• Sosyoloji Kuramları Tarihi

Sosyoloji Kuramları Tarihi

  • 300,00 TL
  • 210,00 TL


  • Stok Durumu: Stokta var
  • 24 Saatte Kargoda

Kendisini büyük bir coşkuyla toplumsal hareketlerin yasalarını öğrenmeye veren bu yeni bilgi dalı, kısa zaman içinde ustalarını yetiştirmekte zorlanmaz. Comte, Saint-Simon, Spencer, Durkheim, Le Play, Pareto, Weber, Tönnies, ve Simmel gibi isimler bu büyük yapının harcına katkı vererek çağdaş sosyolojinin altyapısını hazırlarlar.

Elinizdeki kitap işte bu isimlerin ve bir dönemin tarihsel serimlemesi olarak addedilebilir. Bu kitap Alman sosyoloji geleneğine doğrudan nüfuz eden Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin unutulmaz hocalarından Hans Freyer'in sosyoloji tarihi çalışmasıdır. Ve bu çalışma, “bilimlerin prensi” olan sosyolojinin doğuş aşamasında ortaya çıkan tezlerin doğrudan ve 'içeriden' bir kişi olarak tanıklığını yapmaktadır.

Belli tarihsel dönemlerde, toplumsal hareketler, yatağına sığmayan bir ırmak gibi içinde bulundukları 'devlet' kalıbından taşmış, kurtulmuşlardır. Fransız Devrimi ideallerinin ve sanayileşmenin başlangıç çağında ilk makine ve fabrikalarla birlikte toplumsal gerçeklikte görülmemiş bir değişim başlar. Ve böylelikle söz konusu gerçeklikte neler olup bittiğini, topluluk olaylarının akışına hangi yasaların hâkim olduğunu öğrenmek ve bilmek gereği doğar. Kendine özgü yasaları bulunan toplumu, bilimsel olarak incelemek ve değişim yasalarını keşfetmek işi bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu ise, tamamıyla soyut ve bilimsel anlamda bir uğraşı olup, yepyeni bir bilimin alanını oluşturur. İlk sosyologlar işte bu koşullar içinde ortaya çıkar. Sanayi toplumunun belirdiği ve kurulduğu her yerde sosyoloji de yeniden kurulur.

Platon ve Aristoteles gibi antik düşünürlerde topluluk düzenine ve onun şekillerine dair birçok düşünce, hattâ sistemleşmiş düşünce bulmak zor değildir. Ortaçağ'ın Batılı ve Doğulu sayısız düşünüründe de aynı şeye rastlayabiliriz. Keza bunlara modern zamanların düşünürleri de eklenebilir.


  • Yazar: Hans Freyer
  • Kitabın Başlığı: Sosyoloji Kuramları Tarihi
  • Çeviren ve Ekler: Tahir Çağatay
  • Yayına Hazırlayan: M. Rami Ayas
  • Kapak Tasarımı: Mr. Z & Z
  • Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 77; Sosyoloji Dizisi - 19
  • Basım Bilgileri: 4. Basım: Ekim 2021 (1. Basım: Mart 2012)
  • Sayfa Sayısı: 375
  • ISBN: 978-975-8717-80-4
  • Boyutları: 13,5 x 21
  • Kapak Resmi: Toshiki Hirano, "Küçük İnsanlar".

İÇİNDEKİLER

 

 

İlkin

Üçüncü Baskıya Geçerken

İkinci Baskıya Geçerken

Önsöz

Giriş


I. Sosyoloji’nin Hazırlık Çağının Son Safhaları

a) Doğal Hukuk Öğretisi

b) Beşerî Topluluk Tarihi Çalışmaları

c) Alman İdealist Felsefe Sistemlerinde ve Romantik Düşünürlerinde Toplum ve Devlet Felsefeleri         


II. İlk Sosyoloji Sistemleri

a) İlk Sosyoloji Sistemlerinin Doğuşunda Fransız-İngiliz Akımı: Fransız Pozitivizmi

