• Floransa Tarihi

Floransa Tarihi

  • 340,00 TL
  • 238,00 TL


  • Stok Durumu: Stokta var
  • 24 Saatte Kargoda

Özelde Batı sanatının kalbi ve mücevher şehri Floransa’yı merkeze alarak İtalya tarihini, genelde ise sadece Rönesans’ın değil, dünya tarihinin en önemli siyaset felsefesi düşünürlerinden Machiavelli’nin kendi dönemine kadar ülkenin siyasi atmosferini ilk elden aktarmasıyla her zaman başucu eserlerden biri olan Floransa Tarihi ilk kez tam metin olarak Türkçede.

Machiavelli’nin özgünlüğü Floransa’yı hem içeriden hem dışarıdan betimlemesidir. Machiavelli’nin bu eseri yazmaktaki amacı soğuk bir Floransa tarihi anlatısı yaratmak değildi. O her eserinde olduğu gibi bu eserinde de salt bir konuya odaklanmamıştır. Eserde rafine bir Floransa tarihi anlatısının yanında cumhuriyet rejimindeki aksaklıklar, İtalya’nın içinde bulunduğu bitmek bilmeyen istikrarsızlık ve bu istikrarsızlığın sebepleri, büyük askerî ve politik başarılar ve utanç verici başarısızlıklar, Papalık kurumunun nasıl güçlendiği ve bu gücün İtalya’yı nasıl kargaşalara sürüklediği çarpıcı bir şekilde anlatılmıştır. Özetle eserin adı her ne kadar Floransa Tarihi olsa da Machiavelli kendi politik düşüncelerini İtalya sahnesindeki durum üzerinden okurlarına sunuyor.


  • Yazar: Niccolò Machiavelli
  • Kitabın Başlığı: Floransa Tarihi
  • İtalyanca Özgün Metin: Istorie Fiorentine
  • Çeviren: Ahmet Doğucan Hanegelioğlu [İtalyanca]
  • Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış - Ufuk Coşkun
  • Kapak Tasarımı: Harun Ak
  • Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 380; Tarih Dizisi - 53
  • Basım Bilgileri: 1. Basım: Aralık 2022
  • Sayfa Sayısı: 634
  • ISBN: 978-625-8123-35-7
  • Boyutları: 13,5 x 21
  • Kapak Resmi: Benozzo Gozzoli, Magi Şapeli, Floransa.

Önsöz

Kısaltmalar

Çeviri Yöntemi Hakkında

Niccolò Machiavelli Hakkında

Floransa Tarihi veya Tarihleri


Papa Clemens’e Matuf Mektup

Yazarın Önsözü

Birinci Kitap (MS 4. Yüzyıl-1434)

İkinci Kitap (1215-1353)

Üçüncü Kitap (1353-1414)

Dördüncü Kitap (1414-1434)

Beşinci Kitap (1434-1440)

Altıncı Kitap (1440-1463)

Yedinci Kitap (1458-1478)

Sekizinci Kitap (1478-1492)


Kaynakça

Dizin

Yazarın Önsözü

 

