• Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın Sonu

Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın Sonu

  • 125,00 TL
  • 87,50 TL


  • Stok Durumu: Stokta var
  • 24 Saatte Kargoda

Her türlü anlamdan yoksun kalabalıklar, tehlikeli bir cıva gibi ortalığa yayılmış durumda. “Kitle” kavramı hâlâ sosyolojik bir kategori içinde düşünülebilir mi? İktidarların uzun zamandan beri mecburen taşımak zorunda kaldıkları bu ürkütücü ve biçimsiz gölgeler, var olan anlam örüntülerini yerle bir etmiştir. Ortalıkta dolaşan bu devasa kütleler her şeyi emmekte, yutmakta, anlamsızlaştırmakta ve tüm işaret sistemlerini tersine çevirmektedir. Nefes alınamayacak bu kürede görülen ve okunan ne varsa bir süre sonra hafiflemekte, daha doğrusu dev bir çukurun ağzında kaybolup gitmektedir. İçin için kaynamaktadır her şey... Bu simülakrlar oyununda bilgi ve haber ağları, iletişim araçları sayesinde çoktan bir eğlenceye dönüşmüş vaziyette. Gerçeklik ve bütünlük duygusunu tamamen yitirmiş sessiz yığınlar için “anlam”ın değil yalnızca zevk ve gösterilerin bir değeri olabilir. Onlar için tepki verme ve karşı koyma değil tıpkı bir âyindeymişcesine kendinden geçme ve büyülenme çok daha önemlidir. Kimse kimseye aslında ne olduğunu, ne düşündüğünü, ne hissettiğini de sormamaktadır. Şu var olan haliyle kitleler, hiçbir şeyi temsil etmemekte yalnızca anket ve referandumlar aracılığıyla arada bir yoklanmaktadırlar. 


  • Yazar: Jean Baudrillard
  • Kitabın Başlığı: Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın Sonu
  • Orijinal Başlık: À l’ombre des majorités silencieuses suivi de l’extase du socialisme
  • Çeviren: Oğuz Adanır [Fransızca]
  • Yayına Hazırlayan: Taşkın Takış
  • Kapak Tasarımı: Aziz Tuna
  • Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 4; Sosyoloji Dizisi - 3
  • Basım Bilgileri: 8. Basım / Mart 2019
  • Sayfa Sayısı: 86
  • ISBN: 978-975-8717-02-6
  • Boyutları: 13,5 x 21
 

Çevirenin Önsözü

 

Sessiz Yığınların Gölgesinde... 

Anlamın Zedelenmesi

Politikanın Önemi ve Çöküşü

Sessiz Çoğunluk

Ne Özne Ne Nesne

Direnmeden Hiperuyumluluğa

Kitle ve Terörizm

Patlayan Sistemler, İçin İçin Kaynayan Sistemler

...Ya da Toplumsalın Sonu

Ek: Toplumsal ya da Artığın İşlevsel Değerlendirilmesi

Sosyalizmin Kendinden Geçmesi

François-Régis Bastide

ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ

 

Türkçeye kazandırılan ilk Baudrillard metni olan Sessiz Yığınların Gölgesinde ya da Toplumsalın Sonu’nu seçmemin nedeni: Yola sosyolojiden çıkmış olmakla birlikte göstergebilimden mikrobiyolojiye, sibernetikten mikrofiziğe, psikanalizden antropoloji, etnoloji, politika ya da tarihe aynı rahatlıkla sıçrayıp, geri gelebilen, ileri gidebilen ve bütün insanbilimlerini (hattâ fen bilimleri) birbirleriyle çakıştırarak sonuçta ortaya “simülasyon kuramı” gibi bir kuramla çıkmış olan bir düşünürün en rahat ve kolay şekilde algılanıp, kavranılarak sevilmesini ve düşünceleriyle ilgilenilmesini sağlayabilmekti.

Sanırım “Sessiz Yığınlar...” bu amacın gerçekleşmesine az da olsa bir katkıda bulunmuştur. Bugün Türkiye’de alçak sesle olsa da, (şimdilik) belli çevrelerin içine sıkışıp kalmış görünse de Baudrillard adı yavaş yavaş anılmaya başlanmıştır. Bir düzineden çok Baudrillard metninin Türkçeye kazandırılmış olması, “simülasyon kuramı”nın anlaşılmasını büyük ölçüde kolaylaştırmaktadır. Baudrillard’ın bu kuramla ilgili temel metinlerinin büyük çoğunluğu Türkçeye aktarılmıştır.