     Saint-Simon

     Auguste Comte

     Herbert Spencer

b) İlk Sosyoloji Sistemlerinin Doğuşunda Alman Akımı

     Hegel Felsefesi

     Lorenz von Stein

     Karl Marx

     Wilhelm Heinrich Riehl 


III. 1860-1900 Arasında Sosyoloji

Başka Bilimler ve Özellikle İktisat Bilimiyle Olan Bağlar

Sosyolojinin Konusu ve Varlığı Üzerine Tartışmalar


IV. 1900 Yılı Çevresinde Ortaya Çıkan Yeni Baştan Sistemleşme Olayı

     Émile Durkheim 

     Vilfredo Pareto

     Max Weber

     Ferdinand Tönnies 

Amerikan Sosyolojisi’nin Genel Özelliği

     Lester F. Ward 

     Franklin H. Giddings

1900’den Sonraki Sosyoloji Akımları

     Biçimsel Toplumbilimi (Formale Soziologie)

     Psikolojik Akım

     Evrenselci Akım

     Tarihsel Akım 


Son Söz


Ekler

Auguste Comte

Le Play

Sabahaddin Bey

Herbert Spencer

Albert Schäffle

Émile Durkheim

Vilfredo Pareto

Ferdinand Tönnies

Georg Simmel

Birinci ve İkinci Dünya Savaşı Arası Döneme Kısa Bir Bakış

Ziya Gökalp (Hayatı, Kuramı, Etkinliği ve Etkileri)


Kaynakça

Dizin

Yazarlar ve Güncelleyerek Hazırlayan’la İlgili Kısa Bilgi

İlkin

 

Bilim alanında bilinenleri bilmeden özgün bilgilerin elde edilebilmesi güçtür; bilgi üretimi, sürekli çaba ve çalışma gerektirir. Bir bilgi dalında ilerlemek, yeni gelişmeler sağlamak, çalışmalarda yılmadan direnişle gerçekleşebilir. Onun için, yalnız kendi tarihsel ve coğrafî yaşama çevremizdeki bilgileri değil, dünya çapında, insanlık tarihi boyunca ortaya konulan bilgilerin gerçek ve artık geçersiz olan yönleriyle değerlendirilebilmesinin ortamını yaratmak yeni gelişmelere imkân sağlayabilir. Dolayısıyla, bilgiyi, insanlığın bu ortak servetini paylaşmak önemli ölçüde “çeviri” yoluyla olabilir. Böylece, bilgi akışını sağladık mı, onu değerlendirerek kendi toplumsal imkânlarımızda gelişmemizi sağlayacak biçimde kullanabiliriz, sırf bilimsel amaçlarla yürütülen etkinliklerimizi de güçlendirebiliriz. Kuşkusuz, toplumsal gelişme, bilgiyi toplumun bütününe yaymakla, kazandırmakla olur, toplumun belli bir kesiminin tekeline vermekle değil. Bunun da başlıca yolu, ülkemiz için, Türkçe’nin bilim ve düşünme dili olarak güçlendirilmesi, geliştirilmesi, örgün ve yaygın eğitimde desteklenmesidir.

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin kuruluş amacı ve ereği de, herhalde bu idi. Doğu ve Batı’nın yaşayan ve yaşamayan dil ve (tarih-coğrafyasını da içine alan) diğer kültür dilimlerini ülkemizde bilinir kılmaya bir girişimdi.

Sosyoloji Kuramları Tarihi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü Sosyoloji Kürsüsü derslerinden biri olarak Ordinarius Profesör Dr. Hans Freyer tarafından 1955-1956 öğretim yılında verilmişti. Freyer Hoca, elindeki Almanca yazılı metinden okuyor, masada, kendisinin yanında oturan Doçent Dr. Tahir Çağatay da yaptığı Türkçe çevirisini okuyordu. (Tabii, ders sırasında öğrencilerin sorularını da Tahir Bey Hocamız Almancaya çevirip, yanıtını da gene Türkçeye çeviriyordu.) Kitabın çevirisi 1960’da, İçtimaî Nazariyeler Tarihi adıyla DTCF Yayınları arasında yer aldı. 1968 yılında Profesör Dr. Tahir Çağatay’ın “EKLER” başlıklı (s. 241-387) yazılarıyla genişletilmiş olarak ikinci kez basıldı. Hocamız Tahir Çağatay’ın asistanı rahmetli Şevki Güler ile bu satırları yazan da basıma hizmet etmişti. Nitekim Hocamız yazdığı “İkinci Basıma Geçerken” yazısında bu iki öğrencisini teşekkür ve takdirleri ile mutlu etmişlerdi. İçtimaî Nazariyeler Tarihi’nin üçüncü basımı gene Fakülte Yönetimi’nce 1977’de yapıldı. Gözlerimizden kaçan birtakım basım hatalarını düzeltmeye çalıştık. Bu satırların yazarı, eseri; gerek Ankara, Gaziantep ve Dokuz Eylül üniversiteleri İlahiyat fakültelerinde verdiği Sosyolojiye Giriş ve Din Sosyolojisi derslerinde ve lisans üstü öğretim’de, gerekse İnönü ve Gaziantep üniversitelerinde görevlendirilmesi arasında, 1980’li yıllarda DTCF Sosyoloji Bölümü’nde, Sosyoloji Teorileri dersinde okuttu.                      