Floransa halkı tarafından içeride ve dışarıda yapılan işleri yazmaya başladığım zaman niyetim, anlatıma Hıristiyanlık dininin 1434. yılından başlamaktı. Medici ailesinin, Cosimo ve babası Giovanni’nin maharetiyle Floransa’da herkesten daha büyük bir otoriteye sahip olmaya başladığı tarih budur. Hem Lionardo d’ Arezzo ve Messer Poggio’nun, bu iki usta tarihçinin, bu tarihten önce olan biten her şeyi ayrıntısıyla anlattığını düşünüyordum. Fakat onların izinde, tarihimizin herkesçe daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla, hangi kurgu ve yöntemle yazdıklarını görmek için, yazdıklarını dikkatli bir şekilde okuduktan sonra fark ettim ki bu yazarlar Floransalıların yabancı hükümdarlar ve halklar ile yaptıkları savaşları çok özenli bir şekilde yazmışlar; gelgelelim iç karışıklıklar ve içerideki düşmanlıklar söz konusu olduğunda yer yer sessiz kalmış, yer yer kısaca yazıp geçiştirmişler. Dolayısıyla bu eserler, onları okuyanlar için ne fayda sağlayabilir ne de kimseyi tatmin edebilir. Bunu yapmalarının bence iki sebebi olabilir: Ya bu hadiselerin yazıyla kayıt altına alınmayacak kadar önemsiz olduğunu düşündüler ya da anlatılarında itham etmek zorunda kalacakları kişilerin ardılları tarafından saldırıya uğramaktan korktular. Bu yazarların her ikisi de terkidiyar ettikleri için söylememde sakınca yok ki bence bu iki sebep de büyük adamlara asla yaraşmayacak bahaneler. Zira tarihte sevilen ve ibret alınan bir şey varsa o da bir meseleyi ayrıntılarıyla tasvir etmektir. Cumhuriyetleri yönetenler için faydalı olan bir ders varsa, o da şehirdeki bölünmenin ve nefretin sebeplerinin gösterilmesidir. Böylece başkalarının atıldığı tehlikelerden ders alıp daha akıllı olurlar ve birliği koruyabilirler. Her ne kadar her cumhuriyetten alınacak ibretler etkili olsa da insanın kendi cumhuriyetinden alacağı ibretler daha etkili ve daha faydalıdır. Ve eğer herhangi bir cumhuriyette kayda değer bölünmeler varsa, o cumhuriyet ancak Floransa Cumhuriyeti’dir. Zira hakkında bilgi sahibi olduğumuz diğer cumhuriyetlerin önemli bölümü tek bölünmeyle yetinmiştir ve gelişen olaylar uyarınca, bu tek bölünme vasıtasıyla şehirlerini kâh yüceltmiş kâh yıkıma uğratmışlardır. Ancak biriyle yetin­meyen Floransa’da pek çok bölünme yaşanmıştır. Roma’da, herkesin bildiği üzere, krallar şehirden sürüldükten sonra soylular ile avam arasında bölünme yaşanmış, cumhuriyet yıkılana dek bu bölünme sabit kalmıştır. Atina’da da, o zamanlarda gelişen tüm cumhuriyetlerde de aynısı olmuştur. Floransa’da ise önce soylular kendi aralarında bölünmüş, onları soylular ile halk bölünmesi izlemiş, nihayetinde halk ile avam arasında bölünme gerçekleşmiştir. Ve çoğu kez, bu partilerden biri üstün geldiği zaman kendi içinde bölünme yaşamıştır. Bu bölünmelerden de, hatırladığımız hiçbir şehirde olmadığı kadar çok ölüm, sürgün ve aile dramı doğmuştur. Doğrusu, kanaatimce, şehrimizin gücünü göstermede bu bölünmelere dayanan örneklerden daha etkili bir örnek yoktur. Bu bölünmeler tüm büyük ve kudretli şehirlerdeki örneklerini geride bırakacak güce sahiptir. Ancak bizim şu an içinde bulunduğumuz bölünme bunlardan da büyük görünüyor; o yurttaşların erdemleri, kendilerini ve vatanlarını yüceltmek için gereken zekâ ve gönül güçleri o denli büyüktü ki, bunca büyük belalardan ne kadarı kurtulursa kurtulsun onlar erdemleriyle vatanlarını yükseltiyor, vatanlarını günbegün yiyip bitiren hadiselerin onu yok etmesine fırsat tanımıyorlardı. Şüphesiz, Floransa kendini imparatordan özgür kıldıktan sonra bütünlük içinde kalabildiği bir yönetime kavuşacak kadar talihli olmuştur. Bu bakımdan ona üstün gelebilecek, böylesine erdem, silah ve çalışkanlık dolu, ne modern ne kadim bir cumhuriyet biliyorum. Bu şuradan da anlaşılabilir: Toscana’yı ve Lombardiya’yı dolduracak kadar çok sayıdaki ghibellino şehirden kovulduktan sonra, guelfolar geride kalanlarla beraber kendi yurttaşlarından bin iki yüz silahşor ve on iki bin piyade toplayabilmiş, Campaldino savaşından bir sene önce, Arezzo’ya karşı bunları savaşa sürebilmişti. Daha sonra, Milano dükü Filippo Visconti’ye karşı yapılan savaşta Floransalılar kendi silahlı kuvvetlerinden ziyade (zira o dönemde artık tükenmişlerdi) çalışkanlıklarını sınadılar. Öyle ki savaşın sürdüğü beş yıl boyunca Floransalıların üç milyon beş yüz bin florin harcadığı görülecektir. Bu savaş bittikten sonra dahi, şehirlerinin gücünü göstermek amacıyla, barışla yetinmeyip Lucca seferine çıkmışlardı. Dolayısıyla bu bölünmelerin ayrıntılı şekilde anlatılmaya değer görülmemesine yol açan sebebin ne olduğunu bilmiyorum. Öte yandan bu son derece seçkin yazarlar konu ettikleri kişilerin anısına saygısızlık etmemek için kendilerini tutmuşlarsa kendilerini kandırmışlar ve insanların hırslarına, kendilerinin ve atalarının adını ölümsüzleştirme arzularına dair çok az şey bildiklerini göstermişler. Övgüye layık işlerle şöhret kazanma fırsatı bulamamış kişilerin utanç verici işlerle şöhret kazanmaya çabaladıklarını da hatırlamamışlar. Görkem barındıran işlerin, örneğin hükümet ve devlet işlerinin, nasıl yürütülürlerse yürütülsünler, ne gibi bir amaca sahip olurlarsa olsunlar, daima insanlara suçlamadan çok onur kazandırdığını da atlamışlar. Tüm bu meseleleri göz önünde bulundurunca, planımda değişikliğe gitmek durumunda kaldım ve tarih anlatıma şehrimizin temellerinden başlamaya karar verdim. Niyetim başkalarının iştigal ettiği yere dadanmak olmadığı için, 1434’e kadar yalnızca iç meseleleri ayrıntısıyla anlatacağım. Dış meselelerle ilgili olarak, iç meselelerle olan bağlantıları dolayısıyla gerekli olan yerlerde konuşacağım. 1434’ten sonrasını ise iki yönüyle de ayrıntısıyla ele alacağım. Bunun haricinde, bu tarih her dönemde daha iyi anlaşılsın diye, Floransa’da olup bitenleri ele almadan önce İtalya’nın nasıl olup da bugünkü güç odaklarının kontrolü altına girdiğini anlatacağım. Hem Floransa’yı hem İtalya’yı alâkadar eden tüm bu meseleler dört kitapta tamamlanacak. İlk kitap Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden 1434 yılına dek vuku bulan tüm olayları kısaca anlatacak. İkinci kitap ­Floransa şehrinin temellerinden, Atina dükünün şehirden sürülmesi sonrasında başpiskoposa karşı verilen savaşa kadar olan süreyi kapsayacak. Üçüncü kitap Napoli kralı Ladislaus’un 1414’teki ölümüyle son bulacak. son olarak dördüncü kitapla 1434’e geleceğiz ve bu zamandan sonra Floransa’nın içinde ve dışında günümüze kadar yaşanan olaylar ayrıntısıyla tasvir edilecekler.


