Doğu Batı Sayı 70: Kötülük Şarkıları
- 180,00 TL
-
135,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
Özlem Duva
Radikal Kötülük ve Sorumluluk
Berrak Coşkun
Levinas Etiğinde Kötülük ve Sonsuz Sorumluluk Düşüncesi
Mustafa Kaya
Leibniz’de Kötülük Problemi ve Mümkün Dünyaların En İyisi Teodisesi
Özgür Taburoğlu
Kötülük ve Sapkınlık: Müslümanlıkta Teodise Olanakları
Tuğba Torun
Teodise Problemine Farklı Bir Pencereden Bakmak
İsmail Şimşek
Kötülük Problemine İki Farklı Bakış: Teist ve Ateist Yaklaşım
Bahtinur Möngü
Josiah Royce: Kötülük Problemine Sadakat Merkezli Bir Yaklaşım
M. Mukadder Yakupoğlu
Kötülüğün Metafiziği ve İntihar
Serhat Soyşekerci
Çarmıhtaki Acı: Acının Değiştirilişine İlişkin Kötülük Meselleri
Kadir Pektezel
Epistemolojik Kriz ve Tinsel Suistimalden Paradoksal İsyana
A. Onur Aktaş
Aynılığın Tekrarından Biricikliğin Büyüsüne: Nietzsche ve Ahlâkın Soykütüğü
Sadık Türkoğlu
Baudelaire’in Şiirlerinde Kötülük Üzerine
Tülin Kartal Güngör
Baudelaire ve Kötülük Çiçekleri
Ürün Şen Sönmez
Türk Romanında Kötülük (Başlangıçtan 1950’ye)
OKUYUCUYA
Charles Baudelaire
Bönlükler,
yanılgılar, günahlar, cimrilikler,
İşleyip tenimize,
kaplar ruhlarımızı,
Ve besleriz sevimli
pişmanlıklarımızı,
Kendi bitini nasıl
beslerse dilenciler.
Günahlarımız katı,
pişmanlığımız gevşek;
Sık sık ceza öderiz
itiraflarımıza,
Ve sevinçle döneriz
o çamurlu yollara,
İğrenç
gözyaşlarıyla kirim çıkar diyerek.
Bu Kocaman
Şeytan’dır kötülük yastığında
Esrimiş ruhumuzu
uzun uzun sallayan,
Ve görkemli madeni
irademizin o an
Bir buhar olup uçar
bu bilgiç kimyacıyla.
Hep o Şeytan’dır
bizim iplerimizi tutan!
Oltaya takılırız
iğrenç olan her şeyde;
Her gün bir adım
daha inerek Cehennem’e,
Ürkmeksizin, pis
koku saçan karanlıklardan.
Sefih bir
zavallının öpüp yemesi gibi
Eski bir fahişenin
örselenmiş göğsünü,
Geçkin portakal
gibi iyice sıkıp onu
Çalarız giderayak
yasadışı bir zevki.
Bir milyon kurtçuk
gibi, sıkışmış, kaynayarak,
Yer, içer bir
Şeytanlar takımı beynimizde,
Ve ne zaman
solusak, dolar ciğerimize,
Boğuk iniltilerle,
Ölüm, görünmez ırmak.
İşlememişse o hoş
desenleriyle henüz
Şayet ırza tecavüz,
zehir, hançer ve yangın,
Adî kanavasını
acıklı bahtımızın,
Cesur değil de
ondan, ne yazık ki, ruhumuz!
Fakat çakal, panter
ve zağarların içinde,
Maymunlar,
akbabalar, akrepler ve yılanlar,
Uluyan, homurdanan,
sürünen canavarlar,
Sefih hayatımızın o
rezil bahçesinde
Biri var ki en
çirkin, en kötü ve en murdar!
Büyük çığlıklar
atıp büyüklenmese bile,
Toprağı bir enkaza
dönüştürür isterse
Ve bir esneyişiyle
bütün dünyayı yutar;
Can sıkıntısıdır
bu! –gözü hep yaşla dolu,
Darağaçları düşler
çubuğunu içerken.
Bu nazik canavarı
çok iyi tanırsın sen,
–Kardeşim, –benzer’im
–ikiyüzlü okuyucu!
(Çeviri: Ahmet Necdet)