İçtimaî Nazariyeler Tarihi kitabının mevcudu kalmadıktan sonra da, ilkin teksir makinesiyle, daha sonra fotokopi yoluyla çoğaltılarak öğrenim ihtiyacı karşılanıyordu. Zamanla, sosyoloji tarihi ve çağdaş sosyoloji kuramlarıyla ilgili telif ya da çeviri yayımlar artmış olsa da, Hans Freyer ve Tahir Çağatay’ın bu ortak eseri önemini hâlâ korumaktadır. Dolayısıyla, bugünkü okuyucuları için dilinin güncellenmesine gidilip; içinde, birkaç yerde Sosyoloji Kuramları Tarihi şeklinde anılmaya dayanarak, içeriğine daha uygun olan bu ad, kitabın yeni adı olarak tercih edilmiştir. Uzun süreli bir emekle dil bakımından kitabı güncelleyip bu yeni basımı hazırlayan, çalışmanın son durumunu asıl metinle karşılaştırmada kendisine yardımcı olan Aysel Ayas’a teşekkür eder, Doğu Batı Yayınları arasında yer almasını öneren Taşkın Takış Bey’e de, ayrıca, teşekkür etmekle kıvanç duyar. Ülkemizde toplumbilimi ile ilgili bilimsel bilgi akışına, bilgilenmeye birazcık da olsa yararlı olunabilirse, ne mutlu.

 

M. Rami Ayas
İzmir, 7 Aralık 2011

 

Üçüncü Basıma Geçerken

 

İçtimai Nazariyeler Tarihi’nin 1968’de çıkan genişletilmiş ikinci basımının mevcudu kalmamış olduğu öğretim üyesi arkadaşlarca bildirilerek üçüncü bir basımının yapılması talebiyle karşılaşılmıştır. Kendim de bu ihtiyacı nazar-ı itibara alarak üçüncü basım yerine eserin yapılışında geniş değişiklikler ve genişletmeler yapmak suretiyle yeniden hazırlanmasını düşünüyordum. Fakülte Yönetimi, öğretim bakımından duyulan ihtiyacı nazarı itibara alarak eserin yeniden basılma kararını almış bulunmaktadır. Benim düşündüğüm şekilde ele alındığında eserin yeni baştan dizilip işlenmesi gerekecekti. Eserin işlenmesinin bu şekilde ele alındığında öğretim bakımından duyulan ihtiyacın önümüzdeki öğretim yılı başında karşılanamayacağı anlaşıldığından kitabın ikinci basımda olduğu şekliyle sonuna dizgi hataları için bir düzeltme cetveli eklemek suretiyle yayımlanması yoluna gidilmiştir. Böylece eserin basımının önümüzdeki öğretim yılı başında kullanılması imkânı elde edilmiş olacaktır.

Öğretim bakımından duyulan ihtiyacı karşılamak maksadıyla bu yola gidilmiş olmasına rağmen, eserin yeni baştan işlenip gerekli genişletmelerin yapılmasıyla zaruri olan son şeklini alması gerektiği görüşünden vazgeçmiş değilim. Tasarlanan genişletme planında Türk sosyolojisine taalluk eden kısmın genişlemesi ve bilhassa bu arada vefatlarıyla hayat ve faaliyet alanından çekilmiş olan birkaç meslekdaşın hayat ve faaliyetlerine kısaca temas etmiş olmanın her şeyden önce bir meslekdaşlık ödevi olacağı kanısındayım ki, bu vazifeyi tasarladığım yeni telif şeklinde yerine getireceğimi umuyorum.

