Baudelaire’in Şer Çiçekleri, şiir evreninde neredeyse kutsal bir kitap görünümündedir. Şer Çiçekleri’nden esinlenmeyen bir şair neredeyse yok gibidir. Arthur Rimbaud, Stéphane Mallarmé, Paul Valéry ve daha niceleri ruhsal besinlerini bu kitapta bulmuşlardır. Şiirlerdeki benzersiz anlatım, duyarlılık, betimlemeler, biçim ve ahenk ve içerikteki zenginlik birçok şairde derin bir etki ve bağlılık yaratır, öyle ki bu zincire sıkıca tutunurlar. “Yeni bir ürperiş yarattınız” diyor Victor Hugo, Fransız şiirinin prensine hitap ederken… Rimbaud, Baudelaire’i bir “kâhin” olarak görüyordu. Valéry ise haklı olarak Baudelaire’in şiirlerini ne tarihsel şiirlere ne efsanelere ne de felsefi öykülere benzetecektir. Hayır! Şer Çiçekleri’nde yalnızca şiir vardır, şiirin saf özü bulunmaktadır. Baudelaire’de modern yaşamın bütün çizgi ve renkleri ortaya çıkar: Can sıkıntısı, bekleyiş, korku ve kaygılar, içgüdüler, aşk ve günah, kötülük ve masumiyet, mitoloji ve hayvanlar, çocuk ve kadınlar, hep birlikte eşsiz bir söyleyişin içerisinde bulurlar kendilerini. Tüm varlıklar şair tarafından kendilerine sunulan görevi eksiksiz yerine getirirler: Konuşurlar, ürperirler, severler ve en çok da acı çekerler.
- Yazar: Charles Baudelaire
- Kitabın Başlığı: Şer Çiçekleri
- Fransızca Özgün Metin: Les Fleurs du Mal
- Çeviren: Pınar Aka [Fransızca]
- Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış - Ufuk Coşkun
- Kapak Tasarımı: Harun Ak
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 383; Edebiyat Dizisi - 86
- Basım Bilgileri: 1. Basım: Mart 2023
- Sayfa Sayısı: 211
- ISBN: 978-625-8123-39-5
- Boyutları: 13,5 x 21
- Kapak Resmi: Carlos Schwabe, "Les Fleurs du Mal" için illüstrasyon.
Au Lecteur
Okur’a
Bénédiction
Hayır Duası
Le Soleil
Güneş
Élévation
Yükselme
Correspondances
Uygunluklar
L’Ennemi
Düşman
Le Guignon
Talihsizlik
La Vie antérieure
Önceki Hayat
Bohémiens en Voyage
Yolculuk Eden Çingeneler
L’Homme et la Mer
İnsan ve Deniz
La Beauté
Güzellik
Parfum exotique
Egzotik Râyiha
Je t’adore à l’égal de la voûte nocturne
Gece seması kadar sana meftûnum
Tu mettrais l’univers entier dans ta ruelle
Kâinatın tamamını önüne serersin
Sed non satiate
Sed non satiata
Avec ses vêtements ondoyants et nacrés
Kadının, dalgalanan sedef giysileriyle
De profundis clamavi
De profundis clamavi
Le Léthé
Lethe
Remords posthume
Kabir Azabı
Le Chat
Kedi
Le Balcon
Balkon
Je te donne ces vers afin que si mon nom
Sana bu şiirleri veriyorum ki
Que diras-tu ce soir, pauvre âme solitaire
Bu akşam ne diyeceksin, zavallı yalnız ruh?
Le Flambeau vivant
Canlı Meşale
Réversibilité
Tersyüz Edilebilirlik
L’Aube spirituelle
Manevi Seher
Harmonie du Soir
Akşamın Ahengi
Le Flacon
Şişe
Le Poison
Zehir
Ciel Brouillé
Puslu Sema
L’invitation au voyage
Yolculuğa Davet
L’Irréparable
Onarılamaz
Causerie
Sohbet
L’héautontimorouménos
Kendinin Celladı
À une Dame créole
Sömürgeli Bir Hanıma
Mœsta et errabunda
Moesta ve errabunda
Les Chats
Kediler
Les Hiboux
Baykuşlar
La cloche fêlée
Çatlamış Çan
Spleen (Pluviôse, irrité…)
Melâl (Yağmurlu, ah sanki)
Spleen (J’ai plus de souvenirs…)
Melâl (Sanki bin yıl yaşadım…)
Spleen (Je suis comme le roi…)
Melâl (Yağmurlu bir ülkenin…)
Spleen (Quand le ciel bas et lourd…)
Melâl (Basık, ağır gök…)
