Can Çekişen Küresel Güç
- 150,00 TL
-
105,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
Sorulacak olursa eğer, bundan böyle yalnızca iki kelime ruh halimizi özetleyebilir: MUTLAK KEYİFSİZLİK…! Sonsuz bir kötülük sürecinden geçilerek bu küresel cehenneme inildi. Gerçekle tüm bağlar koptu ve eski büyük düşlerin yerini şok dalgaları kapladı. Dünyanın her köşesinde patlak veren felaketler sanki birbirleriyle bağlantılıymışçasına üzerimize geliyor. Her yeri sarıp sarmalayan terör, herhangi bir uç/karşıt saldırı değil, tam da küresel gücün ürettiği hegemonyanın kendisidir. İktidarlar kendi güçlerini temsil etmekten başka hiçbir temsil gücüne sahip değiller artık, yalnızca göstergelerle oynayarak güdümlenmeye hazır kalabalıkları yönetiyorlar. İyilik ve ahlâk adına işlenmektedir her cinayet… “Eskiden İyilikten başka bir İyiliğe geçebilmenin yolu Kötülüğe uğramaktan geçiyordu. Bugünse Kötülükten başka bir Kötülüğe geçebilmenin yolu İyiliğe uğramaktan geçiyor.” Ne kadar çok harcarsanız o kadar az harcamış olursunuz farkını yaratmak için kapitalizmin mutluluk yanılsamasına ihtiyacı var. Çürümüş bir seçkinlik için entelijansiyanın evrensellik masalına ihtiyacı var. Kibrin ve kötülüğün devamı için üçüncü sınıf demokrasiye ve inanç taklidine ihtiyaç var.
Ve daha fazla iyiliğe gereksinimi olmayan bir dünyanın karşılaştığı topyekûn çaresizlik:
“Her şeye sahip olmanın yol açtığı çaresizlik
Hiçbir şeye sahip olmamanın yol açtığı çaresizlik
Hiçbir şey olamamanın yol açtığı çaresizlik
Herkese benzemenin yol açtığı çaresizlik
Hiç kimse olamamanın yol açtığı çaresizlik.”
- Yazar: Jean Baudrillard
- Kitabın Başlığı: Can Çekişen Küresel Güç
- Fransızca Özgün Metin: L’agonie de la puissance
- Çeviren: Oğuz Adanır [Fransızca]
- Yayına Hazırlayan: Taşkın Takış
- Kapak Tasarımı: Harun Ak
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 380; Tarih Dizisi - 53
- Basım Bilgileri: 1. Basım: Şubat 2017
- Sayfa Sayısı: 93
- ISBN: 978-605-9328-61-6
- Boyutları: 14 x 21
- Kapak Resmi: Jean Baudrillard (Andy Warhol tarzı, Baudrillard, "Amérique", Fransızca baskı)
Çevirmenin Notu
Yayınevinin Notu
Küresel Karşıtlık Oyunu ya da Can Çekişen Küresel Güç
Hâkimiyetten Hegemonyaya
Diyalog Şansı Tanınmayanlar
ÇEVİRMENİN NOTU
“Gücün Can Çekişmesi”,
“Can Çekişen Güç” ya da “Can Çekişen Küresel Güç” başlıkları arasında tercihimi
neden üçüncüden yana kullandığımı söyleyebilmek kolay değil. M. Gane’in
deyimiyle Baudrillard’ın düşünceleri “radikal bir belirsizlik” içerir. Ben bu
durumu “belirgin bir belirsizlik” şeklinde ifade ediyorum.
Örneğin bu makalelerde sözü edilen güç nedir? Nasıl tanımlanmış ve
açıklanmıştır gibi soruların yanıtını kesin bir şekilde verebilmek neredeyse
olanaksız. Oysa metin boyunca güç sözcüğünün yakınlarında, çevresinde dolaşan
bir başka sözcük varsa o da “küresel”dir.
Bu metinlerde (Fransızca baskının 22. sayfasında) “can çekişen
güç” ifadesi yer alıyor, ancak bağlantılı olduğu bir önceki tümcede “küresel
özellikler” sözcükleri var.
Buna karşın küresel gücün bir sahibi olmadığını ve olamayacağını
okuyoruz. Küresel güç hem bir şeylerin sonu hem başka bir şeyin başlangıcı,
ancak aynı zamanda ne idiği belirsiz bir şeye benziyor.
Bu arada özellikle bu metinde sözü geçen güç kavramı kendinden
menkul bir varlığa sahip olamayacağına göre anlaşılabilmesi için bir başka
kavram ya da sözcükle ilişkilendirilmesi gerekir ki, en uygun terimin “küresel”
olduğu söylenebilir.
“Ne olursa olsun bu küresel karşılıklı meydan okuma sürecinde
henüz son sözün söylenmediği ve her şeyin tam bir belirsizlik içinde olduğu
söylenebilir” gibi bir tümceyle sonlanan bir kitapta, okuyucu, buradaki “güç”
kavramının neye tekabül ettiğine belki metni okuduktan sonra kendi karar
verebilecektir!
