Eser, “hâkimiyet” (souveraineté) ve “tahakküm” (domination), yani “zorlama hâkimiyet” kavramlarının felsefi, antropolojik, sosyolojik ve tarihsel bir incelemesidir.
Geleceğin hâkimiyet şeklinin hürriyet-eşitlik dengesini kuracak olan “Mertebeler Devleti”nde gerçekleşeceğini öne süren Ülken, “yarınki insanlığın emperyalist tahakkümlere değil, kültürler, milletler bağımsızlığına dayanan bir konfederatif dünya devletine doğru gitmesini sağlayacak” bir “kültürler hümanizmi”ne yaslanır.
- Yazar: Hilmi Ziya Ülken
- Kitabın Başlığı: Hâkimiyet
- Yayına Hazırlayan: Ali Utku
- Kapak Tasarımı: Harun Ak
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 209; Felsefe Dizisi - 61
- Basım Bilgileri: 1. Basım: Nisan 2018
- Sayfa Sayısı: 375
- ISBN: 978-605-2133-16-3
- Boyutları: 13,5 x 21
- Kapak Resmi: Fortuné Méaulle, Le Tour du Monde en un Clin d’Oeil, 1565.
Sunuş: Hilmi Ziya Ülken’in
Hakimiyet’i Yayınlanırken
Ali Utku
Giriş: İlk Kavramlar
I. Bütün Olarak Alınan
İnsan
II. Sosyal ve Psişik Görüşlerin Birbirini Tamamladığı Bir Siyasi
Felsefe
III. İntegral İnsan Görüşüne
Dayanan Siyasi Felsefe
IV. Kültür ve Tabiat (Culture
et Nature)
V. İnsanın Evrimi
VI. Medeniyetin Yürüyüşü
VII. Hâkimiyet
Şekillerinin Evrimi
VIII. Hâkimiyeti ve Tahakkümü Doğuran Sosyal Kurumlar Sisteminin
Tahlili
IX. İş Organizasyonu
Olarak Hâkimiyet
X. İnsanı ve İşi
Bütünleştirme Yolları
XI. Parlamentolu ve Sosyalist Teorilerin (Rejimlerin) Yetmezliği ve
Onları Tamamlama Mecburiyeti
XII. Mertebeler Devleti ve Kültür Bütününe Dayanan Hâkimiyet
Ek I
Ek II
Ekler: Hâkimiyet Defterlerinden
Hilmi Ziya Ülken
İstanbul’da, 1901 yılında doğdu. Babası Mehmet Ziya
Ülken kimyager doktordu. Anne tarafı Kazan’ın tanınmış müderrislerinden Kerim
Hazret’e uzanır. İlk bilgileri aile dostu İbn-ül Emin Mahmut Kemal Bey’in
sohbetlerinden alır. Hilmi Ziya, ilk öğrenimini “Tefeyyüz” mektebinde; orta
öğrenimini İstanbul Sultanîsi’nde tamamladı. Daha Sultanî yıllarında, 1915’te,
fikrî ve siyasî meselelere ilgi duyar. Arkadaşlarıyla Turan Cemiyeti’ni kurar,
şapirografla basılan bir mecmua çıkarır. 1918’de Mülkiye’ye girdikten sonra
Turancılıkla beraber Osmanlıcılığın, İslamcılığın ve Batıcılığın mücerret ve
hayalî bulduğu dünyasından Anadoluculuğun müşahhas ve canlı gördüğü dünyasına
yönelir. Elyazma olarak Anadolu dergisini Reşit Kayı ile 12
sayı çıkarır (1918-1919). Bugün Anadoluculuğun kurucu metinleri olarak
zikredilen Anadolu’nun Bugünkü Vazifeleri ve Anadolu’nun
Hakiki Merkezi ilk eserleridir. 1921’de Mülkiye Mektebi’nden mezun
oldu. Ardından İstanbul Edebiyat Fakültesi Beşeri Coğrafya Kürsüsü
asistanlığına tayin edildi. Diğer bölümlerin derslerini takip ederek felsefe
bölümünden ahlâk-sosyoloji ve felsefe tarihi sertifikaları aldı. Çeşitli
liselerde tarih, felsefe, psikoloji ve coğrafya dersleri verdi. Mükrimin Halil Yinanç, Mehmet Halit Bayrı ve Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu gibi isimlerle Anadolu Mecmuası’nı
çıkardı. (1924-1925) Umumî İçtimaiyat ve Türk Tefekkür
Tarihi kitaplarıyla ilgi çeken Ülken, 1933 yılında Atatürk tarafından araştırma yapmak üzere Berlin’e
gönderildi. Türkiye’ye dönüşünden hemen sonra, Edebiyat Fakültesi Türk
Tefekkür Tarihi doçentliğine atandı, 1936’da İçtimaî Doktrinler Tarihi öğretim
üyesi oldu. 1940’da Von Aster’in isteğiyle Felsefe Profesörlüğüne, 1944’te
İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü Sanat Tarihi profesörlüğüne
getirildi. 1957’de Ordinaryüs Profesör oldu. Yaşamının her safhası doymak
bilmeyen bir iştihayla kitap ve kütüphanelerin arasında geçti. İki binin
üzerinde farklı konularda makaleler yazdı, kitaplar hazırladı, çeviriler yaptı.
Fransızca ve Türkçe kitap eleştirileri kaleme aldı. Dergiler yayımladı.
Sabahattin Eyuboğlu ve Celalettin Ezine ile uzun zaman beraber çıkardıkları
hümanist karakterdeki İnsan dergisi entelektüel kesimde ses
getirdi. Hemen hemen ilgi göstermediği alan yoktu. Başta İslâm felsefesi, Türk
tefekkür tarihi, doktrinler tarihi, sosyoloji, sistematik felsefe, bilim
felsefesi, mantık, sanat, estetik derslerini okuttu, binlerce öğrenci
yetiştirdi. Tüm bunların yanında o, tekdüze bir akademisyen profilinin
dışındaydı. Sanatçı duyarlığıyla Posta Yolu, Şeytanla
Konuşmalar, Yarım Adam adlı romanlarını yazdı. Şiirle
ilgilendi. Resimler çizdi. 1918-1920’lerde karakalem; 1940-1945 yılları
arasında yağlı boya ve 1967-1970 yıllarında kompozisyon çalışmaları yaptı. Hat
sanatıyla uğraştı ve müzik bilgisi son derece genişti. Hilmi Ziya Ülken, 5
Haziran 1974’te yaşamını yitirmiştir.
Ali Utku
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Felsefe Bölümü’nde öğretim üyesi. Çağdaş Batı felsefesi ve Tanzimat sonrası
Türk düşüncesi alanlarında çalışıyor. Ludwig
Wittgenstein: Erken Döneminde Dilin Sınırları ve Felsefe (Doğu Batı Yayınları,
2009) başlıklı telif eseri yanında çeşitli bireysel ve kolektif derleme ve
çeviri çalışmaları bulunmaktadır . Ayrıca Çizgi Kitabevi Yayınları “Osmanlı
Felsefe Çalışmaları” dizisinin editörlüğünü yürütmektedir.