Son olarak eserin yeni basımını sağlamak kararını almış olan Dekanlığa teşekkür etmeyi zevkli bir vazife biliyorum.

 

                                                        Prof. Dr. Tahir Çağatay

İkinci Basıma Geçerken

 

İlk basımı 1960’ta yapılmış olan ders kitabının mevcudu çoktan tükenmiş, öğrenciler ve dış ilgililer tarafından ısrarla aranır duruma gelmiş olduğu halde ikinci basıma ancak şimdi teşebbüs edebilmekteyiz. Bilindiği gibi eser, 1955-1956 ders yılında Fakültemizde misafir hoca olarak bulunan Sayın Prof. Dr. Hans Freyer’in “İçtimaî Nazariyeler Tarihi” konusu üzerine yapmış olduğu ve tarafımdan tercüme edilen dersin notlarından çıkarılmıştır. Tabiatıyla, hacmi itibarıyla metin, hocanın takriri, tercümenin işgal edeceği zaman ile dersin bir devrede tamamlanması gerekçesi nazar-ı itibara alınarak hazırlanmıştır. Muayyen ders saatleri ile bağlılıkta öğrencilere konu üzerinde bir dereceye kadar olsun sağlam bir tasavvur verebilmek için, neler üzerinde ne nisbette durulup nelerin kadro dışı bırakılabileceği göz önünde bulundurulmuştur. Böyle bir mecburiyet tahtında hareket edilirken, konunun işlenmesinde kısmen oldukça büyük boşluk yaratacak fedakârlıklarda bulunulmuştur. Meselâ, Le Play ve mektebi gibi sosyolojinin doğup gelişmesi tarihinde oldukça mühim yeri olan bir konuya temas bile edilmeden geçilmiştir. Bunun gibi, Alman sosyolojisinin ilk kafilesi ile ikinci kafilenin arasını bağlayan ve aynı zamanda idealist ve pozitivist felsefe menşe’li cereyanları birbirine yaklaştırmayı denemiş olması ile bu tarihî gelişmede oldukça orijinal bir mevki işgal eden Albert Schäffle birkaç cümle ile geçiştirilmiştir. Sosyoloji nazariyelerinin gelişmelerinde son derece mühim yenilikler getirmiş olan ikinci nesil müelliflerinden birçoklarına temas bile edilmeden geçildiği gibi, temas edilenler bile oldukça kısa geçilmiştir. Hattâ, bizde sosyolojinin doğup gelişmesi hâdisesine temas etmek imkânı dahi bulunamamıştır.

Bu sefer o zamanki ders yürütümünde tercüme için harcanmış olan zamanın tasarruf edilmiş olmasıyla hiç olmazsa kısmen, konunun işlenmesi bakımından görülen boşlukların bir kısmını doldurmak yolunu arama imkânı hâsıl olmuştur. Fakat şimdi de bir müellif olarak, bu işin gerektirdiği veyahut düşündüğümüz gibi tamamlanması hususunun gerektirdiği imkânlara tam olarak sâhip bulunmamaktayız. Diğer taraftan, ikinci basımı daha fazla geciktirmemize imkân kalmamıştır. Böyle bir durum karşısında başarılabildiği kadarıyla yetinerek, ikinci basıma gitmek mecburiyeti duyulmuştur.

Zaten ilk basımın sonunda belirtilmiş olduğu gibi, meseleyi bugünkü duruma ulaştırmak için yapılması gereken oldukça mühim uğraşmaların beklemekte olduğunu itiraf ederek, vazifenin bu kısmını çalışma planlarımız içinde bulundurmaya devam edelim. Aslında da, meselenin bu kısmının, tabiî akışı ile aktüel çağın edebiyatına az çok girmeyi gerektirecek mâhiyeti ile de ayrı bir işleme tâbi tutulması daha doğru olacağa benzemektedir.

