• Üretimin Aynası

Üretimin Aynası

  • 160,00 TL
  • 112,00 TL


  • Stok Durumu: Stokta var
  • 24 Saatte Kargoda

Jean Baudrillard Üretimin Aynası’nda, kendini kapitalizmin radikal bir eleştirisi olarak sunan Marksist ekonomi politiği eleştirmektedir. Ona göre Marksizm, modern toplumun merkezine üretimi koymakla aslında burjuvaziye hizmet etmektedir: Tarihî materyalizm, diyalektik, üretim biçimi, emek gücü gibi kavramlar Marksist kuramın, burjuva düşünürler tarafından üretilen doğa, gelişme, akıl, emek, değiş tokuş gibi evrensel kavramlara bir son vermek amacıyla yararlandığı kavramlar iken günümüzde aynı tarihî materyalizm, ürettiği bütün bu kavramları en az burjuvazininki kadar acımasız bir “eleştirel” emperyalizmle evrenselleştirmeye çalışmaktadır.

Baudrillard’a göre Marx’ın ortaya attığı üretim, üretim biçimi, değişim değeri gibi kavramlar evrenselleştikleri andan itibaren çözümleme yeteneklerini yitirip anlam dininin egemenliği altına girerek bir tür kutsal kurala dönüşmekte ve genelleşmiş bir sistemi kuramsal açıdan yeniden üretmektedirler. Bu kavramlar göstergelere, yani “gerçek” bir gösterilenin gösterenlerine dönüşmekte ve varlıklarını ancak göstergelerden oluşan düşsel bir evrende, insanı baskı altına alan bir simülasyon evreninde sürdürebilmektedirler.


  • Yazar: Jean Baudrillard
  • Kitabın Başlığı: Üretimin Aynası ya da Tarihî Materyalist Eleştiri Yanılsaması
  • Fransızca Özgün Metin: Le Miroir de la Production ou L’illusion critique du materialisme historique
  • Çeviren: Oğuz Adanır [Fransızca]
  • Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış - Ufuk Coşkun
  • Kapak Tasarımı: Çiğdem Sarıhan
  • Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 379; Sosyoloji Dizisi - 52
  • Basım Bilgileri: 3. Basım: Kasım 2022 (1. Basım: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, 1998)
  • Sayfa Sayısı: 157
  • ISBN: 978-625-8123-34-0
  • Boyutları: 13,5 x 21

Önsöz

Giriş


I. Çalışma/Emek Kavramı

Emek Gücünün Kullanım Değeri Eleştirisi

Somutlaştırılan Emek ya da “Niteliksel” ve “Niceliksel” Diyalektiği

İnsanın “Evrensel” İki Çehresi

Çalışma Etiği ve Oyun Estetiği

Marx ve Değer Adlı Karmaşa

Epistemoloji I: Marksist Kavramların Gölgesinde

Özet Olarak Ekonomi Politik Eleştirisi Sona Ermiştir


II. Marksist Antropoloji ve Doğanın Egemenlik Altına Alınması

Aydınlanma Çağı Ahlâk Felsefesi

Lykurgos ve İğdiş Edilme

Yahudi-Hıristiyanlığın Dünyasında Anti-Doğa

Epistemoloji II: Marksist Eleştirinin Yapısal Sınırları


III. Tarihî Materyalizm ve İlkel Toplumlar

Yapısal Nedensellik ve İlkel Toplumlar

Üretim Fazlası (Artık) ve Anti-Üretim

Büyü ve Emek

Epistemoloji III: Materyalizm ve Etnomerkezcilik


IV. Arkaik ve Feodal Düzen Hakkında

Köle

Zanaatkâr

Epistemoloji IV: Marksizm ve Bilgisizlik


V. Marksizm ve Ekonomi Politik Sistemi

Eukleides Geometrisi Türünden Bir Tarih Anlayışı mı?

Ekonomi Politiğin Üçüncü Evresi

Çelişki ve Yıkıcılık, Yani Politikanın Yön Değiştirmesi

Politik Devrim ve “Kültürel” Devrim

Bir İdeoloji ve Simülasyon Modeli Olarak Ekonomi

Marksist Kuram ve İşçi Hareketi, Yani Sınıf Kavramı

Bir Amaç Olarak Devrim ya da Tarihin Askıya Alınması

Ütopya Ne Kadar Radikaldi?


Dizin

Önsöz

 

Jean Baudrillard’ın Nesneler Sistemi (1968), Tüketim Toplumu (1970), Gösterge Ekonomi Politiği Hakkında Bir Eleştiri (1972), Üretimin Aynası (1973) başlıklı çalışmalarında yaptığı çözüm­lemeler Marx ve Marksist düşünceyle bir tür hesaplaşma olarak da nitelendirilebilir. Marksist bir düşünce evreninde yeti­şen ve olgunlaşan Baudrillard’ın komünist, sosyalist, sosyal demokrat partilerin Batı Avrupa’da hükümet ya da hükümet ortağı olduğu bir dönemde böylesine radikal çözümlemelerle Marksist ütopya ya da proletarya diktatörlüğü rüyasına bir son vermesi her aydının başarabileceği türden bir iş değildir.

