini ve
heykellerini taşıyan sokaklardan ve meydanlardan geçerek bir tarih
oluşturacaklardır. Ve Osmanlı subaylarının belleklerini ve de emeklilik
hikâyelerini dolduracaklardır.
II. Meşrutiyet sonrası atmosferde Osmanlı subaylarının taşıdığı
yukarıda ifade edilen izler, anlatılanlar ve yazılanlarla toplumun ortak
belleğinde buluşacaktır. Sadece subaylar değil, neferler, göçle gelenler ve
orada kalanların oluşturacağı Balkanlar tahayyülü Türkiye’yi o coğrafyaya en
azından tarihte buluşacak şekilde sımsıkı bağlamıştır. Osmanlı fetihleri daha
çok Balkanları hatırlattığı gibi, kaybedilen topraklar ifadesi de Balkanların
kaybıyla ayrı bir anlam bulur. II. Meşrutiyet iktidarı “Yaşasın Selanik” diye
bağıranlar karşılığında “Yaşasın Firzovik ve Üsküp” diye bağıranların
sesleriyle yükselmişti. Bu seslerin ardından gelen Balkan Savaşları kayıpların
belki de en dramatik olanını getirecekti. Yüzyıllardır Osmanlı ülkesinin bir
parçası olan Balkan coğrafyası, vakti zamanında Anadolu’dan gelmiş olan parçalarını
yeniden geldikleri yere gitmeye zorlamıştı. Üstelik yüzyıllardır oranın yerlisi
durumuna gelecek kadar yaşamış oldukları hesaba katılmadan. Nihayetinde
sınırlar değişmişti, böyle olsa bile kaybedilen bu toprakların hatırası kadar
orada kalanlar da, bundan sonraki süreçte diplomatik çerçevede olsa bile
yüzyılı aşkın bir süre unutulacak gibi değildi. Oradan gelenler gibi orada
kalanlar da Osmanlıdan Cumhuriyet’e uzanan hatıralarıyla birlikte kaldı.
Balkanlar sadece Türkler ve onlardan ayırımı zor halkların
hafızasının tarihsel bir parçası değildir, fakat Türkiye’de Balkanlar üzerine
oluşan literatürün ana hatlarını tarih metinlerinin oluşturması Türklerin
Balkanlarla ilgili hafızada güç bulan varlığını göstermesi bakımından
anlamlıdır. Tarih yazılarının çokluğu Türkiye’nin genel bibliyografyası içinde
doğal bir sonuç olarak durmaktadır. Balkanlarda olup bitenlerin tarihsel
referansları geçmişte de bugün de o coğrafyadaki, dinî, kültürel, siyasal ve
toplumsal yapı oluşumunun kaynağı olmuştur. Üç cilt olarak yayınlanacak olan
Balkanlar sayısı bu gerçekliği dikkate alarak oluşturulmuştur.
Ahmet Özcan