• İlkel İnsanın Zihni

İlkel İnsanın Zihni

  • 170,00 TL
  • 119,00 TL


  • Stok Durumu: Stokta var
  • 24 Saatte Kargoda

Sanayileşme ve kentleşme sonucunda 19. yüzyılda ortaya çıkan sosyoloji, toplumu anlama ve açıklama konusunda bugün de önemli bir bilim dalı olma özelliğini sürdürmektedir. Öte yandan insanı ve kültürünü, farklı ırk ve çevre koşullarında inceleyen antropoloji; günümüzde sosyal bilimlerin önemli çalışma alanlarından biri olma özelliğini kazanmıştır. Antropoloji alanında ilkel ile modern, köylü ile kentli, azgelişmiş ile gelişmiş ayırımı çok kapsamlı ve farklı açılardan ele alınmaktadır. Bu alandaki ilk çalışmalar; modern antropolojinin öncüsü, Alman kökenli Amerikalı antropolog Franz Boas (1858-1942) tarafından, İlkel İnsanın Zihni adlı eser ile ortaya konulmuştur. Irk ve çevre ilişkisinin ilk kez ele alındığı bu eser, sosyal bilimlerin en önemli klasiklerinden biri olarak kabul edilir.

Franz Boas, ilkel insan ile modern insanın düşünme biçimini belirlemeye çalışır, bunların çok da farklı olmadığı anlayışına ulaşır. İlkel İnsanın Zihni; antropoloji, tarih, sosyoloji, insan hakları, psikoloji gibi alanlar başta olmak üzere hemen her alandaki araştırmacıya hitap eder. Bu niteliğiyle antropolojinin alanını, kapsamını ve yaklaşımını anlamak, insanı ve toplumu açıklamak, günümüzde de üstün ırk, üstün ulus, üstün insan ve benzeri söylemlerle varlığını farklı biçimlerde sürdüren ırkçılığa karşı, tarafsız ve ciddi bir itiraz geliştirilir.


  • Yazar: Franz Boas
  • Kitabın Başlığı: İlkel İnsanın Zihni
  • İngilizce Özgün Metin: The Mind of Primitive Man
  • İngilizceden Çevirenler: Dilek İşler Hayırlı - Onur Hayırlı
  • Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış - Ufuk Coşkun
  • Kapak Tasarımı: Harun Ak
  • Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 354; Antropoloji- 23
  • Basım Bilgileri: 1. Basım: Haziran 2022
  • Sayfa Sayısı: 279
  • ISBN: 978-625-8123-09-8
  • Boyutları: 13,5 x 21
  • Kapak Resmi: Henry Shelton, "Kachina Doll (Kwahu [Eagle])", 1960-1970, Brooklyn Müzesi.

Önsöz

1. Giriş

2. Tarihsel Çerçeve

3. İnsan Irklarının Terkibi

4. İnsan Irklarının Kalıtsal Özellikleri

5. İnsan Türlerinde Görülen Değişkenlik

6. Irkların Morfolojik Özellikleri

7. Irklardaki Fizyolojik ve Psikolojik İşleyiş

8. Irk, Dil ve Kültür

9. Erken Dönem Kültürel Özellikler

10. Kültürün Yorumlanması

11. İlkel İnsanın Aklı ve Kültürün Gelişimi

12. İlkellerin Duygu Süreçlerindeki İlişkiler

13. Modern Toplumda Irk Meselesi

Kaynakça

Dizin

Önsöz

 

İlkel İnsanın Aklı kitabının 1911 yılındaki ilk basımından bu yana, kitabın ele aldığı konuları araştıran bilim dallarında pek çok çalışma yapılmıştır. Kalıtım çalışmaları büyük aşama kaydetmiş ve ırk kavramının açıklığa kavuşmasına yardımcı olmuştur. Çevrenin vücut yapısı ve davranış üzerindeki etkisi pek çok araştırmanın konusu olmuş, ‘ilkel’ insanın zihinsel özellikleri yeni bakış açılarından ele alınmıştır. Bu yüzden kitabın büyük bölümü yeniden yazılmış ve düzenlenmiştir.