*
Çağımızın en önemli
düşünürlerinden birinin amansız bir hastalıkla boğuştuğu son aylarda yazdığı bu
metinler tarihî bir niteliğe sahip. Zira böylesine zor koşullarda bile dünyaya
(beğenilir ya da beğenilmez, kabul edilir ya da edilmez bilemem ancak) insanı
şaşırtan zihin açıcı perspektifler sunmayı sürdürüyor. Baudrillard gibi bir
insanı (aslında her insan için geçerli olabilir) tüm çelişkileriyle birlikte
kabul etmek gerekiyor. Düşüncelerinin çelişkilerle dolu olduğunu hiç
duraksamadan kabul eder, çünkü bunlar benim çelişkilerim olmaktan çok
çelişkilerle dolu bir dünyadan yaşamaktan kaynaklanıyor, oysa ben onları yansıtmaktan
başka bir şey yapmıyorum, der. Önemli olanın düşüncelerinin ayrıntılarında
kaybolmak değil, özünü kavramak olduğunu düşünüyorum. Baudrillard ancak bu
koşulla anlaşılır bir düşünür haline gelebilir.
Aramızdan ayrıldıktan sonra eşine yaptığım ziyaretlerden birinde
bana esprili bir dille, bazen kendi yazdıklarını daha iyi kavrayabilmek
amacıyla iyi bildiği Almanca ve Portekizce çevirilerini okurdu (eşine öyle
dermiş) dediğini anımsıyorum. İroni düzeyi bu kadar yüksek bir insana ancak
saygı duyulabilir.
İzmir, Ağustos 2016
YAYINEVİNİN NOTU
Can Çekişen Küresel Güç başlığı altında Jean
Baudrillard’ın (1929-2007) 2005 ve 2006 yıllarında verdiği konferanslar için
yazdığı ve okuduğu metinler bir araya getirilmiştir. Benzer nitelikte dördüncü
bir metin “Karnından Konuşan Kötülük” başlığıyla (2008) “Karnaval ve Yamyam”
adlı kitapta yayımlanmıştır. Bu kitabın başında daha önce Cahier de l’Herne
Baudrillard’da (2004) “Karnaval ve Yamyam ya da Küresel Rekabet Oyunu”
başlığıyla yayımlanan –bir beşinci metin– vardır. Bu metinlerin hepsi aynı
konudan söz ediyorlar.
Keltler bize Janus’u, yani bizi evet/hayır, siyah/beyaz,
neşe/hüzün gibi yalın karşıtlıklarla karşı karşıya bırakan üç başlı bir büst
bıraktılar. Jean Baudrillard bize beş yüze, mevcut ve düşlediği dünyayı
izlediği on göze, en hafif gürültüleri bile duyabilen beş kulağa sahip, beş
ağzıyla haykıran, denemeler yazan, anlatan ve öngören bir büst bıraktı.
Burada yazarın ileri sürdüğü düşünceleri doğrulamak amacıyla
yazdığı ortak temele sahip metinler bir araya getirilmiştir. Böylelikle –içinde
yaşadığımız dönemin son düşünürlerinden birine ait– bu düşüncenin kılcal
damarlarına kadar inebiliyor, sunduğu ayrıntıları kavrayabiliyoruz.
Eric Marty’ye göre okuyucu açısından bu metinler: “Oluşum halindeki
bir esere ait değişik evreleri” gözler önüne sererek daha önce yayımlanmış
bölümlerin eksiklerini tamamlıyorlar. Alabileceği en son kesin biçimi ne yazık
ki asla bilemeyeceğimiz böyle bir kavramsallaştırma sürecinin oluşumuna
katılmak insanı çok heyecanlandırıyor.
Özetle, okuyucunun Baudrillard’a özgü savlarla ve on yıl gibi bir
süre sonra hegemonya ve “yasal şiddetin!” abartılmasından kaynaklanan gündelik
durumları anlamasını sağlayacak “çeşitlemelerle” baş başa olduğunu
söyleyebiliriz.
Editörlerden
Jean Baudrillard (1929-2007)
Fransız düşünür ve sosyolog. Medya üzerine yaptığı çalışmalarla bütün dünyada ün kazanmıştır. Simülasyon kuramıyla günümüz siyasi ve ideolojik akımlarına radikal eleştiriler yöneltmiştir. Baudrillard’a göre artık gerçek dünya ile imgeleri arasında ayırım yapma becerisine sahip değiliz. Bugün, reklâmlar ‘şey’lerden çok imgeler satıyor bize. Chanel, Calvin Klein veya GAP gibi markaların temsil ettiği nitelik veya değerden çok etiketlerini veya göstergesini satın alıyoruz. Baudrillard’ın en ünlü açıklaması, Körfez Savaşı’nın “gerçekten yaşanmadığı” ile ilgiliydi. Ortadoğu’nun ekrandaki temsili düşmanı iblisleştirmek için kullanıldı, görüntüleme araçlarıyla güdümlü füzeler fırlatıldı ve hedefler vuruldu. CNN izleyicileri savaşı bir ‘medya olayı’ olarak rahat ve geniş koltuklarında cipsi yiyerek izledi. Savaşın yeri ve bölgesi herhangi bir sınır içermiyordu. Bu savaş yayılarak Batı’da televizyon ekranlarına taşınmıştı. Füze bombardımanı ile imge bombardımanı arasında bir ayırımın yapılamayacağı noktaya dek üstelik… Baudrillard böyle bir dünyada eleştiri gücünü tamamen yitirmiş olduğumuzu öne sürer.