Kişisel görüşüm, Baudrillard’ın “simülasyon kuramının” tarihsel bir sürecin ürünü olduğu yönündedir. Gene kanımca Baudrillard’ın, içinde yaşamakta olduğu toplumu ve çağı bilinçli bir şekilde çözümleyip eleştirmekle birlikte, Modern toplumların içinde yaşamakta oldukları bu “simülasyon evreni”nin tarihsel anlamda neye tekabül ettiğini somut olarak ortaya koymamaktadır (çünkü bir bakıma Tarih kavramını reddetmektedir). Bu da bizim işimizi güçleştirmektedir.

“Sessiz Yığınlar...” başlıklı bu metin “simülasyon kuramı”nın yerli yerine oturmaya başladığı ve Baudrillard’ın daha ileride yayımlayacağı: Örneğin Simülakrlar ve Simülasyon’la, Çaresiz Stratejiler gibi, bu kurama ait çok önemli iki metinde yeniden işleyeceği kimi konu ve temaları ele aldığı bir metindir. Söz gelişi kitle iletişim araçları ve reklâmın, toplumsalın bulunmadığı, yalnızca kitlelerin var olduğu bir evrende anlamsız ya da iddia edilen anlamda etkili değil etkisiz, hoş ve boş, eğlence yanı ağırlıklı (yoksa güdümleyici olan yanı değil) bir işleve sahip olduklarını söylemektedir. Bir başka deyişle Baudrillard’ın vazgeçemediği temaların başında kitle iletişim araçları gelmektedir. Ancak onun amacı her zaman (Tüketim Toplumu ya da Göstergenin Bir Ekonomi Politiği için Eleştiri adlı metinlerinde de) yapmaya çalıştığı gibi –bu hemen bütün konular için geçerli bir düşüncedir– bu alanda da ileri sürülen düşüncelerin tersinin de bir doğruluk ya da geçerliğe sahip olabileceğini gösterebilmektir. Çünkü Baudrillard, McLuhan ya da Enzersberger gibi özne yanlısı bir bakış açısından çok nesne yani izleyici, halk, seyirci denilebilecek bir bakış açısını benimsemektedir. Nesne yanlısı bir bakış açısını benimsemesinin temel nedeniyse artık günümüzde Batılı öznelerin ya da aydınların, politikacıların, sanatçıların vb. büyük ölçüde –yaratıcı düşünce ve doğal olarak eleştirel düşünce açısından– tükenmiş olduklarını düşünmesidir (bakınız Simülakrlar ve Simülasyon’da üniversitedeki aydınlarla ilgili “Sarmallaşmış Bir Ceset” ya da “Bitmeyen Ölüm” bölümü).

Gene bu metinde ele aldığı “Ne Özne Ne Nesne” ya da “Kitle ve Terörizm” gibi bölümler daha sonra hem Çaresiz Stratejiler hem de Simülakrlar ve Simülasyon’da işlenecek “Rehine”, “Müstehcen”, “İronik Stratejiler”, “Gerçeğin Yerini Alan Simülakrlar” vb. yazılarda tekrar tekrar ele alınarak yeni eklemelerle çözümlenecek ve eleştirilecektir. Simülasyon evreni: Diyalektiğin sona erdiği ve aşırı uçlar arasında gidilip gelinmeye mahkûm olunan bir evrendir. Bana kalırsa Baudrillard işte bu evrenin diyalektik olarak nitelendirilebilecek bir açıklamasını bir anlamda farkında olmadan gerçekleştirmiştir. Daha doğrusu biz “simülasyon evreni”ni tarihsel açıdan belli bir yere oturttuğumuzda Baudrillard’ın “simülasyon kuramı”nın belli bir tarihî dönemin diyalektik çözümlemesine eşdeğerli bir çözümleme olduğunu düşünüyoruz.

Öte yandan Batı ile dünyanın geri kalan bölgelerinin farklı bir tarihsel süreci yaşamakta oldukları gerçeğini kavramadan ne “simülasyon kuramı” ne de Baudrillard’ın diğer metinlerini kavrayabilmenin mümkün olabileceğini düşünüyoruz.

Baudrillard’ın metinlerini en iyi tanıyan ve çözümleyen isimlerden biri olan Mike Gane için ünlü Fransız düşünür her şeyden önce radikal bir kültür eleştirmenidir. Düşünceleri özellikle –bunun altını pek çok kez çizmiştir– Modern batılı toplumları kapsamaktadır. Bir başka deyişle çözümlemeleri evrenseli hedeflememektedir. Kendine rağmen evrensele ulaştığı pek çok nokta olmasındaysa bir tuhaflık olamaz.

 Bu metindeki özellikle iletişim, iktidar, toplum, kültür çözümlemelerinin Türkiye toplumu gibi bir toplum için de birebir geçerli olacağını düşünmek okuyucuyu içinden çıkılmaz yanılgılara sürükleyebilir. Örneğin burada Baudrillard’ın anlatmaya çalıştığı nesne, karnı tok sırtı pek, kolektif amaçlarını ve inançlarını yitirmiş insanlardan oluşan bir kitledir. Bu metnin sunduğu bakış açısı ve veriler Türkiye toplumunu anlamak ve çözümlemek isteyenler için bir esin kaynağı görevini görebilir (ki bence bu konuda Baudrillard’ın düşünceleri inanılmaz bir zenginliğe sahiptir).