Niccolò Machiavelli (3 Mayıs 1469-21 Haziran 1527)

Floransalı siyaset kuramcısı, yazar ve devlet adamı. Floransa’nın köklü ailele­rinden Machiavelli ailesinin mensubu olan Niccolò Machiavelli, 3 Mayıs 1469’da dünyaya geldi. Floransa Cumhuriyeti’ni altmış yıldır yöneten Medici ailesi 1494 yılında sürgüne gönderilmiş, 1494-98’deki Savanarola yönetimi sonrasında cumhuriyet kurumları yeniden canlandırılmıştı. Floransa aristokrasisinden olan Machiavelli 1498’de Floransa Cumhuriyeti ikinci şansölyesi, ardından Hürriyet ve Barış Onlusu (Dieci di Libertà e Pace) sekreteri seçildi. Memuriyeti sırasında Fransa kralı XII. Louis, Roma-Cermen imparatoru I. Maximilian ve Cesare Borgia gibi liderleri ziyaret ettiği birtakım resmî geziler yaptı. Dönemin İtalyası’ndaki paralı asker hegemonyasından oldukça rahatsız olan Machiavelli, 1509 yılında Pisa’nın ele geçirilmesinde rol alacak olan düzenli bir piyade ordusu meydana getirilmesini de s­ağlamıştır. Ancak üç yıl sonra bu ordu Prato’da İspanya Krallığı ve Medicilerin birliklerinden oluşan ittifaka yenildi ve Mediciler Floransa’ya geri döndüğünde Machiavelli görevinden azledildi, kamusal alandan dışlandı ve tutuklandı. Ölüme mahkûm edilmişken, Giovanni de’ Medici’nin X. Leo adıyla papa olması sayesinde çıkarılan genel aftan faydalanarak hapisten çıktı. Öldüğü tarihe kadar yeniden kamuda etkin olmak için çabalasa da isteğini elde edemedi. 21 Haziran 1527’de vefat etti ve naaşı Santa Croce kilisesine defnedildi. Çalışmaları arasında Hükümdar (Il Principe), Titus Livius’un İlk On Kitabı Üzerine Söylevler (Discorsi sopra la prima Deca di Titolo Livio), Savaş Sanatı Üzerine (Dell’arte guerra) ve baştan çıkarıcılık üzerine bir hiciv olan Adamotu (Mandragola) sayılabilir. Floransa Tarihi’ni yazma görevini 1550 yılında kardinal Giulio de’ Medici’den almıştı. Eseri 1525’te tamamlamış ve kendisinin eseri yazdığı süreçte papa olarak VII. Clemens adını alan Giulio de’ Medici’ye sunmuştur.

Ahmet Doğucan Hanegelioğlu

1987 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta öğretimini Zeynep Kâmil İlköğretim Okulu’nda, Lise eğitimini İntaş Lisesi’nde tamamladı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı, İstanbul Üniversitesi’nde Latin Dili ve Edebiyatı bölümlerinde okudu. Latin Dili ve Edebiyatı bölümünde 2015’te lisans, 2019’da yüksek lisans eğitimini tamamlayıp mezun oldu. Varro, Latin Dili Üzerine ve Ziraat İşleri (2021); Seneca, Öfke Üzerine (2022) Doğu Batı Yayınları’ndan çıkan diğer çeviri eserleridir.