Doğa Tarihi XXXI ve XXXII. Kitap
- 160,00 TL
-
112,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
Yaşlı Plinius, Doğa Tarihi adlı ansiklopedik eserinin 31. kitabında, suda yaşayan canlıların şifa verici yanlarıyla birlikte genel özelliklerini aktarmadan önce bilhassa nehirlerin sahip oldukları kudretleri ele almaktadır. Anadolu dâhil, Akdeniz ve Ege’ye hayat veren bereketli suların yapısal özelliklerine, canlılara olan etkilerine değinmektedir. Antikçağ’ın bilgi birikiminin ve kültürünün en üst düzeyde yansıtıldığı çalışmalarıyla her zaman klasik özelliğini koruyacak olan eserinin bu ciltlerinde iki bin yıl öncesinden bizlere seslenmektedir âdeta. Doğayı, canlıları ve insan yaşamını bir bütün içinde ele almaktadır; böylelikle, günümüzde, dünyanın oluşumunda ve yaşamı sürdürmede doğanın kutsal güç unsurlarından biri olan suların neden temiz kalmasının, ayrıca elbette bu canlı bütünlüğü içinde doğaya neden zarar verilmemesi gerektiği bir kez daha anlaşılmaktadır. Yazarın çalışmasına, öngörüsüne ve doğru bilgileri aktarma çabasına hayran kalmamak mümkün değil.
Plinius 32. kitabında da balıklardan elde edilen faydaları, devaları aktarmaktadır. Bu sayede Latince birçok balık adını ve beslenmede, sağlıkta, ilaç yapımında onlardan nasıl yararlandıklarını öğrenmekteyiz.
“Çoğunlukla denizde yolculuk edenler, tatlı suyun eksikliğini çekenlere şu çareleri tavsiye edeceğiz. Geminin etrafına serili yünler, denizin buharının emilmesiyle nemlenirler, bunların sıkılmasıyla tatlı su çıkarılır, aynı şekilde balmumundan yapılmış içi çukur toplar ya da içi boş, ağzı kapalı kaplar ağlarla denize salındığında içlerine tatlı suyu toplarlar. Nitekim karada deniz suyu, beyaz balçıkla süzülerek geçirildiğinde tatlı olur. İnsanların ve dört ayaklıların kırık vücutları, hangi türünde olursa olsun yüzerek çok kolay biçimde eski gücüne gelir. Bilmedikleri suların sağlıklarına dokunması yabancı ülkede yolculuk edenlerin korkusudur.”
- Yazar: Gaius Plinius Secundus
- Kitabın Başlığı: Doğa Tarihi XXXI ve XXXII. Kitap: Nehirlerin Özellikleri ve Balıklardan Elde Edilen Şifalar
- Latince Metin: Historia Naturalis
- Çeviren: Sema Sandalcı [Latince]
- Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış, Ufuk Coşkun
- Kapak Tasarımı: Mr. Z & Z
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 431; Tarih Dizisi - 61
- Basım Bilgileri: 1. Basım: Eylül 2024
- Sayfa Sayısı: 152
- ISBN: 978-625-8123-94-4
- Boyutları: 13,5 x 21
- Kapak Resmi: Serpme ağıyla avlanan balıkçı. Joseph Marius Ramus, 1872, Granet Müzesi Arşivi
Çevirenin Önsözü
Çeviri için Yararlanılan Kaynaklar
Doğa Tarihi
XXXI. Kitap
XXXII. Kitap
Metinde Geçen Latince İsimler
Dizin
ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Yaşlı Plinius, ansiklopedik eserinin 31. kitabında, suda yaşayan
canlıların şifa verici özelliklerini aktarmadan önce nehirlerin sahip olduğu
kudretleri ele almaktadır. Anadolu dâhil, Akdeniz ve Ege’ye hayat ve bereket
veren suların yapısal özelliklerine, canlılara olan etkilerine değinmektedir.
Böylece zahmetli çalışmasıyla yazarımız, o günden bize, günümüzde, dünyanın
oluşumunda ve yaşamı sürdürmede doğanın kutsal güç unsurlarından biri olan
suların neden temiz kalmasının, ayrıca elbette en önemli bir diğer güç olan,
tüm canlıların anası sayılan doğaya neden zarar verilmemesini de vurgulamış
olmaktadır. Yazarın çalışmasına, öngörüsüne ve doğru bilgileri aktarma çabasına
hayran kalmalıyız.
Plinius 32. kitabında ise Karadeniz dâhil balıklardan elde edilen devaları aktarmaktadır. Bu
sayede Latince birçok balık adını ve sağlıkta, ilaç yapımında onlardan nasıl
yararlandıklarını öğrenmekteyiz. Eserinin bu kısmında, balık adlarını
aktarırken, Latince harf sıralamasına da tanık olmaktayız (145-152).
