Zalimlerin Ölümleri Üzerine
- 190,00 TL
-
133,00 TL
- Stok Durumu: Stokta var
- 24 Saatte Kargoda
Zalimlerin Ölümleri Üzerine’nin Tanrısal İntikam çevresinde dönen hikâyesi, imparatorluğun 303-314 yıllarına dair önemli bilgiler sunar. Lactantius elli iki bölümden oluşan kitabının girişinde kendi döneminin zalimlerini anlatacağını yazmış olsa da anlatısına işkenceyle ilgili suçlamak için seçtiği Nero, Decius, Domitianus, Valerianus ve Aurelianus’a dair kısa bir özetle başlar. Eserin geri kalan kırk altı bölümü Diocletianus’un tetrarchia tasarısı, “Büyük Zulüm” süreci, imparatorun tahttan feragati, Maximianus’un feragate direnmesi, Maxentius’un imparatorluğa yükselmesi, Galerius’un hastalığı gibi olayların detaylarını ve zalimlikleri sebebiyle Tanrı’nın bu imparatorlar için hazırladığı trajik sonları içerir. Ayrıca Lactantius’un Hıristiyan bir imparatorluğun temellerini atacak olan Constantinus’un Milvius Köprüsü savaşı öncesi gördüğü rüyanın hikâyesinden bahsetmesi ve dinsel hoşgörüyü vadeden Milano Emirnamesi’nin tam metnini aktarması eserin değerini arttırmıştır.
Nihayet Constantinus’un sunduğu inanç özgürlüğü sonrasında kaleme aldığı eserde ilâhi adalete olan inancını haykıran ve zalimlerin ölümleriyle Hıristiyan zaferini kutlayan Lactantius’un sevinç çığlıkları günümüze ulaşmıştır:
“Şimdi karanlık fırtınanın şiddetli hortumlarından sonra, gökyüzü sakin ve hasretle beklediğimiz ışık yeniden parladı; artık kullarının ibadetleriyle yatışmış olan Tanrı, ilâhi yardımıyla dua edenleri ıstıraplarından kurtardı ve şimdi dinsizlerin komplolarını yok ederek yas tutanların gözyaşlarını sildi… Cezaları gecikse de hak ettikleri gibi ağır oldu. Tanrı onların cezalarını hem tek bir Tanrı olduğunu hem de O’nun yargıç olarak günahkârları ve zalimleri açıkça hak ettikleri cezalara çarptırdığını büyük ve muhteşem örneklerle gelecek kuşaklar öğrensinler diye erteledi.”
- Yazar: Lucius Caecilius Firmianus Lactantius
- Kitabın Başlığı: Zalimlerin Ölümleri Üzerine
- Latince Özgün Metin: De Mortibus Persecutorum
- Çeviren: Tuğçe Ünver [Latince]
- Yayına Hazırlayanlar: Taşkın Takış - Ufuk Coşkun
- Kapak Tasarımı: Harun Ak
- Dizi Bilgisi: Doğu Batı Yayınları - 294; Tarih Dizisi - 39
- Basım Bilgileri: 1. Basım: Ocak 2021
- Sayfa Sayısı: 148
- ISBN: 978-625-7030-47-2
- Boyutları: 13,5 x 21
- Kapak Resmi: Diocletianus’un büstü.