Kitapta varılan sonuçların bazıları ilk defa, Amerikan Bilimsel Gelişim Derneği Antropoloji Birimi’nin 1895 yılında başkan yardımcısı olarak yaptığım bir konuşmada sunulmuştur. Konu o tarihten bu yana başlıca ilgi alanlarımdan biri olarak kalmaya devam etmiştir. Yürüttüğüm çalışmalar vardığım sonuçların kesinliğini giderek daha fazla artırmıştır. Modern insanla ilkel insanın düşünüş biçimleri arasında temelde çok fark yoktur. Irk ve kişilik arasında hiçbir zaman yakın bir ilişki kurulmamıştır. Bilimsel literatürde dahi yaygın biçimde kullanılan ırksal tür kavramı yanıltıcıdır ve hem mantıksal hem de biyolojik açıdan yeniden tanımlanması gerekir. Pek çok Amerikalı biyoloji, psikoloji ve antropoloji öğrencisi görünürde bu görüşlere katılsa da daha önceki bilimsel ve popüler geleneğe dayanan önyargı azalmamıştır. Bunun nedeni ırk temelli önyargının yaşamımızda hâlâ önemli bir faktör olmasıdır. Daha da kötüsü, diktatörler tarafından kontrol edilen ülkelerde bilimin, gözleri kör önyargının buyruğu altına alınmasıdır. Böyle bir kontrol mekanizması özellikle kültür ve ırk konularını ele alan kitaplara uzanmıştır. Yönetici zümrenin önyargı ve kof düşüncelerine ters düşen hiçbir şeyin basılmasına izin verilmediği için güvenilir bir bilimden de söz edilemez. Önceleri bilimsel kitaplarının değeri ve sayısıyla gurur duyan bir yayıncı, ırkların karışmasının zararlı olmadığını söyleyen bir kitap çıkaracağını duyurup, bir diktatör iktidar olduğunda aynı kitabı geri çekmek zorunda kaldığında; büyük ansiklopediler belirli doktrinlere göre yeniden yazıldığında; bilim insanları bu doktrinlerle çelişen sonuçları yayımlamaya cesaret edemediklerinde veya onlara izin verilmediğinde; diğerleri ise kendi çıkarlarını gözettiği veya kontrolsüz ve kör bir şekilde önceden tasarlanan bakış açısını takip ettiğinde, söylenenlere güven duyulması mümkün değildir. Entelektüel özgürlüğün bastırıldığı yerde bilimin ölüm çanları çalıyor demektir.

 

Franz Boas
New York
Columbia Üniversitesi
Ocak, 1938

 

Franz Boas

9 Temmuz 1858 yılında Minden’da Yahudi bir ailenin çocuğu ­olarak dünyaya geldi. Heidelberg’de matematik eğitimi aldı. Sonra sırasıyla Bonn ve Kiel’de yaşadı, fizik ve coğrafya alanında eğitim gördü ve 23 yaşında fizikî coğrafya alanında doktorasını verdi. 1883 yılında Kuzey Kanada’ya bölgeyi incelemek ve coğrafi araştırmalar yapmak için gitti, aylarca kuzey kutup bölgesinde zorlu şarlar altında çalıştı. 1885 yılında Almanya’ya döndü ve Adolf Bastian ve Rudolf Virchow ile antropometri üzerine çalışmalar yürüttü. 1886 yılında Berlin Üniversitesi’nde coğrafya dersleri vermeye başladı ve bu sırada Eskimolar üzerine makaleler yazdı. O dönemde gelişmekte olan siyasal koşullarla birlikte Yahudilere yönelik getirilen kısıtlamalardan dolayı işinden ayrılmak zorunda kaldı ve 1887 yılında Almanya’yı terk ederek New York’a yerleşti. Etnoloji üzerine çalışmalar yürüttü ve The Central Eskimo adlı çalışmasını 1888 yılında yayımla­dı. Bu sayede Franz Boas’ın ünü, akademik ortamda filizlenmeye başladı. 1889-1892 yılları arasında Clark Üniversitesi’nde dersler ver­­di. 1896 yılında Columbia Üniversitesi’ne geçti, emekli olana ka­dar çalışmalarını orada yürüttü ve bu süre içerisinde birçok yazı ka­­leme aldı. Alfred Kroeber, Robert Lowie, Edward Sapir, Ruth Be­nedict ve Margeret Mead gibi önemli isimlerin yetişmesine katkı sağ­ladı. 21 Aralık 1942’de geçirdiği kalp krizi sonucunda ya­şa­mını yi­tirdi.

Dilek İşler Hayırlı

Lisans ve yüksek lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. Doktora çalışmalarını ise Ankara Üniversitesi’nde sürdürmektedir. İngi­lizce öğretimi, Antropoloji, Halkbilim/Folklor ve Çeviri alanlarındaki aka­demik çalışmalarını yürütmekte, Ankara’da bir devlet üniversitesinde İngilizce okutmanlığı yapmaktadır.

 

Onur Hayırlı

Ankara doğumludur. Sosyal antropoloji alanında doktorasını Hacettepe Üniversitesi’nde tamamladı. “Akademisyen Evlilikleri” adında bir kitabı bu­lunmaktadır. Çeşitli üniversitelerde akademik kariyerine devam etmekte, çeşitli dersler vermektedir.