Son olarak çeviriyi yaparken yazarın anlatım
diline sadık kalmaya çalıştığımızı belirtelim, böylece hem yazarın hem de belki
dönemin ifade ediş tarzları üzerine bir bilgi birikimi olabilir. Bununla
birlikte metnin bu ilk çevirisinde gözden kaçmış hatalarımız olabilir, okurun
bunu anlayışla karşılamasını umuyoruz, çünkü eskiçağ metinlerinin çevirisi
yetkinleşinceye kadar birçok defa gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Sema Sandalcı
1990 yılında İstanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Filoloji Bölümü Latin Dili ve Edebiyatı
Anabilim Dalı’ndan mezun oldu. 1990-1993 yılları arasında aynı bölümde “On İki
Levha Yasaları” konulu Yüksek Lisansını; 1993-1999 yılları arasında aynı bölümde
“Eski Roma Yazınında Satura Türü ve Kadın” konulu Doktora Programını
tamamladı. 1993 yılından itibaren Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde çalışmalarını
yürütmektedir. Ayrıca İstanbul Filarmoni Derneği’nin de bir üyesidir. Dil,
edebiyat ve kültür üzerine bilimsel çalışmaları, Eski ve Yeni Yunancadan
Türkçeye çeviri edebî eserleri bulunmaktadır. Çevirileri: Gracchus
Kardeşler, (Plutarkhos), Belge Yayınları, İstanbul (2001), Troyalı
Kadınlar, (Evripides), Arkeoloji ve Sanat Yayınları, (2002), Yakarıcılar, (Euripides), İş Sanat Yayınları, İstanbul (2011), Resos, (Euripides), İş Sanat Yayınları, (2011), İlyada (Homeros), Ceren Yayıncılık, (2016), Odysseia (Homeros), Yapada, (2019), Homeros Sözlüğü, Yapada, (2019), Binicilik
Üzerine (Ksenophon), Ceren Yayıncılık, (2019), Argonautika ve
Sözlükçesi (Apollonios Rhodios), 2 cilt Kapra Yayıncılık, (2021).
Gaius Plinius Secundus (MS
23-MS 79)
İtalya’nın kuzeyinde bulunan Gallia Cisalpina’daki Como
gölü yakınında Novum Comum’da atlı sınıfından bir aileye mensup olan
Plinius, genç yaşta Roma’ya gelmişti. Burada o dönemde fazlasıyla talep gören avukatlık mesleğinin
yanısıra üst düzey askerî
görevlerde de bulundu. Bu görevler nedeniyle neredeyse bütün eyaletleri dolaşmış, Germania’da (Almanya), Dunavis’te (Tuna), İspanya’da, Galya’da (Gallia, Fransa), Afrika’da, muhtemelen Suriye’de (Titus’un maiyetinde Yahudilerle yapılan savaşta)
hizmette bulunmuştu. Roma’da kaldığı sırada İmparator
Vespasianus ile de iyi bir bağ kurabilmişti.
Askerlik, hitabet, dilbilgisi, biyografi üzerine
çok çeşitli konularda eser vermesine karşın, Romalı
tarihçi Tacitus’un yararlandığı 20 kitaplık German Savaşları (Bella Germaniae) ile Aufidius Bassus’un
eserinin devamı niteliğinde olan 31 kitaplık Roma’nın yakın tarihine ilişkin
yazdıkları
günümüze ulaşmamıştır. İmparator Titus’a atfettiği ve en kapsamlı
çalışması
olan, 37 kitaptan oluşan ansiklopedik Doğa Tarihi (Historia Naturalis) adlı eserinin büyük kısmı ise günümüze ulaşmıştır. Bu eserinin birinci kitabında Plinius, “içindekiler” üzerine bilgi vermekte
ve yararlandığı kaynaklara değinmektedir. Ana hatlarıyla bu ansiklopedik eserinin 2. kitabı evrenin yapısı, 3-6 arası
kitapları Avrupa, Asya ve Afrika’nın coğrafya ve etnografyası, 7. kitabı
antropoloji ve insan fizyolojisi, 8-11 arası
kitapları zooloji, 12-19 arası kitapları
botanik, 20-27 arası kitapları bitkilerden yapılan
ilaçlar, 28-32 arası kitapları karada ve suda yaşayan
hayvanlardan elde edilen ilaçlar, 33-37 arası
kitapları da minerallerin ilaç ve sanat alanında kullanımları yani mineraloji ve ayrıca ressamlar üzerinedir.
Pek çok konuyu yazıya geçirmeye çalışan yazarın
ölüm şekli bile onun öğrenmeye
olan tutkusunu göstermektedir: 79 yılının Ağustos ayında
Misenum’da demir atmış bulunan filonun komutanı iken Vesuvius (Vezüv) yanardağı ateş
püskürtmeye başlayınca, gene bir yazar olan yeğeni Genç Plinius’un bir mektubunda anlattığı kadarıyla
(III, 5 ve VI, 16), bilimsel araştırma merakı yüzünden, küçük bir tekneye binip dağın yakınına gitmiş,
yağan kızgın küllere karşın
gözlemlerde bulunmaya ve not tutmaya çalışmıştı. Ertesi gün karanlıkta ve şiddetli
patlamalar arasında, yağan taşlara
karşı korumak için başına
bir yastık sararak kıyıya çıkmış, fakat kükürt buharından boğularak ölmüştü.