Doğu Batı Sayı 107: Modern Türk Şiiri - IV
- 150,00 TL
-
112,50 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
- Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
- Sayı Editörü: Yücel Kayıran
- Onursal Kurucuları: Halil İnalcık, Şerif Mardin
- Yayın Kurulu: Oğuz Adanır, Ali Akay, Özcan Doğan, Kurtuluş Kayalı, Cansu Özge Özmen, Armağan Öztürk, Özgür Taburoğlu, Aytaç Yıldız
- Dergi Başlığı: Modern Türk Şiiri - IV: Modern Türk Şiirinde 'Yeni Dekadans'
- Dönem: Kasım, Aralık, Ocak 2023-24 [Yıl 27, Sayı: 107]
- Basım Bilgisi: 2000 Adet / 1. Basım: Mart 2024
- Sayfa Sayısı: 269
- ISSN: 1303-7242
- Barkod: 9771303721077
- Ön Kapak Resmi: Gülseli İnal, Lâle Müldür, Didem Madak
- Arka Kapak Resmi: Ebubekir Eroğlu
- Boyutları: 16,5 x 24 cm
YENİ DEKADANS
Enis Batur
Modernötesine
Doğru Şiir
Yücel Kayıran
Modern
Türk Şiirinde ‘Yeni Dekadans’
POETİK MOZAİK
Mehmet Erte
İlhan
Berk ve Huzursuz Eros
Enis Akın
Güzelde
Tutunamayan Şair: Can Yücel
Zeki Z. Kırmızı
Cevat
Çapan Şiiri Üzerine
Yücel Kayıran
Güven
Turan’ın Poetik Dünyagörüşü İlkelerinin Ortaya Çıkışı
Yücel Kayıran
Oğuz
Demiralp: Edebiyat Piyasasına Karşı Edebiyat
Şeref Bilsel
Sevdavî Odağında Tahir
Abacı’ya Doğru Bir Yazı Denemesi
MODERN TÜRK ŞİİRİNDE ‘YENİ DEKADANS’
Mustafa Günay
Hayatın
Trajik Deneyimlerinin Romantik ve İronik Şiiri: Ahmet Erhan
Evren Erem
Gülseli
İnal Şiiri Üzerine Notlar
Mehmet Yaşın
Seyhan
Erözçelik: Türkçeler Dersinin Meraklı Öğrencisi
Mehmet Akif Tutumlu
Sessiz,
Derin, Modernist
Çağrı Kirenci
küçük
İskender’in Şiiri
Nilay Özer
Lâle
Müldür’ü Kurucu Bir Şair Olarak Konumlandırmak
Şeref Bilsel
Çiğdem
Sezer’in Şiiri: Gümrah Bir Irmağın Söylediğidir
Yücel Kayıran
Roni
Margulies’in Şiiri: Ziya-Cahit-Külebi’nin Güncellenmiş Sesi
‘YENİ DEKADANS’ VE 21. YÜZYILIN EŞİĞİNDE MODERN TÜRK ŞİİRİ
Yücel Kayıran
Modern
Türk Şiirinde 90’lı Yıllar: Sıfır Momenti ya da Tarihin Yokluğu
Gökhan Cengizhan
İbrahim
Baştuğ’un Köz’ü: Materyalist
Dörtlükler
Necmiye Alpay
“Şiiri
Hayattan Kurtarmak”
Davut Yücel
Enis,
Boşluk, Akın,
Pınar Aka
Yücel
Kayıran Şiirinde İnancın Kaybı ve Eksiklik
Ahmet Edip Başaran
Ölümden
Hayata Bir İnsan/Zaman Ağrısı: Cevdet Karal Şiiri
İsmail Mert Başat
Şeref
Bilsel’in Şiiri: Sürgündeki Rüzgâr
için Birkaç Eskiz
Nesimi Aday
Yağma
ve Huşu Fenomenolojisi Girizgâhında Binali Duman’ın Poetik Coğrafyası
Erhan Altan
Büyük
Erteleme ve Sıfırlı Yıllar Şiiri
KUZEY KIBRIS TÜRK ŞİİRİ
Yücel Kayıran
Ulus
Devlet Bilincinin İnşası Bakımından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Yazılan Modern
Kıbrıslıtürk Şiiri
Filiz Naldöven: Hafızalı Doku
Mehmet Yaşın'ın Şiiri: "Değil-Persona"nın Şiiri
Eşik-Söz