Üretimin Aynası (ya da Tarihî Materyalist Eleştiri Yanılsama­sı) üretime dayalı tarihî materyalist bir çözümlemenin yanlışlığını bu çözümlemeyi yapmak amacıyla üretilen kavramları çok ayrıntılı bir şekilde ele alıp tartışarak göstermektedir. Bu metinde göstergebilim ve özellikle de Marcel Mauss’un antropolojik kavramları ve çözümlemelerinden büyük ölçüde yararlanan Baudrillard modern (Batılı) toplumlar ve ilkel toplum­lar arasındaki zihniyet, anlayış ve akıl yürütme farklarını adım adım ortaya koyarak üretime dayalı bir tarihî materyalist çözümlemenin iddialarını teker teker çürütmektedir.

Modern bir akılcılığa boyun eğen sanayileşmiş toplumlara karşın, ilkel toplumların simgesel bir düzene boyun ­eğdiklerini gösteren düşünür, Marx ve Marksistlerin hayalî (kuramsal) bir evren yaratarak bu evreni gerçeğin kendisi gibi algılatmaya çalıştıklarını ve gerçek gibi algılanan bu kuramsal ­açıklamalardan yola çıkarak sanayileşmiş kapitalizmin geçtiği süreçlerin hiçbirinden geçmemiş ilkel toplumlarla üretim üzerinden yanlış bir bağlantı kurarak onları da evrensel kapitalist sistemin içine çekmek istediklerini ancak bunun imkânsız olduğunu çok üst düzey bir entelektüel çaba harcayarak kanıtlamaktadır.

Özetle Marksist ütopyanın bu toplumlarda (dolayısıyla ilkel toplumlar dâhil olmak üzere tüm diğer toplumsal oluşum­larda) gerçekleşme şansı bulunmadığını anlatmaya çalışan Üretimin Aynası’nın en azından bu tarihten sonra sosyal bilimlerin olmazsa olmazları arasında yer alacağından kuşku duymuyoruz.

Bugüne kadar ne Marksist ne de başka bir düşünce evreninin karşı çıkamadığı son derece özgün düşüncelerin yer aldığı bu metin bizi hiç kuşkusuz yeni tarihsel-toplumsal çözümleme, açıklama arayışlarına itmiş ve itmeye de devam edecektir.

Oğuz Adanır
İzmir, Eylül 2012

Jean Baudrillard (1929-2007)

Fransız düşünür ve sosyolog. Reims’ta doğdu. Bir memur ailesinin ilk çocuğuydu. Sorbonne Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü okudu. Meslek yaşamına bir lisede Almanca öğretmenliği ile adım attı. 1966’da Nanterre Üniversitesi’nde Henri Lefebvre ile çalışmaya başladı. Bu üniversitede uzun yıllar sosyoloji dersleri verdi, çeşitli sebeplerden dolayı profesörlük unvanını çok geç bir tarihte, 1990 yılında elde edebildi. Libération gazetelerinde yazdığı güncel yazılarla geniş bir tartışma alanı açtı. Baudrillard, eserlerinde gelişmiş kapitalist ülkelerdeki tüketim olgusunu, kitle iletişiminin ve teknolojik ilerlemenin yol açtığı toplumsal değişimleri çözümledi. Çağımızda teknolojinin yarattığı anlam ve gösterge fazlalığının, kopyalardan ibaret bir “simülasyon” evrenine, gerçekliğin yok olduğu bir “hipergerçeklik” dünyasına tekabül ettiğini sanattan mimariye, sinemadan reklâmcılığa ilişkin verdiği sayısız örnekle gösterdi. Baudrillard özellikle medya üzerine yaptığı çalışmalarla bütün dünyada ün kazandı. Simülasyon kuramıyla günümüz toplumuna ve “postmodern” dünyaya radikal eleştiriler yöneltti. Ona göre, gerçek dünya ile imgeleri arasında herhangi bir ayı­rım yapabilme kabiliyetine sahip değiliz. Bugün reklâmlar ‘şey’lerden çok imgeleri pazarlamaktadır. “Chanel”, “Calvin Klein” veya “GAP” gibi mar­kaların temsil ettiği nitelik veya değerden çok etiketleri veya göstergele­ri satın alınmaktadır. Baudrillard’ın ünlü tespitlerinden biri de, Körfez Savaşı’nın “gerçekten yaşanmadığı” ile ilgiliydi. CNN izleyicileri savaşı bir “medya olayı” olarak rahat ve geniş koltuklarında cips yiyerek izledi. Baud­rillard, füze bombardımanı ile imge bombardımanı arasında bir ayırımın yapılamadığı dünyada, artık eleştiri gücünü tamamen yitirdiğimizi öne sürdü.

Jean Baudrillard’ın Doğu Batı Yayınları’ndan çıkan diğer eserleri: Simülakrlar ve Simülasyon (2003); Sessiz Yığınların Gölgesinde (2003); Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği (2005); Foucault’yu Unutmak (2013); Can Çekişen Küresel Güç (2017); Neden Her Şey Hâlâ Yok Olup Gitmedi? (2019); Karnaval ve Yamyam (2019); Nesneler Sistemi (2020); Sim­gesel Değiş Tokuş ve Ölüm (2021); Gösterge Ekonomi Politiği Hakkında Bir Eleştiri (2021); Çaresiz Stratejiler (2021); Üretimin Aynası (2022).