Önsöz
Giriş
Lucius Caecilius Firmianus Lactantius ve Eserleri
De Mortibus Persecutorum / Zalimlerin Ölümleri Üzerine
Eserin Amacı ve Konusu
Eserin Anlatım Özellikleri ve Türü
Eserin Tarihsel Bağlamı
Eserin Tarihî Önemi
De Mortibus Persecutorum’un Elyazması
Çeviri Üzerine Not
Zalimlerin Ölümleri Üzerine
Lucius Caecilius’un Zalimlerin Ölümleri Üzerine İtirafçı Olan Donatus’a Kitabı Buradan Başlar
Kaynakça
Önsöz
İmparator Augustus’un Cumhuriyet rejimini
tasfiye etmesinden sonra Roma imparatorluk dönemi ile birlikte devletin dinleri
arasına, imparatorluk kültü de girmiştir. İmparatorların çoğu kendisini yerel
pagan tanrılarla özdeşleştirmiş, halkın kendisine tapınmasını istemiştir. Aynı
dönemde Roma sınırları içinde Hıristiyanlığın ortaya çıkması da dinsel zorbalığı
arttırmıştır. Tanrıların iyi niyetini kazanmak için topluca tapımlar gerçekleştirilen
bu dönemde Hıristiyanlar, törenlere katılmayı reddetmişlerdir. Bu durumun Roma
halkı ile tanrılar arasındaki ilişkiyi bozduğuna, pax deorum’u (tanrıların
barışı) engellediğine inanılmıştır. İmparatorlar ve halkın büyük bir kısmı,
pagan tanrıların Hıristiyanlar yüzünden kendilerini cezalandırdıklarını düşünmüş,
herhangi bir felaketten, kuraklık, sel, kötü hasat gibi durumlardan Hıristiyanları
sorumlu tutar olmuşlardır. Bazı imparatorlar bu konuyla fazla ilgilenmezken bazıları
Hıristiyanlara karşı sert tutum sergilemişlerdir. Roma İmparatorluk tarihindeki
siyasal gelişim sürecindeki kültürel ve dinsel değişimin Antik Roma’nın çağdaş
yazarlarının eserlerine konu olmuştur. İmparatorluğun karışık politik ortamından
kendini sıyırabilmiş yazarların günümüze ulaşabilen eserleri, çağın siyasi
kargaşasını yansıtmakla kalmayıp dönemin genel dinî yapısı hakkında da geniş
bilgiler edinmemizi sağlamaktadır. Roma’nın klasik tarihyazım anlayışı bu
sosyal gelişmeler sebebiyle zaman içinde değişmiş; Hıristiyanlığın yayılmasıyla
başlayan dinî çatışma, edebiyat alanında da kendini göstermiştir. Hıristiyan ve
pagan yazarlar, “geçmişte yaşananları gelecek nesillere aktarmak” için yazmaya
dayanan geleneksel tarih anlayışından farklı olarak, inançlarını savunmak adına
eserler ortaya koymaya başlamışlardır. Dolayısıyla gönüllerindeki ilâhi sevgi,
anlattıkları tarihî olaylara doğrudan yansımıştır. Bu yazarlardan biri,
eserlerinde kalbindeki ilâhi sevgiyle Hıristiyanlığı ateşli bir şekilde
savunan, yaygın olarak Lactantius adıyla bilinen Lucius Caecilius Firmianus
Lactantius’tur. Elinizdeki çalışmanın konusu, Lactantius’un günümüze ulaşmış
olan birkaç eseri haricinde sıradışı tarzıyla diğer yapıtlardan ayrılan De
Mortibus Persecutorum (Zalimlerin Ölümleri Üzerine) adlı elli iki
bölümlük kitabıdır. Lactantius, De Mortibus Persecutorum’da Hıristiyanlara
karşı uyguladıkları sert politika sebebiyle Tanrı tarafından kötü bir sonla
cezalandırıldıklarına inandığı Roma imparatorlarının ölüm şekillerini kaleme
almıştır. Ona göre, bu imparatorlar yaşamları boyunca Roma’nın huzurunu bozan
icraatlarının karşılığı olarak trajik bir sonu hak etmişlerdir. Eserin tanrısal
intikam çevresinde dönen hikâyesiyle Lactantius, Nero’dan Aurelianus’a kadar
emperyal gücü eline alan eski imparatorların eylemleri sonucunda başlarına
gelenleri özetledikten sonra Diocletianus yönetiminin tarihe geçen “Büyük
Zulüm” (Hıristiyanlara karşı uygulanan işkence) dönemi ve tetrarchia
rejiminin başka hiçbir yerde bulunmayan detayları ile Constantinus’un egemenliğine
kadar tahta geçen imparatorların “acımasızlıklarını” anlatırken Roma İmparatorluğu’nun
çok önemli bir periyodunun sosyokültürel, politik gelişimi ve dinî değişimi
hakkında ayrıntılı bilgiler vermiştir. Bu noktada modern literatürde söz konusu
dönem ve Hıristiyanlık tarihine dair mevcut çalışmaların en iyi şekilde
kavranması ve yeni araştırmalara ışık tutması amacıyla De Mortibus
Persecutorum adlı eserin Latince orijinal dilinden ilk defa Türkçeye
çevrilmesinin günümüz Roma İmparatorluk tarihi araştırmaları için önemli bir adım
olacağı düşünülmüştür. Ayrıca Türkçe Antikçağ literatüründe Lactantius hakkında
sadece kısa, ansiklopedik bilginin bulunması ve De Mortibus Persecutorum’a
dair spesifik bir değerlendirmenin mevcut olmaması sebebiyle, Geç Antikçağ araştırma
alanına katkı sağlamak amacı ile eser ve yazarı üzerine bir inceleme yapılması
faydalı görülmüştür.