 

Oğuz Adanır   
İzmir, Mart 2003

Jean Baudrillard (1929-2007)

Fransız düşünür ve sosyolog. Reims’ta doğdu. Bir memur ailesinin ilk çocuğuydu. Sorbonne Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü okudu. Meslek yaşamına bir lisede Almanca öğretmenliği ile adım attı. 1966’da Nanterre Üniversitesi’nde Henri Lefebvre ile çalışmaya başladı ve doktorasını onun danışmanlığında tamamladı. Bu üniversitede uzun yıllar sosyoloji dersleri verdi, çeşitli sebeplerden dolayı profesörlük unvanını çok geç bir tarihte, 1990 yılında elde edebildi. Le Monde ve Libération gazetelerinde yazdığı güncel yazılarla geniş bir tartışma alanı açtı. Baudrillard, eserlerinde gelişmiş kapitalist ülkelerdeki tüketim olgusunu, kitle iletişiminin ve teknolojik ilerlemenin yol açtığı toplumsal değişimleri çözümledi. Çağımızda teknolojinin yarattığı anlam ve gösterge fazlalığının, kopyalardan ibaret bir “simülasyon” evrenine, gerçekliğin yok olduğu bir “hipergerçeklik” dünyasına tekabül ettiğini sanattan mimariye, sinemadan reklâmcılığa ilişkin verdiği sayısız örnekle gösterdi. Baudrillard özellikle medya üzerine yaptığı çalışmalarla bütün dünyada ün kazandı. Simülasyon kuramıyla günümüz toplumuna ve “postmodern” dünyaya radikal eleştiriler yöneltti. Ona göre, gerçek dünya ile imgeleri arasında herhangi bir ayı­rım yapabilme kabiliyetine sahip değiliz. Bugün reklâmlar ‘şey’lerden çok imgeleri pazarlamaktadır. “Chanel”, “Calvin Klein” veya “GAP” gibi mar­kaların temsil ettiği nitelik veya değerden çok etiketleri veya göstergele­ri satın alınmaktadır. Baudrillard’ın ünlü tespitlerinden biri de, Körfez Savaşı’nın “gerçekten yaşanmadığı” ile ilgiliydi. CNN izleyicileri savaşı bir “medya olayı” olarak rahat ve geniş koltuklarında cips yiyerek izledi. Baud­rillard, füze bombardımanı ile imge bombardımanı arasında bir ayırımın yapılamadığı dünyada, artık eleştiri gücünü tamamen yitirdiğimizi öne sürdü.

 

Jean Baudrillard’ın Doğu Batı Yayınları’ndan çıkan diğer eserleri: Simülakrlar ve Simülasyon (2003); Sessiz Yığınların Gölgesinde (2003); Fou­cault’yu Unutmak (2013); Can Çekişen Küresel Güç (2017); Neden Her Şey Hâlâ Yok Olup Gitmedi? (2019); Karnaval ve Yamyam (2019); Nesneler Sistemi (2020); Sim­gesel Değiş Tokuş ve Ölüm (2021); Gösterge Ekonomi Politiği Hakkında Bir Eleştiri (2021); Çaresiz Stratejiler (2021).

Oğuz Adanır

1951. İzmir. İlk, Orta ve Lise öğrenimini İzmir’de tamamladıktan sonra Paris I Panthéon/Sorbonne Üniversitesinde Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora öğrenimi görmüştür. 1979 yılında Ege Üniversitesinde; 1985 yılından sonraysa Dokuz Eylül Üniversitesi GSF “Sinema-TV Bölümünde” çalışmaya başlamıştır. Halen aynı üniversitede öğretim üyesidir. Özgün çalışmaları arasında: Kültür, Politika ve Sinemaİşitsel ve Görsel Anlam ÜretimiAnlamsız DüşüncelerSimülasyon Kuramı Üzerine Notlarvs başlıklı metinler vardır. Çok sayıda Jean Baudrillard metni yanısıra Lucien Lévy-Bruhl, Emile Durkheim, Werner Sombart, Christian Metz, Jean Mitry gibi yazar ve kuramcıların kitaplarını çevirmiştir. Sinema, televizyon, kültür konusunda çok sayıda makale, inceleme yazısı yazmış ve belgesel filmler çekmiştir.

İndirimli Setler

Baudrillard Kitaplığı

İndirimli Fiyat: 1.345,05 TL 1.494,50 TL

Kazanç: 149,45 TL

Mevcut Seçenekler: