Doğu Batı Sayı 106: Modern Türk Şiiri - III
- 150,00 TL
-
112,50 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
- Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
- Sayı Editörü: Yücel Kayıran
- Onursal Kurucuları: Halil İnalcık, Şerif Mardin
- Yayın Kurulu: Oğuz Adanır, Ali Akay, Özcan Doğan, Kurtuluş Kayalı, Cansu Özge Özmen, Armağan Öztürk, Özgür Taburoğlu, Aytaç Yıldız
- Dergi Başlığı: Modern Türk Şiiri - III: Modern Türk Şiirinde 'Yeni Gövde' Arayışı
- Dönem: Ağustos, Eylül, Ekim 2023 [Yıl 26, Sayı: 106]
- Basım Bilgisi: 2000 Adet / 1. Basım: Aralık 2023
- Sayfa Sayısı: 299
- ISSN: 1303-7242
- Barkod: 9771303721060
- Ön Kapak Resmi: Cemal Süreya
- Arka Kapak Resmi: Melih Cevdet Anday
- Boyutları: 16,5 x 24 cm
MODERN TÜRK ŞİİRİNDE ‘YENİ GÖVDE’ ARAYIŞI
Yücel Kayıran
Modern
Türk Şiirinde ‘Yeni Gövde’ Arayışı
MODERN TÜRK ŞİİRİNDE YENİ GÖVDE
Turgay Fişekçi
1960’larda
Türk Şiiri
Yüce Aydoğan
“Yoksul
En Yoksul Daha Yoksul”: Oktay Rifat Şiirinin Kurucu Gücü Yoksulluk ve Zaman
Muhammet Çelik
Ölümsüzlük
Ardında Anday
Halim Şafak
“Mücadele
Alanı Olarak Geçmiş” ve Ahmet Oktay Şiiri
Cem Yavuz
Hızır
ile Meryem Eşliğinde İki Diriliş Sözcüsü: Sezai Karakoç ~ T. S. Eliot
Mustafa Günay
Özdemir
İnce Şiirinde Tarih, Siyaset ve İnsan
Ercan Yılmaz
Hilmi
Yavuz’da Bir Kayboluşun Gayb-Oluş’u
DEVRİMCİ SESİN YÜKSELİŞİ
Tahir Abacı
1960’lardan,
1980’lere, Şiirin Dönüşümleri
Kemal Özmen
“Toplumsal”
ve “Yazınsal” Arasında Bir “Ortakyaşarlılık”: Ataol Behramoğlu’nun Şiiri
Ali Çakmak
“Kim
Bu Sıkıntı Her Zaman Göğüste”: Ergin Günçe’nin Şiiri ve Dünyayı Değiştiren
Hayat
Yalçın Armağan
Cahit
Zarifoğlu’nun Poetikası
Necmiye Alpay
İsmet
Özel, Reys Netos...
Şeref Bilsel
Şiire
ve Hayata Doğru: Refik Durbaş için
Fahri Öz
Arkadaş
Z. Özger
MODERNİST ŞİİRİN TEKRAR DÖNÜŞÜ
Yüce Aydoğan
Spazm:
Mehmet Taner Şiiri
Yüce Aydoğan
“Bu
Açılmamış Kalem”: Eliptik Tutku Olarak Enis Batur Şiiri
Münire Kevser Baş
Poetik
Bir Metin Olarak Ebubekir Eroğlu’nun “Yol Elçisi” Şiiri
Elif Sofya
Kuşbakışı
İzzet Yasar Şiiri
Erhan Altan
Uçsuz
Bucaksız Nasıl Başlar?
Eşik-Söz
Modern Türk şiiri yıkımın keşfinden, eski dünyanın geri
çekilmesinden kaynaklanan dekadans durumundan, ulus-devlet imgesinin
mekânlaştırılması çabasından doğdu. Sözgelimi ulus-devlet imgesinin
mekânlaştırılması çabası, memleket teması üzerinden Anadolu köylüsü üzerinden
kurulurken, bu imge, aşağıdan gelenler tarafından değil, elitler çevre içinden
gelen şairler tarafından, yukarıdan aşağıya doğru inşa edildi. Memleketi,
Anadolu insanını, Türk köylüsünü uzaktan gördükleri bir imge üzerinden
kurdular: Çoban imgesi üzerinden, geçeklikten çok manzaraya dayalı bir tablo.
Bu durum, determine bir biçimde diyalektik bir reaksiyona yol açtı. Bir kuşak
sonra, o köylerin içinden yeni şairler çıkıp geldi. Elit çevrenin manzara
biçiminde kurduğu tabloya başkaldırdılar. Hayır diyorlardı, gerçek böyle değil.
Modern Türk Şiiri tarihi, poetik mücadeleler tarihidir. Modern Türk şiiri,
yukarıdan gelenlerin kurduğu imge ile aşağıdan gelenlerin kurduğu imgenin
mücadelesinden doğmuştur.
Bizim şiirimizde, modernlik dediğimiz olgu, ulus-devlet imgesinin
inşası dediğimiz olgudan önce ortaya çıkar. Cumhuriyet’ten önce Osmanlıda.
Burada biz tarihi, siyasal olandan çok poetik olandan hareketle kurmak
istediğimiz için, modern şiirin başlangıcını merkez aldık. Modern şiirimizin
başlangıcında, teolojik kozmolojinin devre dışı bırakılması, dış dünyanın ve
gerçekliğin, varlıksal olarak keşfi, ulus-devlet fikrinin coğrafyasını, yani
zamanın mekânlaştırılması çabasının, yani memleket imgesinin icadından önce
vücuda gelmiştir. Bu başlangıç noktasını, Tevfik Fikret oluşturur.