Bu çalışma, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı’nda Prof. Dr. Turhan Kaçar danışmanlığında 2012 yılında
tamamlanmış olan Lactantius ve De Mortibus Persecutorum başlıklı yüksek
lisans tezinin ikinci ve üçüncü bölümlerinin yeniden gözden geçirilerek kitap olarak
düzenlenmiş halidir. Araştırma sürecimin her aşamasında benden bilgisini
esirgemeyen, tüm çalışmayı baştan sona inceleyen, çeviri metnimi satır satır
okuyan ve titiz eleştirileri sayesinde beni önemli hatalardan kurtaran değerli
hocam Prof. Dr. Turhan Kaçar’a sadece bu çalışmada değil her zaman fikri desteği
ile yolumu aydınlattığı için teşekkürlerimi sunmayı borç bilirim. Araştırma sırasında
ihtiyaç duyduğum malzemeyi tedarik etmem için maddi destek sağlayan Pamukkale
Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi’ne teşekkürlerimi
not etmek istiyorum. Ayrıca akademik sürecimin başından bugüne her daim yanımda
olduğunu hissettiren, söyledikleri ve yazdıklarıyla vazgeçilmez yol göstericim
olan ve çalışmamın kitap haline getirilmesi konusunda beni cesaretlendirip
destek veren çok değerli hocam Prof. Dr. Bedia Demiriş’e; yine her kapısını
çaldığımda beni samimiyetle karşılayan, lisans eğitimimden bu yana üzerimdeki
olumlu etkisinin yanısıra, hem yıllar önce bu çalışmaya başlarken hem de
ihtiyaç duyduğum dönemlerde ufuk açan yaklaşımıyla motivasyonumu yeniden
kazanmamı sağlayan kıymetli hocam Prof. Dr. Çiğdem Dürüşken’e, Latince ve tarih
öğrenimim boyunca tıpkı diğer hocalarım gibi üzerimde büyük emeği olan değerli
hocam Doç. Dr. Çiğdem Menzilcioğlu’na kalpten teşekkür ederim.
Tuğçe Ünver
Lucius Caecilius Firmianus Lactantius
MS 240-325 yılları arasında yaşadığı varsayılan ve Afrikalı olduğu kabul edilen Lactantius, Jerome’dan öğrendiğimize göre Arnobius’tan retorik eğitimi almıştır. Tıpkı Arnobius gibi o da öğretmenlik yapmaya başlamış, Latin diline olan hâkimiyeti sebebiyle yaklaşık 300 yılında Diocletianus tarafından retorik eğitmenliği yapması için Nicomedia’ya davet edilmiştir. Henüz Afrika’dayken Hıristiyanlığı tercih ettiği düşünülen yazar, 303 yılında patlak veren zulümle işinden ayrılmak zorunda kalmış fakat uzun yıllar sonra dostu Constantinus tarafından Caesar Crispus’un öğretmeni olarak yeniden görevlendirilmiştir. Özellikle Jerome’un onu, kendi döneminin en belâgatli adamı olarak övmesi ve üslubunu Cicero’ya benzetmesi, Lactantius’a “Hıristiyan Cicero” unvanını kazandırmıştır. Yaşamı boyunca felsefi nitelikte birkaç eser meydana getiren Lactantius, bu kez Hıristiyanlara uygulanan zulümleri içeren bir kitap kaleme almak istemiştir. Lactantius esasen çağının işkenceci imparatorlarının ölüm şekillerini anlatarak gelecek nesillere tanrısal yargının varlığını ispatlamayı amaçlamıştır.