Doğu Batı Sayı 103: Modern Batı Şiiri - II
- 180,00 TL
-
135,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
- Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
- Sayı Editörü: Yücel Kayıran
- Onursal Kurucuları: Halil İnalcık, Şerif Mardin
- Yayın Kurulu: Oğuz Adanır, Ali Akay, Özcan Doğan, Kurtuluş Kayalı, Cansu Özge Özmen, Armağan Öztürk, Özgür Taburoğlu, Aytaç Yıldız
- Dergi Başlığı: Modern Batı Şiiri - II
- Dönem: Kasım, Aralık, Ocak 2022-23 [Yıl 26, Sayı: 103]
- Basım Bilgisi: 2000 Adet / 1. Basım Mayıs 2023
- Sayfa Sayısı: 253
- ISSN: 1303-7242
- Barkod: 9771303721039
- Ön Kapak Resmi: Rainer Maria Rilke.
- Arka Kapak Resmi: Ezra Pound.
- Boyutları: 16,5 x 24 cm
MODERN ŞİİR; POETİK DÜNYA MOZAİĞİ
Nedret Öztokat Kılıçeri
Stéphane Mallarmé: Şiirde Dünyanın Gizemini Yakalamak
Ece Korkut
En Genç Simgeci Arthur Rimbaud’yu Nasıl Biliriz?
Aytek Sever
Rabindranath Tagore: Sonsuz Dünyaların Sahilinde
Senem Kurtar
Yıkıntılardan Yükselen Ağıtlar: Açık, Ölüm, Hayvan Bir de Aşk
Levent Kavas
Yırtma Yapıştırma: Ezra Pound’a İlişkin Bir Kırkyama
Ezra Pound /
Levent Kavas
IV. Boy / Yamalar
Cem Yavuz
Başlangıcımdadır
Sonum Zamanın
Çağıldayan Kabuğunda
Bülent Ayyıldız
Eugenio Montale veya Şiir
Hâlâ Mümkün mü?
Alova
Lorca Şiirinin Kaynakları
İclal Cankorel
Oyun Yazarı Brecht ve Epik Tiyatro
Oğuz Demiralp
Pablo Neruda
Cevat Çapan
Çağdaş Yunan Şiiri
Oğuz Demiralp
Meksika’nın Sesi, Evrenin Nefesi
Cem Yavuz
Sesler, İşitin Bizi de...
Makbule Aras
Eyvazi
Mavi Anları Çılgınca Denemek
Eşik-Söz
“Modern şiir” ifadesi, 90’lı yıllarda, postmodern kavramının
gündeme gelmesiyle girdi şiirimize. Modern kavramı, o zamana kadar düşünce
ortamında da pek kullanılan bir kavram, bir kriter değildi. Postmodernizm
kavramı, modernizm kavramının bilincini gerekli kılmıştı. O âna kadar, bu
bilinç üzerinde yeterince durulmadığı anlaşılmıştı. Modernliğin, modernizmim ne
olduğuna ilişkin kitaplar ya da makaleler bu dönemde çevrildi dilimize.
Dolayısıyla denilebilir ki modern kavramının keşfine, postmodern kavramı yol
açtı, oysa onun tarihe gömülmesini diliyordu.
Modern kavramı şimdiye, olmakta olana işaret ediyordu. Ama şimdi
neydi? Bütün çeviri faaliyetine rağmen, bu kavramın bizdeki telaffuzu dikkate
alındığında, kendi deneyimimizden gelen bir doluluğa vardığını söylemek zor.
Denilebilir ki modern kavramı, içi boş bir kavram olarak kaldı. İçi boş
kavramlar maymuncuk gibidir ya da maymuncuk gibi kullanılır, her kapıyı açar ya
da her kapı onunla açılmaya çalışılır. “Modern şiir” kavramı da öyle; Türkçenin
poetik kullanımında içi boş bir kavram durumuna geldi. Modernizme, modernliğe
tepkili ve karşı olanların şiirleri bile bu kavramla nitelenebilir durumda.
Kendi dilimizin kelimelerinden devam edelim. “Modern şiir”
kavramının yerine konduğu “çağdaş şiir” kavramı, modern şiirin ne olduğu
konusunda bize daha yardımcı olabilir. Çağdaş şiir, yaşanılan çağa ilişkin
olanı, yaşanılan çağın getirdiği, ortaya çıkardığı deneyimin dile getirilmesi
gerekliliğine işaret eder. Nüans: Çağdaş şiir ifadesindeki “çağdaş” nitelemesi,
‘bütün çağa’ işaret etmez. Çağ içindeki her dönemin çağdaşlığı, diğer dönemin
çağdaşlığından farklıdır. 30’lu yılların çağdaşlığı ile 50’li yılların
çağdaşlığı farklı idi. 50’li yılların çağdaşlığı, Avrupa için, savaş sonrasını,
savaşın ve faşizmin yol açtığı buhranla hesaplaşmayı dile getirirken; bizim
şiirimiz için, insanın kendi bedeninin isteme ve arzuları doğrultusunda
yaşamanın ne olduğunu keşfetmesini temsil eder. Çağdaşlığın sorunsalı, yere ve
zamana göre değişebilir ama bakış tarzı aynıdır. Şimdi modern şiir kavramına
dönebiliriz..