“Modern Türk Şiirinin Doğuşu” başlıklı yazımızda (Doğu Batı,
Sayı: 104), modern şiirimizin yüzyılının başındaki damarlarından birini
“dekadans”ın oluşturduğunu ileri sürmüştüm. “Yıkılan bir dünyanın ya da geri
çekilen bir değer yargıları biçiminin kaybını dile getiren” ve onun estetiğine
bağlı bir sesin şiiri. Modern şiirimizin yüzyılı, kısmi olarak dekadans duygusu
ve estetiğiyle açılır ve neredeyse tamamı ölçeğinde dekadans duygusu ve
estetiğiyle kapanır. Başlangıçtaki dekadans sağ düzleme aitti, ikincisi ise sol
düzleme ait. Bu nedenle Modern Türk Şiiri sayılarının bu dördüncüsüne “Modern
Türk Şiirinde ‘Yeni Dekadans’” adını vermeyi uygun gördük. “Yeni Dekadans”
dediğimiz, ulusal değil, evrensel bir durum. Dünya, insan yaşamının özel hayatı
üzerindeki ‘mahalle baskısının’ lav edildiği özgür bir düzleme gelirken,
siyasal bakımdan 1848’den (Komünist Parti Manifesto’sunun yayımlandığı
tarihten) önceye doğru, belki de bu öncedeki ‘ileriye’ doğru hızla ilerliyor.
Poetik
Mozaik
Modern Türk şiiri, poetik akımların güçlü bir devamlılığı olmaması
nedeniyle olsa gerek çok renkli bir yapıya sahiptir; bir mozaik görüntüsü
verir. Hemen hemen ne kadar şair varsa, o denli çeşitlilik arz eder. Birbirine
benzemekten hoşlanmamak bizim insanımızın bir özelliği olsa gerek ya da
kültürel ve metafizik bir ulusal birliğin oluşum sürecinin temel dirençlerinden
biri. Bu yapıyı, “Poetik Mozaik” bölümünde yer alan şairlerin çeşitliliğinde,
birbirine benzemezliğinde görmek mümkün. Bizim şiirimizde, şiir biçimi
sonsuzdur ya da şiirin insana vaat ettiği sonsuzluk duygusundan gelir bu.
“Poetik Mozaik” bölümü, Doğu Batı’nın, Modern Türk Şiiri
sayılarının ilk üç cildine yetişmeyen yazılardan oluşuyor. Bir ayrıma daha
değinmemiz gerekir; bu bölümde yer alan şairlerden Cevat Çapan, Güven Turan ve
Tahir Abacı şiirlerinin ana gövdelerini 1980’den sonra kurdular ama bu sayının
özgün sorunsalı içinde, yani “yeni dekadans” bağlamında yer almazlar ve bu
bölümdeki diğer şairler de. Her şairin şiirindeki zeitgeist (zamanın
ruhu), o şiiri yazan şairin kendi yetiştiği dönemin zeitgeistından
gelir.
Modern
Türk Şiirinde ‘Yeni Dekadans’
‘Yeni Dekadans’ diye adlandırdığımız poetik sorunsal, şiirimizin
son çeyreğini kapsadı ve bu çeyrek yüzyılda modern Türk şiirinin ana gövdesini
oluşturur hale geldi. Dönemsel olarak 70’lerin sonu ile 80’li yıllarda yazılan
şiirin önemli bir kısmını ve 90’lı yıllarda yazılan şiirin ana gövdesini
kapsar. Yine de 80’li yıllar ile 90’lı yılların şairleri için ayrı bölümler
ayırmak, söz konusu dekadansın boyutlarını göstermek bakımından vazgeçilmezdi.
Kuşkusuz bu yıllarda ortaya çıkmış şairlerin hepsine yer vermek mümkün değil.
