Doğu Batı Sayı 21: Yeni Devlet Yeni Siyaset
- 180,00 TL
-
135,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
- Genel Yayın Yönetmeni: Taşkın Takış
- Onur Kurucuları: Halil İnalcık, Şerif Mardin
- Yayın Kurulu: Oğuz Adanır, Ali Akay, Simten Coşar, Özcan Doğan, Kurtuluş Kayalı, Armağan Öztürk, Özgür Taburoğlu, Ali Utku, Aytaç Yıldız
- Dergi Başlığı: Yeni Devlet Yeni Siyaset
- Dönem: Kasım, Aralık, Ocak 2002-03 [Yıl 6, Sayı: 21]
- Basım Bilgileri: 3. Basım / Kasım 2019 [1. Basım / Kasım 2002]
- Sayfa Sayısı: 255
- ISSN: 1303-7242
- Barkod: 9771303724214
- Kapak Tasarımı: 3tasarım
- Boyutları: 16 x 24
GEÇ KLASİK DÖNEM
Zühtü Arslan
Rousseau’nun Hayaletleri:
Yeni Devlet Eski Söylem
Cemal Bâli Akal
Hukuka Karşı Haklar
Spinoza’da Yerellik/Evrensellik Sorunu
Hasan Bülent Kahraman
Post-Fenomenolojik
Devlet Tasavvuru Hegelci ve Arendtçi Kısıtlamalar ve Yeni Bir Sivil Toplum İnşa
Olanağı
Ahmet Ulvi Türkbağ
Alexis de
Tocqueville’de Demokrasi Kültürünün
Temel Kurumları Olarak Yerel Yönetimler
Ertuğ Tombuş
Demokratik Meşruiyet İlkesi
Olarak Hukuk Devleti
BUGÜN
Etyen Mahçupyan
Demokrasinin Alacakaranlık
Kuşağı
Simten Coşar
Türkiye Bağlamında Yeni
Siyaset: Yeni Bir Siyasal Etiğe Doğru
TÜRKİYE’DE DEVLET VE SİYASET
Çiler Dursun
Türkiye’de Askerî
Darbelerin Simgesel Ekonomisi
Nur Bilge Criss
Türkiye Cumhuriyeti’nin
Dış Politikaları
Metin Heper
Demokrasimizin
Sorunları
A. Raşit Kaya
Siyasetsiz Seçimler
Üzerine Tartışma Ögeleri
DEVLET VE MİLLİYETÇİLİK
Ali Osman Gündoğan
Devlet ve Milliyetçilik
DEVLET VE ÖZGÜRLÜKLER
Niyazi Öktem
Din-İnanç Özgürlüğü ve
Site
DEVLET VE FEMİNİZM
Nurgün Oktik & Füsun Kökalan
Feminizmden Kadın Çalışmalarına
Devletin Fonksiyonu
DEVLET VE GÜVEN
M. A. Mert Gökırmak
Küresel Kriz ve
Politika’da Güven
YENİ LEVIATHAN
I
Toplum ile ilgili yargılarımızı
daima “iyi” ve “kötü”nün süzgecinden geçiririz. İyi ve kötü olan değerlere
bilincimizdeki temel sıfatlar olarak da bakmak mümkün... Sosyal bilimciler, araştırma
nesnelerinde bu kavram çiftinden gizli veya açık bir şekilde faydalanırlar. En
kötümser insan bile ‘genel iyi’nin doğasından fazlasıyla nasiplenir, farkında
olmasa da kendisini ayakta tutan güç ‘iyi’nin beslediği ‘umut’ ilkesindedir. Bu
kavramların yarattığı yanılsamaya benzer biçimde sorunun diğer parçasını,
‘eski’ ve ‘yeni’ sözcükleri oluşturur. Eski veya yeniye atfettiğimiz aşırı
duyarlılık, dillerde pelesenk olmuş bir alışkanlığı gösterir. ‘Eski’ ve ‘yeni’
çifti hangi zamanda neyi temsil etmektedir? Somutlaştırırsak, bugün Türk
siyasal kültüründe ‘yeni’yi temsil iddiasındaki söylemleri hangi düzlemlere taşımamız
gerekir? Konunun spekülatif boyutlarını açtıkça olumsuz hava giderek belirginleşmektedir.
Öyleyse mevcut eksikliğin altını çizelim. Öncelikle Türkiye’de iktidarın mikro
boyutlarına odaklanmış partiler, siyaset kültürünün uzun bir zamanda erişebileceği
normları etkisizleştirerek sınırlı, dar ve dönemsel bir eğilimi paylaşma
arzusundalar. Kuşakların ve zihniyetlerin yüzyıllara yayılan değişimi düşünüldüğünde,
günlük “yeni” söylemler, toplum ile siyaset arasında travmatik ilişkiyi
göstermektedir.
Dolayısıyla
çalışmamızın ekseni siyasal literatürün zenginliğine yapabildiğimiz/yapabileceğimiz
katkıyla ölçülebilir. Devlet-siyaset ilişkisi bir program çerçevesinde ayrıştırılmalı;
hukuk, özgürlükler, milliyetçilik, uluslararası ilişkiler vb. disiplin
katmanları mercek altına alınmalıdır.
II
Leviathan, ünlü siyaset canavarı...
Batı düşünce tarihinin klasik metinleri toplumun ‘saf’lığını vurgulayan bir
modele yaslanıyordu. Devlet ve siyaset yaşamı birbirleriyle özdeş tutulan
alanlardı. Demokrasi, efsanelerin bilgisinden farksızdı ve üst sınıflar için
demokrasi bir demopediydi. Roma hukuku, Platon-Aristoteles çizgisi ve Ortaçağ
teolojisini oluşturan halkalar itaat, düzen ve uyumun sembolleriydi.
Siyaset
bilimcilerine göre, klasik bilgeliğin manzumeler zinciri ilk defa NiccolÒ Machiavelli tarafından kırılmıştır.
Prens, modern dönemin başlangıcında klasik bir yapıt olma ayrıcalığını
elde eder. Machiavelli, ahlâkı siyasetin dışına itmiştir ve siyaset sanatının
ne derece incelik isteyen bir meslek olduğunu yalın üslubuyla anlatmıştır.
Ancak rasyonel amaçlı ve çıkara dayalı bir düzenin yasaları ilk defa Thomas
Hobbes’un Leviathan’ında ayrıntısıyla tasvir edilmiştir. Artık Commenwealth’in
kökeni metafiziksel bir dünyanın hayli uzağındadır. Hobbes, Machiavelli’den
daha ileriye ışık tutarak bilgiyi kutsal olanın dışında aramıştır. Devletin nasıl
bir yapıyla inşa edildiğini kavramamız açısından insanın tehlikeli doğası
verilebilecek en güzel örneklerden biridir. Hobbes, dünyaya bakışımızdaki saflığa
ölümcül bir darbe indirir: Bellum omnium contra omnes!: Herkes herkesle
savaş halindedir!
Fransız
toplumunun derin çözülüşünü gözlemleyen Rousseau ise, bireyin iradesinin
güvence altına alabilmek için, toplumun iradesiyle sonsuz bir mücadeleye girişir.
Konumuz açısından dikkate değer olan bu geniş etkileşimli savaş, Spinoza,
Edmund Burke, Alexis de Tocqueville, Hegel gibi klasik düşünürlerin kavramlarıyla
günümüze kadar süregelmiştir.
Sonuçta, Yeni
Leviathan ismiyle nitelendirdiğimiz karakter, hem eskiyi hem de yeniyi açıklama
noktasında anahtar bir rol üstlenmiştir.
Taşkın
Takış