Doğu Batı Sayı 94: Deizm
- 180,00 TL
-
135,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
Adnan Bülent Baloğlu
Lord Herbert’ın İdeal Dini, Spinoza’nın Evrensel Dini, Neoliberalizmin Küresel Dini
Namık Kemal Okumuş
Deizmin Ahlâk Konfigürasyonunun Rasyonel Basamakları Hakkında Teolojik Bir Değerlendirme
Abdüllatif Tüzer
Deizmi Anlamaya Çalışmak
Aliye Çınar
Aşkın Teoloji ve Deizm
Aydoğan Kutlu
“Devrim Dünyanın Kurtuluşudur”: Thomas Paine’in Siyasal Fikirlerinde Deist İnançlarının Etkileri
Latif Tokat
Tanrı İnancının Varoluşsal Boyutu ve Deizm
Emre Dorman
Popüler Kültürün Popüler Deizmi: Riskler ve Öneriler
Ergin Ögcem
Ateizm-Deizm Sarkacında Bir Filozof: Antony Flew
Meryem Kardaş
Lord Herbert Cherbury’nin Deist-Hümanist Din Eleştirisi
Pamela Hernandez Chavez
Benjamin Franklin: Deist mi Değil mi?
Allen K. Schroeder
Deizm ve Onun Kutsal Üçlemeye Dönük Amansız Saldırısı
- Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
- Sayı Editörü: Adnan Bülent Baloğlu
- Onur Kurucuları: Halil İnalcık, Şerif Mardin
- Yayın Kurulu: Oğuz Adanır, Ali Akay, Simten Coşar, Özcan Doğan, Kurtuluş Kayalı, Armağan Öztürk, Özgür Taburoğlu, Ali Utku, Aytaç Yıldız
- Dergi Başlığı: Deizm
- Dönem: Ağustos, Eylül, Ekim 2020 [Yıl 23, Sayı: 94]
- Basım Bilgisi: 2000 Adet / 1. Basım Ekim 2020
- Sayfa Sayısı: 295
- ISSN: 1303-7242
- Barkod: 9771303724948
- Kapak Resmi: Samuel Hirszenberg, Spinoza’nın Aforoz Edilmesi, 1907.
- Kapak Tasarımı: Harun Ak
- Boyutları: 16 x 24
SAYI EDİTÖRÜNÜN NOTU
Özellikle son yıllarda, fiziksel dünyanın işleyişini
anlamlandırma, birey-doğa-Tanrı ilişkileri ekseninde hayatı yeniden tanımlama
çabaları arasında deizm kavramının bir saman alevi gibi parlaması, adının
popüler kültürün moda terimleri arasına monte edilmesi pek öyle tesadüflerle
izah edilebilecek bir mesele gibi görünmüyor. Rönesans, Reform, Din Savaşları,
Kara Veba, Fransız Devrimi, Bilim Devrimi, Aydınlanma, Sanayi Devrimi gibi pek
çok sancılı süreçten geçen Hıristiyan dünyanın kendi iç krizlerinden doğan
sayısız akım, fikir, inanç ve ideolojiden yalnızca biri olan deizmi bugün
eşiğimizde buluverdik. Batı’nın uzun çalkantılı tarihî, sosyal, kültürel
gerçekliği içinde bir bağlama oturan bir olgunun kapımıza nasıl dayandığı
meselesi üzerinde hassasiyetle durulması gerekir. Bunun sadece dış etlenlerle
izahı kendi yanılgılarımızı örtbas etmek olacaktır. Bilimsel ölçütler
çerçevesinde ele aldığı dosya konularına yaptığı ciddi katkılarla taraflı tarafsız
her kesimin takdirini kazanan periyodik Doğu Batı dergisinin bir deizm
dosyası açma amaçlarından biri de bu gelişmenin sebep, boyut ve uzanımlarını
mercek altına almak olacaktır.
Başlangıçta Katolik
Kilisesi’ne ve onun Hıristiyanlık yorumuna bir tepki olarak doğan deizmin,
tarihin tozlu yaprakları arasında unutulup gitmişken, ilginç bir biçimde, sert
bir “dinsizlik” projesi olarak küllerinden yeniden diril(til)mesi her halükârda
ilginç bir gelişmedir. Deizmin doğası üzerindeki tartışmalar süredursun,
seküler, rasyonel, hümanist ve liberal vurguların modern deizmin çehresinde
daha bir güçlü parıldadığı dikkatlerden kaçmamaktadır. Tanık olunan bu durum
pek de anlamsız ve sıradan değildir. 21. yüzyılın ilk çeyreğinde pek çok modern
akım içinde özellikle deizmin köpürtülmesi ve küresel medyada adının sıkça
duyulması ile kapitalist-neoliberalist küreselleşmenin sömürü düzeni arasında
ilk bakışta sezilmeyen bir ilişkinin varlığı söz konusudur. Deizm dosyamız
deizm hakkında bilinmeyen pek çok şeyin yanında, mümkün derece, bu örtük
bağlantıları felsefi düzeyde deşifre etmeyi de hedeflemektedir.
Günümüz deistleri
için deizm ne bir teoloji ne de bir dindir. Ne kadar itiraz edilirse edilsin,
popüler kültür tarafından her vesileyle gündeme getirilen deizm, neoliberal
ilke ve politikaları belirleyen küresel oyun kurucuların elinde geleneksel din
ve kurumların işlevlerini köreltmede, faaliyet alanlarını daraltmada, artık
fikren tıkanmış, kısır bir tekrar döngüsüne tutulmuş ateizme destek işlevi
görmektedir. Tabiatın işleyişine, insanın kaderine ve işlerine müdahale etmeyen
münzevi bir Tanrı inancı ile ruhları tatmin etmeyen, koyu ideolojik din
aleyhtarlığında ateizm ile müttefik olan deizmi yarı-din yarı-ideoloji
görünümlü melez bir yapı olarak görmek belki daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Kutsal dâhil hiçbir
şeyin sorgulama ve eleştiriden bağımsız kalmadığı seküler çağda tüm baskılara
rağmen din güçlü bir benlik temsili ve kimlik ayracı olarak önemini hâlâ
sürdürmektedir. Dinin vicdanlara tıkıldığı, dindarlığın ise çağdışı ve ilkel
birkaç şekilsel uygulamadan ibaret görüldüğü bu seküler çağda, eksik, hatalarla
malul, kusurlu insan aklına da hakikati tek başına belirleme yetkisi
bahşedilmiştir. Bu fotoğraf karesi, evrenden ve insanın dünyasından el ayak
çekmiş, insanı unutan, insanın da kendisini unuttuğu bir Tanrı figürü ile tamam
olmaktadır. Deizme bir de bu açıdan bakmanızı öneririm.
Tüm dünyayı olduğu
gibi maalesef ülkemizi de derinden etkileyen Covid-19 salgınının dayattığı özel
durumların gölgesinde hazırlanan bu sayıda deizmin mahiyetine, soy kütüğüne,
tarihteki yol haritasına ve elbette bilinmeyen yüzüne dair çok şeyler
bulacağınızdan eminiz. Bu alanda önemli bir boşluğu dolduracağına inandığımız
araştırma dosyamızla sizleri baş başa bırakırken, sayımıza katkı sunan çok
kıymetli bilim insanlarına ve de bu çabaların bir ürüne dönüşmesinde emeği
geçen tüm Doğu Batı ailesine teşekkürlerimi sunuyorum.
Prof. Dr. Adnan Bülent
Baloğlu