Modern düşünce, Ortaçağ düşüncesine ve yaşamına karşı ortaya
çıkar. Ortaçağ’ın ayırıcı özelliği, dünyaya ve yaşama ilişkin, insanları birarada
tutan tümel ve güven duygusuyla karakterize olan bir bilinç sağlamış olmasıdır.
Oysa modern insan, yaşam ve dünya karşısında kuşku duyan insandır (Descartes).
Sanayi devrimi, aydınlanma düşüncesi ve eleştirel bilinç, modern şiirin üçlü
saç ayağını oluşturur. Modern şiir, dış dünyanın, gerçekliğin ve oradaki
deneyimin keşfidir. Modern şiir, söz ile deneyim arasındaki bağda ortaya çıkar.
Şiir, bu düzlemde, öznenin, korku ve kendi bağlanışını dile getirmenin ötesine
geçerek, dış ve içdünyadaki cesaret ve özgürleşme deneyimini, kendi nesnelliği
içinde dile getirilmesidir. Burada, öznenin kendi deneyiminde dış dünyayı ve
kendi varlığını hor görme eğiliminden bağını koparma edimi söz konusudur.
Modern şiiri böyle tanımlayabiliriz.
Alain Badiou, bir yazısında, modern şiir dönemi için, “şairler
çağı” kavramından söz eder; Heidegger’in “ressamlar çağı”ndan söz etmesi gibi.
Ona göre, Batı şiirinin, Hölderlin’den Paul Celan’a kadar olan dönemi bir
şairler çağı dönemidir. Biz bu çalışmada, bu sınırı Furuğ Feruhzad’a kadar
genişlettik. Yunan şiiri, Rus şiiri, Octavio Paz ve Furuğ, modern Batı şiirinin
inşası içinde görülmeyebilirler. Hizayı yakaladılar ve modern şiiri, onun
sığasını genişleterek inşa ettiler. Anavatanda değil idiler ama o özlemle
yaşadılar. Cahit Külebi, Paris’i göremediği ve Fransızca öğrenemediği için,
şair olamayacağım diye ağladığından söz eder. Modern Batı şiirinin gurbeti de
modern şiire dâhildir.
Tekrar Badio’ya dönersek.. Ona göre şairler çağı, felsefecilerin
mahluliyet zamanında, yani Hegel’in ardından başlayan dönemde, felsefenin bilim
ve politikaya odaklanmasıyla, felsefenin bazı görevlerini sanatın
üstlenmesinden ortaya çıkmıştır. Şairler çağı, bizzat bu zamanın temsil ettiği
şey yüzünden anlamın titrediği ve şiirin varlık sorununa en kolay erişme kipi
olması nedeniyle, modern zamanın deneyiminin en anlaşılır biçimde
formülleştirilmesi şiir tarafından ortaya konduğu için, şairler çağıdır.
*
Bu sayının yazıları okurken, bu şairlerin, yanan bir sobanın
başında toplanmış, dışarısı hakkında hararetle konuşmakta olduklarını
hissedersiniz. Tevazuda bulunmayacağım, çok güzel bir sayı hazırladık.
*
Bu sayıdaki yazıları da “Klasik Dünya Şiiri” sayısında olduğu
gibi, önce sorunsal bölümü, sonra şairler bölümü şeklinde iki bölüme ayırdık;
daha sonra her iki bölümdeki yazıları, söz konusu problem ve şairin tarihsel
konumuna göre sıraladık.
*
Böyle bir çalışma, bir yazarın sorumluluğunda meydana gelir. Grup
çalışması ansiklopediye yol açar; sorumluluğun kaynağını belirsizleştirir ve
tarihsel niteliğini ortadan kaldırır. Belki de bu nedenle kollektif çalışma
şükran duygusu içermez. Gönül borcu, bir işi aşkla yapmaktan ve tekil
sorumluluktan gelir. Bu bütünde, yazılarıyla yer alan her bir şair ve yazara
tek tek teşekkür ediyorum. Bütün yazılarda, sanki bir komün ruh halinde
yazılmış duygusu mevcut. Azade Seyhan, Cevat Çapan, Özdemir İnce ve Ataol
Behramoğlu’nun katkıları, bu sayımızın gururudur. Eşsiz önerisi için, bir şiir
düşünürü olan Kemal Özmen hocama özellikle teşekkür ediyorum. Oğuz Demiralp’e
müteşekkirim; manevi desteğini hiç eksik etmedi. Nedret Öztokat Kılıçeri’ne,
Tansu Açık’a ve Hasan Aksakal’a özellikle teşekkür ediyorum, acil önerileri
hayat kurtarır gibiydi; müteşekkirim.
*
Doğu Batı Dergisi’nin, bu Modern Batı Şiiri sayılarını, Türkiye’de modern şiirin
başlangıç noktasını oluşturan, bu başlangıcı inşa eden, modern Türk şiirinin
ilk büyük şairine, Tevfik Fikret’e ithaf ediyorum.
Yücel
Kayıran