Bugünkü durumda, sadece yeni basım işlerinin doğuracağı teknik çalışmalarının başarılmasını bile endişe ile karşılarken, iki talebem bu vazifeyi yüklenmek suretiyle beni bu ağır külfetten kurtarmış olmaktadırlar ki, burada bu iki genç meslekdaşıma, Asist. Rami Ayas ile Asist. Şevki Güler’e teşekkür ve takdirlerimi belirtmeyi zevkli bir vazife telâkki ediyorum.

 

Önsöz

 

Sosyoloji kuramları bu kitapta kısaca çözümlenmektedir. Ayrıntılara bir giriş olmak üzere, sosyoloji’nin, kendisine özgü konusu ve yöntemi olan bir bilim olarak ortaya atıldığı tarih alınmaktadır. Yalnız, bu tarihi, rakamla vermenin mümkün olamayacağını da belirtmek gerekir. Onu belli bir isimle, sözgelişi, Auguste Comte adıyla bağlamak da pek basit bir hüküm olacaktır. Onun için, 18. yüzyılda ve 19. yüzyılın başlarında beliren, sosyoloji’nin kendi yönünü bulmasına hizmet etmiş olan düşünce akımlarını ve ortaya koydukları sistemleri sosyolojinin hazırlık çağı olarak ele almayı uygun bulduk.

Ayrıntıları bugünün sınırlarına değin getiriyoruz; başka bir deyişle, 1900 yılı çevrelerinde ve 20. yüzyılın ilk on yıllarında ortaya çıkıp sosyolojiyi temellendiren sistemlerin çözümleme ve açıklamasını birlikte ele almaktayız.

Eski sosyoloji sistemlerini çözümleme ve açıklamanın, sırf bir tarihsel ilgi sorunu olduğu düşünülebilir. Gerçekten de, bugünkü sosyoloji, yöntem bakımından olduğu gibi, içeriği bakımından da Auguste Comte’un, Herbert Spencer’ın, Lorenz von Stein’ın ve Wilhelm Heinrich Riehl’in tasarlamış olduklarından oldukça başka bir bilim oluvermiştir. Öte yandan, şurası da göz önünde tutulmalıdır ki, bütün bu eski sistemlerin işlemiş olduğu sorunlara ve ana kavramlara sosyoloji bugün de muhtaç bulunmaktadır. Bir bakıma, sosyolojinin kendi tarihi ile bağlantısı, felsefenin kendi tarihi ile olan bağlantısına benzer.

Bu eserde verilecek ayrıntılardan anlaşılacağı üzere, sosyoloji belirli bir tarihsel durumla, yani sanayi çağına geçiş olayıyla sıkı sıkıya bağlı olarak meydana çıkmıştır. O zaman başlamış olan cihan tarihi günümüzü de içine almaktadır. Son yüz elli yılda sanayi sisteminin geçirmiş olduğu değişikliklerin büyüklüğüne rağmen durum böyledir. İşte bu bakımdan da doğrudan doğruya sanayi çağı’nı ifade eden sosyoloji kuramları, bizim için yalnız bir tarihsel ilgi konusu olmaktan çok daha fazla şeyleri anlatır. Zaten onlardan oldukça önemli olanlar, ana fikirleriyle bugün bile güncel sayılacak değer ve önem taşımaktadır.

 

Hans Freyer (1887-1969)

1887 yılında Almanya’nın Leipzig kentinde doğdu. Greifswald Üniversitesi’nde teoloji, tarih, felsefe ve ulusal ekonomi okuduktan sonra bir sene sonra Leipzig’de eğitime teolojiyi bırakarak devam etti. 1925’te Leipzig Üniversitesi’nde Sosyoloji Bölümü’nü kurdu ve 1948’ye kadar da başkanlığını yürüttü. Bu sırada tarih temelli sosyolojiye dayanan Leipzig ekolünü kurdu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Leipzig’teki görevinden ayrılan Freyer, Wiesbaden ve Münster şehirlerinde çalıştıktan sonra 1954 yılında Ankara Üniversitesi’nde kısa bir süre bulunarak sosyoloji enstitüsünün kuruluşunda rol oynadı. Eserlerinden bazıları şunlardır: In Der Staat (1926),  Soziologie als Wirklichkeitswissenschaft. Logische Grundlegung des Systems der Soziologie, (1930),  Gesellschaft und Geschichte, (1937).