Brumes et pluies
Sisler ve Yağmurlar
La servante au grand cœur dont vous étiez jalousie
Kıskandığınız koca yürekli hizmetkâr
Je n’ai pas oublié, voisine de la ville
Hiç unutmadım, şehrin komşusu
Le mort joyeux
Neşeli Ölü
Sépulture
Mezar
Tristesses de la lune
Ayın Kederleri
La musique
Müzik
La pipe
Pipo
La Fontaine de Sang
Kan Çeşmesi
Allégorie
Alegori
La Mort des Amants
Âşıkların Ölümü
La Mort des Pauvres
Yoksulların Ölümü
Mort des Artistes
Sanatçıların Ölümü
Un Fantôme
Bir Hayalet
Les ténèbres
Karanlıklar
Le parfum
Râyiha
Le cadre
Çerçeve
Le portrait
Portre
Semper eadem
Semper eadem
Chant d’automne
Sonbahar Şarkısı
Sonnet d’automne
Sonbahar Sonesi
Obsession
Saplantı
Le goût du néant
Hiçliğin Tadı
L’horloge
Çalar Saat
Les aveugles
Körler
À une passante
Geçen Kadına
Madrigal triste
Hüzünlü Beste
Le coucher du soleil romantique
Romantik Gün Batımı
Recueillement
İçe Kapanış
L’Albatros
Albatros
Le voyage
Yolculuk
La voix
Ses
Projet d’épilogue
Sonsöz Tasarısı
Charles Baudelaire
9 Nisan 1821’de Paris’te doğdu.
Ressam Joseph-François Baudelaire’in oğludur.
1827’de babası ölünce, annesi (sonradan
general olan) Aupick adında bir subay ile evlendi.
Baudelaire üvey babasıyla hiçbir zaman yakınlık kuramadı. Mutsuz bir çocukluk geçirdi. 1839 yılında disiplinsizlik yüzünden
okuldan atıldı. Bohem bir hayatın
içine daldı. Yirmi yaşında Hindistan’a gitmek üzere yola çıktı, bu yolculuktan şiirlerini dolduran birtakım hayaller ve alışılmamış ülkelere özlem duyarak
1842’de Fransa’ya döndü. Jeanne Duval ile tanıştı, oldukça fırtınalı
geçen bu ilişki, şairin bütün hayatı
boyunca sürdü. Aşırı para harcaması
yüzünden çevresi tarafından vesayet altına alındı, baba mirasını tutumlu kullanmak zorundaydı. 1845’ten sonra resim sergileri üstüne yeni ve
derin bir estetik anlayışı ile yazılar yazmaya başladı. Bu sanat yazıları Curiosités esthétiques (Estetik Meraklar)
başlığı altında toplandı.
Sanatsal yaklaşımında Eugène Delacroix ve Constantin Guys isimleri
belirleyici olmuştur. 1869’da L’Art
romantique (Romantik Sanat) adı
altında toplanan sanat ve edebiyat yazıları
ayrı bir önem taşır.
Edgar Allan Poe’nun eserlerini eşsiz bir çeviriyle Fransızcaya kazandırdı. Ama ona dünya edebiyatında haklı
ününü kazandıran1857’de yayımladığı Les Fleurs du Mal adlı
eseridir. Charles Baudelaire yaşamının sonlarına doğru
iki yıl kaldığı Belçika’dan dönüşte felç geçirerek 31 Ağustos 1967’de yaşamını yitirdi.
Baudelaire çağının sanat anlayışını aşarak Parnasçıların ötesinde sembolistleri müjdeledi. Baudelaire’in
son derece özgün nesir şiir tarzı; Verlaine, Rimbaud ve Mallarmé gibi kendinden
sonraki dönem sanatçılarını oldukça etkiledi. O her şeyden önce, çağımız insanının içinde yaşadığı “Spleen”i (Melâl/İç Sıkıntısı) “Paradis Artificiels”i
(Yapay Cennetler) ve sonsuzluk peşinde
koşan Tanrısız insanın
sefaletini dile getiren bir şairdir. Victor Hugo onun
için “Fransız şiirine yeni bir heyecan getirmiştir” der. Baudelaire’in şiirlerinde tasvirler şaşılacak derecede zengin,
uyumlu, yoğun ve marazî ögeler taşır. Yaşamda
ender görülen şeyleri son derece güçlü bir
gerçeklikle şiirine kazandırmıştır.
Pınar Aka
Ankara’da doğdu. Tevfik Fikret Lisesi’ni ve Boğaziçi Üniversitesi
Kimya Bölümünü bitirdikten sonra Bilkent Üniversitesi’nden Türk Edebiyatı
dalında Yüksek Lisans derecesini, Paris XII Üniversitesi’nden de doktora
derecesini aldı. İlk öykü kitabı Aynalara Yolculuk ve ikinci öykü kitabı
Yarım Gül ve ilk şiir kitabı Şairin İkizi’dir. Tenhâlar Teni
ile 2016 Oğuz Tansel Şiir Ödülü’nü kazandı. Ses, Anlam ve Mazi isimli
Yahya Kemâl üzerine hazırladığı kitap İletişim Yayınları tarafından 2021
yılında yayımlandı. Bu kitabıyla 2022 Mehmet H. Doğan Ödülü’nü kazandı.
Öyküleri, yazıları ve söyleşileri Milliyet Sanat, Gösteri, Edebiyat ve
Eleştiri, Littera, Frankofoni, Yasak Meyve, Doğu Batı, Kitap-lık, Virgül, Genç
Sanat, Turnalar ve Hayâl dergilerinde yayımlandı.