Modern Türk şiiri, dış dünyanın keşfiyle açılır dedik; bu dış
dünya yıkım halinde bir dış dünya idi. Dolayısıyla hemen arkasından gelen
ulus-devlet idealin mekânlaştırılması, dış dünyanın keşif bilincinden uzak,
gerçekliğin yerine ideolojik ve ülküsel bir memleket icat etmeye çalışan bir
eğilimle devam edecektir.
Ülküsel anlayışa göre kurulan bu memleket imgesi, determine bir
şekilde, gizli kalan ya da açığa çıkmayan gerçekliği dile getiren anlayışlara
yol açacaktır.
Şiirimizin, 50’lerden 80’lere kadar devam eden bir diğer
sorunsalı, bu memleket imgesinden bağımsız olarak, insan yaşamının, kendi
bireyselliğinde ve özgürlüğünde ne ölçüde olanaklı olduğuna odaklanan bir şiir
anlayışı, şiirimizin ana damarlarından biridir.
*
Bu çalışma, bir antoloji ya da güldeste değil.. Dolayısıyla
şiirimizin bütün şairlerine yer vermek söz konusu olamazdı. Kaldı ki fizikî
olarak mümkün değil bu. Bununla birlikte, bu bütünde, bazı şairler hakkında da,
analiz yazıları olsun istedim ama olmadı; yetişmeyen yazılar bundan sonraki,
son şiir sayısında yer alacak.. Burada daha çok, neticede modern Türk şiirinin
poetik tarihinin doğasına ulaşmayı hedefleyen, eleştirel çalışma çabası söz
konusu.. Poetik tarih, belli bir poetikanın, ulusal şiirin gelişimi ve
yöneliminin zincir halkasında zorunlulukla yer almayı gerektirir. Modern Türk
şiiri tarihimiz, poetik mücadeleler tarihidir. Tarihsel poetik mücadele,
zorunlulukla ve yapıp ettiğine inanarak bir poetik cephe açmayanı devre dışı
bırakan tarihsel bir motordur. Şiirimiz, poetik karşıtlıkların çarpışmasıyla,
önce gelenin etkisiyle ortaya çıkanın, içinden çıktığı poetikayla
mücadelesinden ilerleme kaydeder. Etliye sütlüye karışmayı, poetik risk almayı
gerektirmiştir. Poetika, bu mücadeleler tarihinde, poetik olarak neye
başkaldırdığınızı temsil eder. Poetik determinizmde yer almayan, poetik
mücadeleden yoksun ve poetik başkaldırısı olmayan bir şiir, şiirimizde bir
‘güldeste’ unsuru olarak yer alır.
*
Modern Türk Şiiri sayısını, Tevfik Fikret’le başlayıp 70’lerin
sonuna kadar getirdik. Tezli bir çalışmadır bu. Her cildin özgün bölüm başlığı
rastlantısal değildir.
*
“Türkiye’deki şiir eleştirisinin doğuşu, gelişimi doğası” konusu
kuşkusuz müstakil bir sayıyı gerektirecek denli önemli ve belki de bağımsız bir
konudur. Bu doğrultuda bir çalışma yapıldığında, şiir eleştirisinin okuru, şiir
okurundan çok, akademik ya da entelektüel bağlam oluyor. Modern şiir okuru
olmak, şiir eleştirisi görgüsünden yoksun olmamayı içerir. Modern şiir ve bu
şiirin nasıl okunması gerektiğini dile getiren eleştiri anlayışı ile birlikte
doğmuştur çünkü. Bu bölümde, Hüseyin Cöntürk, Murat Belge, Orhan Koçak ve
Necmiye Alpay ve Gökhan Cengizhan ile ilgili müstakil yazılar da olsun istedim
ama olmadı.
*
Muzaffer İlhan Erdost’un, İkinci Yeni şiirini bir akım olarak inşa
eden sekiz temel yazısını buraya olduğu gibi aldım. Modern şiir, o şiirin nasıl
algılanıp okunması gerektiğini dile getiren eleştiri olgusuyla ortaya çıkar.
Bunun en güzel örneğidir bu yazılar. Bu yazıların burada yayımlanması
konusundaki izini esirgemeyen Suları Erdost’a teşekkür ediyorum. Nurullah
Ataç’ın, Turgut Uyar hakkındaki yazısını da, aynı gerekçeyle buraya almayı
uygun buldum.
*
Öncelikle; Murat Belge, İnci Enginün, Beşir Ayvazoğlu, Kemal
Özmen, Necmiye Alpay, Abdullah Uçman, Betül Mutlu’nun, katkıları, bu sayının
gururudur. Ayrıca; Beşir Ayvazoğlu’na, Oğuz Demiralp’e, Abdullah Uçman’a, Erkan
Irmak’a, Yalçın Armağan’a önerilerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bununla
birlikte, bir olgunun altını çizmek isterim. Önceki sayılarda olduğu gibi, bu,
üç ciltlik Modern Türk Şiiri sayısını da, ben, yalnız, tek başıma hazırladım;
içerik tasarımı ve yazar kadrosu bakımından sadece olguları hesaba kattım. Bu
konuda mütevazı değilim. Toplamda altmış yazı var ve bunların her biri özgün
analiz. Bütün yazıları en az iki defa okudum, bazılarını üç defa. Tabii ki,
derginin hakem kurulu da. Her bir yazara, tek tek teşekkür ediyorum; daha
önceki sayıların yazarları için söylediğim gibi, bu sayıların yazarlarının
çalışmalarını da, yıllardır takip edip, hayranlıkla izlerim.
Yücel Kayıran