Daha önce söylediğim gibi bu çalışma bir antoloji de değil. Tarihsel bir bakış
tarzı sunuyoruz. 80’li yılların şairlerinden seçim yapılırken şöyle bir yöntem
izlendi. Kadın şairler dışındaki seçimde, hayatta olmayan şairlere öncelik
verildi. Bu seçimde bir yıkım, bir çöküş olmamış gibi, yani hiçbir şey olmamış
gibi yazan şairlerden çok dekadans sorunsalı içinde olan şairler, yani zeitgeist’ı
(zamanın ruhunu) temsil eden şairler esastı. Orada da yine hepsine yer açmak
mümkün değil kuşkusuz; 90’lı yıllardan ise, özellikle edebiyat piyasasının
dışında, kendi halinde şiirini kuran şairlere öncelik verildi; bu bölümde de zeitgeist’tan
(zamanın ruhundan) dolayı vücuda gelen şiir, yani dekadans sorunsalı içinde
olanlar öncelikli idi. Bütün bölümlerde, şairlerin sıralamasını ise, biyolojik
yaşa göre değil, şair yaşına göre, yani şiir kamuoyunda şiirlerini ve ilk
yapıtlarını yayımlamış oldukları tarihin önceliğine göre yapıldı.
Son
olarak..
Bugünün şiirini ve poetikasını analiz ederken hareket noktamız
metindi. Şairlerin etkinlikleri, toplanmaları, ilişkileri, kurdukları çevreler
bir tür örgütlenme biçimidir ve edebiyattan çok hayatla ilgilidir.
Bizim şiirimiz üzerine kalem oynatan çok. Ama bunların çoğunluğu
şöyle.. Konu edindiği şiirin analizinden, açıklamasından ziyade söz konusu
şiirle pek ilgisi olmayan biçimde bir teorik metin yazma tutumu gelişmiş.
Teorik bir top çevirme ya da teorik bir hap söz konusu. Moda olarak görülen bir
filozofa atıf yapmadan kimse şiir hakkında yazmak istemiyor sanki. Bir
filozoftan bir düşünce dile getiriliyor ve ele alınan şairden örnek veriliyor
ama söz konusu düşünce ile inceleme nesnesi olan şiir arasındaki ilginin ne olduğu
gösterilmiyor ya da gösterilemiyor. Şiirde bir düşünce var ise, o düşünceyi, o
düşüncenin şiirin içinde dile getirilişine göre tanımlarsınız; bu tanımı
yaparken, şiirde dile getirilen söz konusu düşünce eğer bir filozofu
çağrıştırıyor ise, o zaman onunla temellendirilmesi gerekir. Bir de “modern
şiir” hapı var dolaşımda, bu da teorik bir hap; modern şiir “dil deformasyonu
yapan şiir” olarak tanımlanıp, ele alınan şair, oradan hareketle ‘modern’
olarak niteleniyor. Olacak iş değil.
Öncesi bilinmiyor ise, söz konusu şairin şiirini analiz etmek
mümkün değildir. Bir şairin, kendinden önce yazılan şiirden farklı olarak ne
yaptığını anlamak, önceki şiirin bilgisine bağlıdır. İlk sayıdan beri, kim
hangi konuda vâkıf ise, onu bu çalışmaya dâhil etmeye çalıştım; duygusallığa
yer vermedim. Ama yine de “Modern Türk Şiiri” sayılarının bu son cildinde,
oldukça fazla yükü üstlenmek durumunda kaldık.
İthaf
Modern Türk Şiirinde ‘Yeni Dekadans’ sayısını, kendi şiir
anlayışının dışında, şiirimizin nasıl olması gerektiği hakkında öteki şairlerin
şiiri üzerinden de düşünmüş ve bir şiir düşüncesi, bir Türk poetikası
geliştirmiş şairlerimize, Yahya Kemal Beyatlı’ya, Ahmet Hamdi
Tanpınar’a, Asaf Halet Çelebi’ye, Behçet Necatigil’e, Cemal
Süreya’ya, Turgut Uyar’a, Ahmet Oktay’a, Enis Batur’a,
Ebubekir Eroğlu’na ve Şavkar Altınel’e ithaf ediyorum.
Yücel Kayıran